𝐓𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐬𝐤 // 𝐓𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤

Bölüm 16

Başlarda fice baya yorum geliyordu ama şu son 5-6 bölümde yorumlar yok denilecek kadar aza düştü, böyle giderse ben yazmak istemem maalesef, kendi kendime yazıyormuş gibi hissediyorum bu durum hoşuma gitmiyor, o yüzden artık bölümlerde yorum görmek istiyorum..

İyi okumlar 💕

••••••••••

2 gün sonra ~~

Jungkook'un taehyung'a açılmasının ardından 2 gün geçmişti bu iki gün içinde Jungkook; sürekli kaçmayı tercih etmişti, ve de sevgilisi ile ortak bir kararla ayrılma kararı almışlardı, hoş zaten sevgisinin geçici olduğunu anlamıştı, şu an kendini rahatlamış bir şekilde sıraya yaslayıp telefonla oynamaya başlamıştı, arada arkadaşları da ne olduğunu soruyordu Jungkook onları da geçiştirip duruyordu.

"Yeter lan kaç gündür sesin soluğun çıkmıyor kimseye de bulaşmıyon hasta mısın yoksa "

"Ezik biri kolanı döktü sorun olmadığını söyledin Jungkook bana bak noldu sana " Jungkook gözlerini devirip sinirle arkadaşlarına bakıp sınıfı hızla terk etmişti, artık kimseyle uğraşmak istemiyordu sadece her şeyin düzelmesini onunla bir ilişkiye girmek istiyordu, ama mümkün olmayacağını da biliyordu.

"Pist güzelik nereye " arkasından gelen tanıdık sesle yutkunup gözlerini sıkıca yumup, fark etmeden kaçacakken kazağının yakalarından tutulmasıyla yaptığı plan suya düşmüştü, onunla şuan yüz yüze gelmek istemiyordu.

"Nereye kaçıyorsun bakalım "

"Bırak beni işim var " taehyung ellerini jungkook'un yumuşacık saçlarına attıp bir kaç kere bozmaya çalıştığında, jungkook sinirle dirseğini karnına vurduğunda acıyla inlemişti, bugün sırf ona güzel görünmek için saçlarıyla çok uğraşmıştı.

"Saçlarımdan uzak dur "

"Ama ben bunun intikamını ağır bir şekilde alırım" taehyung sırıtarak Jungkook'un bileklerini sıkıca tutup yanağına tüy misali bir öpücük bırakıp kaçtığında, arkasında ağzı açık kalmış bir şekilde birini bırakmıştı.

Sonunda Jungkook ellerini yanağından çekip kalp ritmini de düzene sokup kendine geldiğinde, dudakları kıvrılmış bir şekilde orayı terk etmişti. Şuan kendini o kadar çok mutlu hissediyordu ki sanki ilk defa bu kadar mutlu olmuş gibiydi, çok aramıştı böyle bir aşkı ama sonunda nefret ettiği adamda bulmayı beklemiyordu, ilk anladığında kendiyle çok çelişti zarar verdi ama sonunda kabullenmeyi de iyi bildi.

••••••••••

Teneffüs zil sesiyle herkes sınıfta dağılırken seokjin ve Felix sıkılıp dışarıya çıkmayı teklif ettiğinde, jungkook hemen red etmişti, ikili birbirine bakıp anlaşma yaptıktan sonra Jungkook'un kollarından tutukları gibi bahçeye çıkarmışlardı, güzel bir masa bulup oturduklarında hemen sohbet ortamı oluşmuştu, sadece katılmayan jungkook'tu onun aklı ise bir önceki teneffüsteki öpücükteydi.

Öte yandan taehyung ve arkadaşları da teneffüsü bahçede geçirmeyi tercih etmişlerdi, bugün ortamları tamdi, Yoongi sevgilisinden fırsatı bulup onlarla takılmak istemişti, onlarda bir yer bulup oturduklarında jesung onları gördüğü gibi koşar ardım yanlarına gidip, çok görmek istediği jimin'in öndümde çıkardığı cebindeki taze gülü ona verdiğinde, jimin gülümseyip ondan alıp teşekkür etmişti ikili yan yana oturduklarında, Yoongi yumruğunu sıkıp sert bakışlarını jesung denen herife gönderiyordu.

"Off çok yakıştınız ne zaman sevgili oluyorsunuz "

"Kes sesini Hoseok " jimin konuşacakken araya atlayan Yoongi ile ekipteki herkes ona garip bir şekilde bakmıştı.