After Winning This Battle, I Will Go Home And Get Married (BL) Novel

Bölüm 44

Yan Xueshan bu sözleri çok sakin bir şekilde, buzdağı ve kar altındaki derin bir akıntı gibi, soğuk ve kayıtsız söyledi.

Başını eğdi ve sırtını dikleştirdi. Bu, askerler için standart oturma pozisyonuydu, bu yüzden onu daha sert ve inatçı gösteriyordu.

Yan Xueshan saçlarını en sade şekilde keserdi. Ferahlatıcı ve temizdi, ne çok uzun ne de çok kısaydı.

Yan Xueshan'ın kendisinden daha yaşlı olduğu açıktı ama Arthur bazen anlaşılmaz bir şekilde onu çocuksu ve masum buluyordu. Çok şirin.

Arthur "İnsanlarla bu konuda sohbet ettin mi? Onunla iyi bir ilişkiniz var mıydı?"

Yan Xueshan "O gün kızının doğum günüydü ve çok mutluydu. Biraz şarap içti, sarhoş oldu ve benimle karısı ve kızı hakkında konuştu.

"Karısının evrendeki en iyi eş olduğunu söyledi, bu yüzden ben de gelecekte iyi bir eş bulmalıyım."

Arthur: "Hahahahahaha."

Arthur, Başçavuş Gao Yan hakkında pek bir şey bilmiyordu, sadece üzerinde çarpıtılmış bir fotoğrafın basılı olduğu, hatırlayamadığı ince bir bilgi sayfası görmüştü.

Yan Xueshan birkaç kelimeyle canlı bir görüntünün ana hatlarını çizdi.

Arthur, "Peki ona cevabın neydi?" diye sordu.

Yan Xueshan, "Ona 'Şart değil' diye cevap verdim" dedi.

Arthur, Yan Xueshan'ın bunu buzdağı ifadesiyle ciddi bir şekilde söylediğini neredeyse hayal edebiliyordu ve bu da onun tekrar gülmek istemesine neden oldu.

Sonra:

"Şaşırdı ve 'Ha? Gerçekten evlenmeyi mi planlıyorsun?' dedi.

"Ben de 'Evet' dedim.

"Sonra güldü ve bana 'Nasıl bir insanla birlikte olacağını merak ediyorum. Eğer evleneceğin gün gelirse, beni düğüne davet etmelisin' dedi."

Arthur oturdu. Dik ve rahat bir şekilde otururken ilgiyle sordu: "Peki şimdi ne düşünüyorsun?"

Yan Xueshan anlamadı ama Arthur'un yine oyun oynadığını düşünerek sordu: "Ne demek istiyorsun? "

Arthur: "Evrendeki en iyi eşe sahip olduğunu düşünüyor musun?"

Yan Xueshan: "Bunun bu şekilde kıyaslanabileceğini sanmıyorum. Her birimiz kendi eşimizin en iyisi olduğunu düşünmeliyiz."

Ne kadar hoş, diye düşündü Arthur. Kendini tutamadı; aniden yanına geldi ve onu yanağından öptü.

Yan Xueshan şaşkınlıkla, "Beni neden öpüyorsun?" diye sordu.

Arthur gülümseyerek, "Sebebi yok, sadece seni öpmeyi çok istedim" diye cevap verdi.

Yan Xueshan onun gerçekten de enerjik bir köpek yavrusu gibi olduğunu düşündü. Bütün gün mutlu ve canlıydı ve yapacak başka bir şeyi yoksa gelip size sürtünüyordu.

Sadece ileride buna daha fazla uyum sağlayacağını düşünüyordu.

Arthur diğer birkaç ismi işaret etti ve kim olduklarını sordu.

Yan Xueshan ona tek tek cevap verdi.

"Bu, ben yetimhanedeyken benimle ilgilenen bakıcı."

"Bu, 18 yaşında askere gittiğimde Askeri Üniversite için bana tavsiye mektubu yazan eğitmen."

"Bunlar üniversite profesörlerimden birkaçı."

"Bu, orduya katıldığım zamanki ilk ortağım ve onun eşi."