twenty three

305 39 3
                                    

whatsapp
Jay-Jungwon

Jongseong

Jake bizde

bizde derken

evimizde yani

dün bana sende biraz kalabilir miyim yazmıştı

sonra konuştuk biraz

bugün de geldi işte

tamam da

neden evine gelmiyor amk

bilmiyorum

soracağım ama merak etme

tamam sevgilim

teşekkür ederim
görüldü

|bişz swevgili sdeğikjliz

|amiwns koyayıam geçirtecewğin feelsib

-

Jungwon

"İyi misin Jungwon?"

"İyiyim."

Kendimi silkeleyip ayağa kalktım. Mutfağa gidip kahveleri aldım ve salona geri döndüm.

Jake'in geleceğini öğrendikten sonra Heeseung ve Sunoo hyungu evden kovmuştum. Çünkü onunla yalnız kalmak istiyordum.

Karşısına oturduktan sonra aramızda her zamanki gibi bir sessizlik oluştu.

"Ben, özür dilerim şey. Jay hyunga söyledim."

Gözlerime bakıp gülümseyince rahatladım. Kızar sanıyordum..

"Önemli değil Jungwon."

Kafamı sallayıp kahvemden bir yudum aldım. O kadar gergindim ki bardağı bile kemirebilirdim şu an.

"Yanına oturabilir miyim?"

Kahve boğazımda kalırken kafamla onu onayladım. Karşımdan kalkıp yanıma oturduğunda ise öksürdüğüm için sırtımı sıvazladı. Öksürüğüm geçince ise kahveyi masaya bırakıp ona döndüm. O da aynısını yapınca bir süre öylece birbirimize baktık.

"Seni özledim Jungwon."

Böyle bir şey beklemediğim için çok saşırdım ve nefes dahi alamadım. Bu durumumu gören Jake tekrar gülümsedi ve yaklaşıp bana sarıldı. Anında sarılışına karşılık verip kollarımı boynuna doladım ve kokusunu içime çektim. Elini kafama çıkarıp saçlarımı okşarken kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Bebeğimi özledim."

Söylediği şeyle kalbim daha da hızlanırken gülümsememe engel olamadım.

"Bende özledim."

Kafamı omuzuna yaslayıp gözlerimi kapattım. O da saçlarımı okşamaya devam etti.

Ne kadar özlediğimi anlatmaya kelimeler yetmezdi çünkü şu an ben bile kendi özlemimin büyüklüğünü yeni anlıyordum. Yıllarca onun yokluğunun acısını çekerken asla şimdi bu konumda olabileceğimi hayal etmezdim. Ya da bu durumda olacağımı.

"Oradayken mutlu muydun?"

"Hayır. Asla olmadım."

O kadar hızlı cevap vermiştim ki kıkırdadı.

"Sana kızgın olmadığımı bilmeni istiyorum. Sana asla tam olarak kızamadım."

Başımı omuzundan kaldırıp ondan biraz ayrıldım ve yüzüne baktım. Ama hesap etmediğim yakınlığımız yüzünden şu an burun burunydık ve ben söyleyeceğim şeyi çoktan unutmuştum.

"Aslınd-"

Elini yanağıma koyunca sustum. Tekrar yutkunup konuşmaya devam ettim.

"Cidden özür dilerim Jaeyun. Oraya gittiğimde geri dönmek istemediğim tek bir gün bile olmadı. Bana kızmalısın çünkü aptaldım ve seni burada yalnız bıraktım. Nerede kalacağını düşünmeden, ne kadar üzüleceğini hesap etmeden gittim senden."

"Hepsini düşündüğünü biliyorum Jungwon. Ve özürünü kabul ediyorum. Ben seni hep kabul ediyorum Won. Senden hiç kopamadım ki. Belki aptalım bilmiyorum ama artık umrumda bile değil. Seni seviyorum."

Yine nefesim içime kaçmıştı ve gözlerim dolmuştu.

"Beni gerçekten affediyor musun? Geldikten sonra olan şeyler için de yani?"

Jake gülmeye başlayınca ne olduğunu anlamayarak ona baktım.

"Ben sana seni seviyorum diyorum senin bana sorduğun şeylere bak. Neyse Jungwon. Affediyorum."

Ha ben onu da yeni idrak ediyorum ama...

"Bende seni seviyorum. Çok seviyorum."

Yanağımdaki parmaklarını oynatıp dudaklarıma dokunduğunda bir an rüya gördüğümü sanmıştım. Ama sonra onu öptüğümde bunun gerçekten de yaşandığını anladım.




~

😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭

again | jaywonkeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin