Selam arkadaşlar !
Yazdığım hikayeyi umarım beğenir ve okursunuz . Okurken yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.
.
.
.
01.01.2022
AKIL HASTANESİNDEN
( DURU DOĞAR )
Önümdeki beyaz , aynı zamanda da kanlı , bir o kadar da kirlenmiş duvara bakarken ayaklarıma bağlı zinciri bir kere daha yatağın başına vurduğumda artık acıyı da hissetmiyordum.
Uzun zincir bir metre kadar vardı ve ben ayağımı her sallayışımda yatağın yanındaki demir paslanmış sehpaya çarpıyordu . Odanın içini yaklaşık beş saattir kalp atışları dolduruyordu . Sonra bir anda kalp atışları hızlanmaya başladı . Yine yapıyorlardı , önce kalp atışlarını dinletecek , etki etmeyince de kalp atışlarını hızlandırıp en sonunda da keseceklerdi .
Tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu. Kalp atışları kesildiğinde duvarda olan bakışlarımı kameraya çevirdim. Tavandan bir bip sesi geldiğinde elim yastığın altındaki neştere gitti , sertçe yutkunduğumda bana göre hızlı ama zamana meydan okurmuşcasına yavaş bir şekilde neşteri çekip aldığımda önüme atılacak ceset için hazır bir şekilde beklemeye başladım .
Tavan iki yana yırtılırmışçasına açıldığında gözlerime hiç beklemediğim bir şekilde kanın vereceği haz oturmuştu . Ceset bir metre kadar uzağa atıldığında yataktan fırladığımda dizlerimin üzerine düşmüştüm çünkü diz kapallarımı hem kesip hem de yakmışlardı.
Tiz bir çığlık attığımda dizlerime baktım . Diz kapaklarım iltihaplanmıştı ve dizlerim böyle giderse işlevini kaybedip kesileceklerdi . Tüm bunları boş verip cesede odaklandığımda sürünmeye başladım. Yerde duran kırık bir jilet parçası diz kapağıma battığında kırık jilete baktım. Damarlarıma uğrayan sinirle kırık jileti bacağıma doğru biraz daha ittirdim ve zaten açık olan yaranın içine girmesini sağladım.
Çırpınarak cesede ulaşmaya çalıştığım sıra da kapı sert bir şekilde açıldı. Dönüp bakmak yerine cesedin elime dolanan saçını kavradım ve kendime doğru çekmeye başladım . Ceset sürüklenerek yanıma geldiğinde başını dizime yasladım ve cesedin yüzünü incelemeye başladım .
Kumral saçları , morarmış ince dudakları , beyaz teni ve (gözlerini açıp baktım ) koyu kahverengi gözleri ile gayette güzel bir kadın dı . Ama tek bir sıkıntısı vardı . O da artık yaşamıyor oluşuydu . Gerçi bende nefes alırken yaşamış sayılmazdım ama en azından nefes alabiliyordum .
Kadının gözlerini araladım ve neşteri tam göz bebeğine sapladım . Neşteri kadının gözünü bıraktığımda kadının göz kapağını neşter kesmişti ve göz kapağı ikiye ayrılmıştı . Sonra bütün uzuvlarını kestikten sonra cesede arkamı döndüm ve bir adam gördüm ;
Yaklaşık 1.87 boyunda yeşil gözlü , kalın dudaklı , hafif kalkık burunlu ve kemikli bir yüzü vardı .
Adam bana dikkatli ama bir okadar da tetikte bakıyordu .Yeşil gözlerine dikkatle baktığımda gözlerine merhamet oturmuştu . Adam bana doğru ilerlediğinde korkuyla aynı zamanda refleksle geriye doğru kaçtım. Bu hareketim onu duraksatsada devam etti . Yanıma geldiğinde pahalı ayakkabılarına baktım sonra da ayakkabıyı bırak çorap bile olmayan ayaklarıma .
Adam önümde diz çöktü ve tiksinmeden pis çenemi tutarak " İyileşeceksin , iyileceksin kardeşim . Bunu kendin için değil belki ama , bizim için yapacaksın " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR BİR YAŞAM
Jugendliteratur- Bu hikayeyi kimse yaşamak istemez. +Neden ? ... 𝐶̧𝑢̈𝑛𝑘𝑢̈ 𝑖𝑛𝑠𝑎𝑛𝑙𝑎𝑟 𝑚𝑢𝑡𝑙𝑢 𝑜𝑙𝑚𝑎𝑦ı 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑦𝑜𝑟 ...