After Winning This Battle, I Will Go Home And Get Married (BL) Novel

Bölüm 13

Yan Xueshan tam değişikliği bitirdiğinde Arthur'un ağzından tek bir hece çıktığını duydu: "Hayır...." Arthur cümlenin geri kalanını yuttu.

Yan Xueshan başını kaldırdı ve "Hayır mı?" diye sordu.

Arthur'un her şeyi kabul edeceği yönündeki sözlerini ciddiye almadı. Tartıştıklarına göre adil ve dürüst olmalıydı.

Arthur hâlâ gülümsüyordu ama ağzından çıkan kelimeler şöyleydi: "...Hayır."

Yan Xueshan . "O zaman anlaştık."

Arthur hızla yanına geldi, elini tuttu ve "Bekle, Efendim, bekle." dedi.

Yan Xueshan: "Herhangi bir sorun var mı?"

Arthur centilmen tavrını korudu ama biraz da utangaç bir tavırla masum ve nazik bir şekilde, "Bence seks hayatımızın sıklığını belirleyen bu madde kaldırılmalı. İnsan haklarına aykırı değil mi?"

"Kurallar yüzünden benimle seks yapmayı kabul etmeni istemiyorum. Eğer kabul etmezsen yapmayız, kabul edersen yaparız. Zamanı geldiğinde, özel durum ele alınacaktır. Bu yasal olarak gerekli olan bir şey olmamalı. Kendi eşin bile olsa bunu zorlamamalısın. Ondan bunu yapmasını istemeden önce karşındaki kişiyi memnun etmelisin... bunu yapması..."

Bunu söyledikten sonra Arthur yine utandığını hissetti.

Yan Xueshan onun için tamamladı, "Sevişin."

Arthur kızardı ve parlayan gözlerle ona baktı, "Sevişmek için doğru yol bu."

Yan Xueshan bunu düşündü ve Arthur'un haklı olduğuna karar verdi.

Ama bu Arthur'a haksızlık olmaz mıydı? Çünkü o bunu asla yapmak istemezdi.

Yan Xueshan  "Onu çıkarmak sorun değil. Ama çıkarmak istediğinden emin misin?"

Arthur düz bir yüz ifadesiyle başını salladı. "Mm."

Yan Xueshan onun samimi ve nazik ifadesine baktı ve bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti. Bu sahneyi daha önce bir yerlerde yaşadığını belli belirsiz hissetti ama şu anda hatırlayamıyordu.

Sezgileri ona burada çok yanlış bir şeyler olduğunu hatırlatıyordu.

Arthur onu kandırıyor gibi mi görünüyordu?

Ama ne olduğunu anlayamadı.

Yine de Yan Xueshan bu noktayı atladı.

Artık anlaşma tamamlanmıştı.

Arthur anlaşmayı sessizce bir kenara koydu ve "Bitti, değil mi? Önce onu bir kenara koyayım, yarın bir avukata gideriz."

 "Xueshan, bu gece sende kalabilir miyim? Bugün aslında benim tatilim, bu yüzden işimi aksatmayacağım."

Arthur ses tonunu son derece doğal bir şekilde değiştirdi.

Görünüşe göre bunu başından beri planlıyordu.

Aslında o kadar da garip değildi ama hayatında kimse ona bu şekilde ismiyle hitap etmediği için Yan Xueshan bunu hemen fark etti. Kaşlarını çattı ve çok rahatsız bir şekilde, "Az önce bana ne dedin?" diye sordu.

Arthur bunu gönüllü ve hevesli bir şekilde söyledi, "'Xueshan'. Diyemez miyim? Artık nişanlıyız, bu yüzden seninle daha samimi bir şekilde konuşmam gerektiğini düşünüyorum. Bana takma adım olan 'Artie' diye de hitap edebilirsin."

Yan Xueshan bu kişinin utanç kelimesinin anlamını bilmediğini hissetti. Böyle olmaya alışkındı ve şimdiye kadar da böyle devam etmişti.

Başlangıçta kendisi de ona " Efendim" demeye başlamıştı ve şimdi bunu tekrar değiştirdi.