Non4nis4

3.Seni O Seçti

"Benim burada olmamın özel bir sebebi var mı?" Cevap vermelerini beklemiyorum çünkü eğer bir şeyleri açıklamak isteselerdi, başıma silah dayamadan önce yaparlardı. "Anlatacakmısınız?" duyduğum 3. sesle sabrım iyice tükenmişti. "Bu Berçem-"

"Kim olduğu umrumda değil. Cevap verin artık." Mert sözünü kesmemi umursamamıştı. Aynısını Nisa için yapsam o bu kadar sabırlı olur muydu?

"İyi ben başlıyorum o zaman. Siz devam edersiniz." İçimden bir ses büyük belaya bulaştığımı söylüyordu. Mert kendinden emin bir sesle anlatmaya başladı. "Öncelikle şuan bulunduğun tapınak bizim zamanımızda. -çok değil 5-6 yıl önce- eğitim için kullanılıyordu. Bu eğitimler ise çocukluk çağında başlıyordu. Önce basit bir okulda klasik dersleri görüyorsunuz. Sonra özel bir okulda sıkı eğitimlerden geçiyorsunuz. Bunu klasik derslerin zorlaştırılmış hali gibi düşünebilirsin. Klasik derslerin yanı sıra biraz daha ürkünç dersleri görmeye başlıyorsun. Bu okul sonra ilerleyeceğin yolu seçmen için bir fırsattır. Sonra özel bir okulda yazılım görüyorsunuz. Eğer çok başarılıysan stajını Cumhuriyet Sarayında yapabilirsin. Dediğim gibi eğer yazılımda ilerlemek istiyorsan ve üstün bir başarıya sahipsen burada eğitimine devam edebilirsin. Hackerlar buradan çıkıyor.Hackırlar eğitiminin sonuna kadar bölümsüz, grup üyeleridir"

Sözü Nisa devraldı. "Sonra kendini koruman bahanesiyle bu gibi yer altında ve gözden uzak alanlarda silah eğitimi, yüksek yerlerden atlama, sinirini kontrol altına alma ve korkularını yenme gibi daha birçok eğitimden geçiyorsun. Buradan mezun olunca bölüm seçiyorsun ve o bölümden ilerlemeye başlıyorsun. Burada eğitim gördüğün sürece asla özgür değilsin. Yediğin, içtiğin, nereye gittiğinden kiminle, neyi, ne için konuştuğuna kadar sıkı bir şekilde takip ediyorlar. Buradan genellikle seni buraya getiren maskeli kişi gibi korumalar çıkıyor. Bu işe 2. Kavşağı oluşturuyor. Diyelim ki 100 kişi eğitim için buradan sonrasına alındı. Bu eğitimden çoğu zaman hiç, nadiren ise 1-2 kişi lider çıkıyor."

Yani ben 2. eğitime geçeceğim. Ürkünç dersleri merak etmeden edemedim. Berçem konuşmayı devam ettirdi.

"Burada elenenler bahsettiğimiz özel okullardan seviyesine göre uygun olanda öğretmenlik yapıyor. Buradan başarılı bir şekilde ayrılanlar 1. Kavşağı oluşturuyor. Tehlikeliler ama 3. kavşak gençleri kadar değil. 1. kavşak devlet adamlarının bulunduğu Kavşak olarak bilinir. Bunun dışında dövüş ve korumada iyi olanlar 2. kavşağı oluşturuyor. 2. kavşak askeri üslerin çoğunlukta olduğu ve bazı durumlarda 1. kavşaktakilerden daha tehlikeli olduğu gerçeği ile bilinir. Ek bir bilgi vereyim 3. kavşaktan çoğu kişinin sanata ilgisi var. Sanat kavşağı olarak bilinirler." Ben daha duyduklarımı anlamlandıramadan tekrar Mert konuşmaya başladı.

"3. kavşaktan lideri olmayan yüksek rütbeliler kendi aralarında grup kuruyor. Uzun zaman aralıklarla takım ruhuyla hareket edebilecek kişiler bir araya gelebiliyor. İnsanların başvurma hakkı yok. Zaten kimsenin bizden haberi yok. Bu takımlar kendi aralarında bir lider seçiyor ama bu liderlerin sadece kendi takımları üzerinde söz sahibi olabilir. Bu takımlar 4. kavşağı oluşturuyor."

Sadece dinliyordum çünkü ne dediklerini ne kadar uğraşsam da anlayamaz, kabullenemezdim. Berçem yine konuşmaya başladı ama ben dinleyeceğimi sanmıyordum.

"Gelelim 3. kavşağın liderine. Lider bütün kavşakların üzerinde söz sahibidir. Kimse ona emir veremez. En yüksek rütbeli olan yine kendisidir. Bu kişilere istediği kişiyi eğitebilme şansını veriliyor. Bu eğittiği kişi onun en yakını ve güvendiği olur. Ona yoldaşlık eder. Liderler genelde kavşaktan seçim yapar ama bu kişi halktan da olabilir. İşte burada sen devreye giriyorsun. "Bu demek oluyordu ki...

"Bu ne demek?" Korkudan dizlerim titriyordu.

"Gece seni seçti." O an zaman durdu ve ben kirli düşüncelerimle baş başa kaldım. Ben katil olamazdım. Baskıya gelmezdim. Bundan kurtulmam lazımdı ama nasıl? "Ben istemiyorum. Katil olamam, baskıya gelemem. Silah tutarken ellerim titrer. Bu anlattıklarınızı kimseye anlatmam. Anlatırsam bile deli muamelesi görürüm. Beni bırakın gideyim. Hiçbir işinize yaramam. Korkak bir insanım hem." Rastgele konuşuyordum. Sanki hızlı bir şekilde konuşursam beni kimse öğrenmeden bırakacaklarmış gibi.