𝐓𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐬𝐤 // 𝐓𝐚𝐞𝐤𝐨𝐨𝐤

Bölüm 24

Bölüm içi yorum ve oylarınızı bekliyor olacağım iyi okumalar😋

100 yorum 80 vote.

•••••••••••

Su an odamda taehyung'un kucağına uzanmış bir şekilde duruyordum, okuldan kaçmamızın ardından onu evime film izlemeye davet edip cevap vermesini beklemeden evime sürüklediğimde yol boyunca oflayıp durmuştu, ben ise dudaklarımı büzüp üzgünce bakmıştım, kafasını olumsuzca sallayıp büzmüş olduğum dudaklarımdan sıkıca öpüp çekildiğinde, bunu kabul etmiş olarak algılayıp yolumuza devam etmiştim.

Ardından eve gelip bir şeyler atıştırdıktan sonra, onu odama alıp en sevdiğim filmi açıp beraber yatağa uzanmıştık, bir süre sonradan kendimi onun kolları arasında bulmuştum.

"Bebeğim sıkılmadın mı hala "

"Bu filmden mi asla " taehyung tekrardan sıkıldığını belirttiğinde benimde bir anda hevesim kaçmıştı, sinirle söylenip kucağından kalktığım gibi filmi kapatıp, kendimi çalışma masama atmıştım. Biraz beraber zaman geçirmek için aktive yapmak istemiştim ama Taehyung bunu mahvetmişti.

"Küstün mü bana "

"Film izlemek istemediğini söyledin bende kapattım" moralimin bozulduğunu anlamıştı ve yataktan kalkıp yanıma gelip, kollarını bana dolladığında tepki bile vermeyerek telefonumla oynamaya devam etmiştim.

"Güzelim ben film veya dizi izlemekten hiç hoşlanmam o yüzden sıktı beni, seninle dışarıda el ele dolaşmak istemiştim sadece "

"Ben film sevmediğini bilmiyordum üzgünüm " kendimi suçlu gibi hissediyordum, çünkü o istemediği halde onu zorla buraya sürükleyen bendim. Taehyung ise benim tekrardan üzüldüğümü görünce beni ayağa kaldırıp sıkıca sarılmıştı. Bu hareketine kalbim zangır zangır atmıştı.

"Yüzünü asarsan seni ısırır yerim " bel oyuntumda dolaşan parmaklarıyla dudaklarımı ısırıp heyecanla kollarımı boynuna dolamıştım, beklemiyor olacakki afallayıp gözlerini şaşkınca açmıştı. Sırıtarak hareketini izleyip dudaklarına ardı ardına öpücüklerimi bırakırken kapının birden çalmasıyla beraber, panikle taehyung'u ittip dengesini kaybedip yere düştüğünde, elimle ağzımı kapatıp sok içinde ona bakıyordum.

Alnıma sert olmayacak şekilde vurup dudaklarımı üzgünce birbirine bastırıp, yerde kıvrılan bedeni hızla ayağa kaldırmıştım, eli kalça kenarlarında dolaşırken sızlana sızlana konuşuyordu. Gerçekten panik halinde elimin ayarını tahmin edemiyordum.

"Sana güveniyorum sevgilim sen kuyruk kemiğimi bir gün kıracaksın "

"Çok özür diler-"

"Jungkook giriyorum içeriye " sözümü kesen sesle beraber Taehyung'a üzgünce bakıp kendimizi toparladıktan sonra. Korkuyla içeriye giren babama bakmıştım, önce beni ardından taehyung'u boyluca süzüp tekrardan bakışlarını benimle birleştirmişti, aklı sıra sevgilim olup olmadığını sorgulamaya çalışıyordu.

"Rahatsız ettim ama çok geç oldu jungkook arkadaşın eğer isterse burada kalabilir, kabul ederse bana haber verirsin "

"Tamam baba " şaşkınca taehyung'a baktığımda o ise anlamayan bakışlarla bana bakıyordu, kendimi toparlayıp kapıya doğru ilerleyip babamın gittiğine emin olduktan sonra taehyung'a bakıp kalıp kalmayacağını sormuştum.

"Kalmak isterdim bebeğim ama jimin'e uğramam lazım, Yoongi ile büyük kavga ettiklerini söyledi onun kafasını dağıtmaya gideceğim, gelmek ister misin sende."