After Winning This Battle, I Will Go Home And Get Married (BL) Novel

Bölüm 17

Arthur'un kullandığı mecha'nın adı "Zhulong" idi.

Eski Doğu mitolojisine göre adlandırılan Zhulong'un aksine Artemis adını eski Batı mitolojisindeki Av Tanrıçası'ndan almıştır. Adını, gözlerini açıp kapatarak gece ve gündüzü yaratan, nefes alarak mevsimsel rüzgarları yaratan ve kızıl bedeniyle toprağı aydınlatan efsanevi tanrıdan alıyordu.

Zhulong, kan gibi kıpkırmızı insansı bir mecha idi.

Mikronükleer motoru yandığında, ilk bakışta sanki alev alev yanan bir kor gibiydi.

Çok güzel bir mecha idi.

Geçmişte Arthur ilk ortaya çıktığında medya onu Kızıl Şövalye olarak adlandırmıştı. Şimdi ise çok az kişi onu böyle çağırıyor.

İmparatorluğun S sınıfı mechaları toplamda iki elin parmaklarını geçmezdi.

Mecha'nın görüntüsü zaman zaman kamu medyasında yer alırdı. Geçmişte, düşmanın gözünü korkutmak ve kendi taraflarının süper bir silaha sahip olduğunu bilmelerini sağlamak için kullanılırdı.

Ancak, mecha'nın arkasındaki Başçavuşun röportaj için ortaya çıkmak isteyip istemediği kişinin şahsına bağlıydı.

Bazı insanlar çok açık fikirliydi ve kendi popüler sosyal imajlarını yaratmak için medyaya röportaj vermeye hevesliydi.

Ancak Yan Xueshan gibi kamuoyunun karşısına çıkmayı reddeden, düşük profilli kalmayı tercih eden kişiler de vardı.

Çok gizemliydi, bu yüzden ordu içindeki insanlar dışında kimse onun gerçek kimliğini bilmiyordu. Diğer birliklerden insanlar onu gördüklerinde bile "Mavi Azrail" ile bağlantısını kuramıyorlardı.

Geçmişte Arthur da röportajları kabul etmiyordu ama artık bir komuta merkezine geçtiği ve halkın karşısına daha sık çıktığı için yavaş yavaş bir politikacıya dönüştü ve artık sadece basit bir Başçavuş değildi.

Yan Xueshan bir süre düşündü ve aniden sözünü kesti: "Eğer bir ortağınız kazara ölürse, ordu onun yerine aynı seviyedeki bir Tümen Çavuşunu atar. Bırakın sıfırdan eğitmeyi, okuldan bile insan seçemezler."

Onun bu sözleri, konuyu tartışan grubun hep birlikte başlarını çevirip ona bakmasına neden oldu. İlk başta sabırsızca "Sen ne bilirsin ki?" diyerek onu çürütmek istediler ancak cümlenin yarısında Yan Xueshan'ın yüzünü görünce afalladılar ve cümlenin ikinci yarısını unuttular.

Yan Xueshan gibi siyah saçlı ve soluk tenli çok az sayıda "saf kan" insan vardı ve onların arasında bile olağanüstü yakışıklı biri olarak kabul ediliyordu.

Cam boncuklar gibi berrak ve parlak gözleriyle size baktığında gizemli ve soğuk bir his verirdi. İnce kirpiklerinin oluşturduğu gölgeler bile o kadar narin ve hareketliydi ki, insanlar onu rahatsız etmekten korktukları için bilinçaltlarında nefeslerini tutarlardı.

Sınıf arkadaşları onu gördüklerinde dış görünüşüne bakarak bir yargıya vardılar. "Haklısınız."

Onu memnun etmek ve isteklerini yerine getirmek dışında bunu söylemek için başka bir neden yoktu.

"Dedikoduyu" çıkaran öğrenci 17-18 yaşlarında, iki kalın örgülü, açık kahverengi tenli, açık kahverengi gözlü, ince çerçeveli metal yuvarlak gözlüklü ve burnunun her iki yanında çilleri olan bir kızdı. Yan Xueshan'ı gördüğünde onun yakışıklılığı karşısında gözleri korktu ve yüzü kıpkırmızı kesilerek "Nereden biliyorsun?" diye sordu.

Yan Xueshan şöyle cevap verdi: "Mükemmel bir Başçavuşla eşleşmek için sizin de mükemmel olmanız gerekir. Ayrıca, Kızıl Şövalye ve Mavi Azrail sadece görevleri sırasında ortaklardı, bu yüzden Mavi Azrail artık olmasa bile, 'dul' gibi bir kelime kullanmak uygun değil."