*Nişan Arın*

4 0 0
                                    

Hoş geldiniz, merhabalar!
Nasılsınız?

İyi okumalar!

🏴

"Sabahtan beri ağzımıza sıçtın Kara! Yeter lan sal bizi!" diye hayıflanan Furkan o kadar haklıydı ki, anlatamam!

Sabah sekizde yengemizden gelen "Acil 🚨" bildirisi ile gözlerimizi açtık. Yiyorsa açma zaten! Hemen koşa koşa geldik ve son hazırlıklara koyulduk. Şu an saat öğleden sonra dört, ve nişan saat akşam yedide başlıyor!

"Tamam tamam hadi son üç saat hazırlanırız koşun!" direktifi ile koştuk. Bildiğiniz koştuk!

"İlk ben!" o koşmanın ardından şu an da berberde sıra kavgasındaydık. Çünkü iki saatte hepimizin hazır olmasının imkanı yoktu! Bizim bir saat önceden orda olmamız ve girişte durmamız gerekiyordu. Ama organizasyon şirketinin ekibi Eylül'ün istediğini yok sayıp kendi kafasına göre yaptığı, ve Eylül'de bunun üzerine ağlamaya başladığı için Kara bizim halledeceğimizi söyleyerek topu bize atmıştı. Uzun bir süredir tanımasakta kardeşimiz gibi oldu bizim, onun ağlaması bizim için dünyayı yakma sebebi! O yüzden mekanı onun istediği şekle soktuk. Hepimiz inşaatçı olunca pek zor olmadı.

Şimdi her şey onun istediği gibi. Biz hariç!

***

"Hoş geldiniz!"

Karşıladığımız kaçıncı aileydi inanın bilmiyorum, belli bir süre sonra saymayı bıraktım! Biz bu kızın aşiret olmadığına emin miyiz ya?

"Arın, gelsene abi ışık düştü!" hay s'keyim! Bir bu eksikti çünkü!

Koşa koşa gittim ışığı düzeltmeye, olmuyor içine sıçtığımın şeyi! Bir de tam çıkış yerinde, en önemli ışıklardan birisi!

Tam hallettim derken yeniden düşüyor!

Neyse zor olsa da hallettik bir şekilde, yaklaşık yarım saat bu ışıkla geçti!

Zaten davetlilerin gecikmesi sonucunda çıkış bir saat gecikti! Hayır olacak iş mi ya? Herkes biliyor bu kızın huyunu da ne diye herkes geç geliyor?

İçeriye döndüğüm sıra da onu gördüm. Feris'i...

Bizimkilerle birlikte oturmuşlar, tatlı tatlı Balım'la konuşuyorlar. Üstünde pembe bir elbise, ama fazla kısa! Kendine gel Arın sana ne! Doğru bana ne ki?

Son hazırlıkları da hallettik, davetliler yerlerine geçti sahne hazır, her şey istenildiği gibi. Çok şükür!

"Evet saygı değer misafirlerimiz," diyerek bütün dikkati üzerine topladı Hakan, daha sonra devam etti; "Öncelikle hepiniz hoş geldiniz!" herkes bir anda alkışlamaya başladı.

Gözüm istemsiz Feris'e kaydı, hafif tebessüm eşliğinde alkışlıyordu...

"Biraz sonra çiftimiz gelecekler, ama ondan önce sizlerden bir ricamız var, pistte oraya buraya koşuşturan çocuklarınızı yanınızda tutunuz! Gelinde on beş santimetre topuklu ayakkabı var! Valla ezilirler!" dediğinde çocukları pistte deli dana misali koşturanlar hariç herkes güldü.

VE SONSUZA DEK MUTLU YAŞADILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin