Sabah uyandığımda yanıma baktım ama yoongi yoktu, kalkarak saçlarımı karıştırdım, kapıya giderek açtım.
Yoongi' nin sweatshirt ünü giymiştim, XL giydiği için dizlerime kadar geliyordu, mutfağa girdim.
"Yoongi nerede?"
Jin babam gülerek bana baktı.
"Ayılsaydın önce hoseok"
"Ayığım zaten, yoongi nerede?"
Elimle yüzümü ovduğumda namjoon babam süt ısıtırken konuştu.
"Ailesi çağırmış"
Kafamı kaldırıp kaşlarımı çattım.
"Ailesi mi?"
Jin babam omuzumu tutarak sıktı.
"Sakin ol, ve evet, acil gitmek zorunda kaldı zaten, bize bile veda edemedi"
"O kadar önemli mi?"
Kafamı eğip kısıkça konuştuğumda jungkook yanımda durdu.
"Ne oldu? Yüzün düştü"
"Boşver"
Geri odama çıkarak yatağıma oturdum.
"Beni uyandurmadan gitmezdi, ne olmuş olabilir ki?"
Kalkarak lavaboya gittim, elimi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirip aşşağı indim.
Mutfağa girip yerime oturduğumda jimin güldü.
"Günaydın"
"Günaydın"
Yoongi' nin sandalyesine bakarak kafamı eğdim, zihinsel olarak ulaşmaya çalıştım ama olmuyordu, sürekli ulaşabiliyordum ama sanki kendini kapatmıştı.
Yutkunarak olduğum ortama odaklandım, elbette gelecekti, geldiğinde ne olduğunu bana anlatırdı, o bana her şeyi anlatır.
Kapı çaldığında kalkarak koşup kapıyı açtım, taehyung'u görünce gülüşüm soldu.
"Hoşgeldin"
"Hoşbuldum hoseok, sıcak karşılaman için teşekkür ederim"
Kapıyı kapatarak içeri geçtik.
"Seni yoongi sandım, üzgünüm"
"Ailesi çağırdı, önemli bir şeymiş"
"Sana söyledi mi nerede olduğunu?"
"Hayır ama büyük bir şey gibi duruyor, ailesi insan ve yaratıklar arası güveni sağıyor, güçlü ve hızlı vampir ve kurt adamlar toplanıyor, bildiğim tek şey bu"
Korku vücuduma yayılırken namjoon babam güldü, bu gülüş zorlamaydı.
"Eminim kötü bir şey yoktur, önlem için olabilir, olası durumlara hazırlık gibi düşünün"
Kafamızı salladığımızda jungkook jimin'e döndü.
"Bu gün odaklanmaya çalışalım, yavaş yavaş ilerleriz jimin shi"
"Ne dersen uyarım"
Yemek sessizce geçtiğinde verandaya çıkıp oturdum, parmaklarımdan baloncuk çıkarken oflayıp etrafa baktım, bahçenin ilerisinde jungkook ve jimin oturmuş çalışırken taehyung uzanmış kitap okuyordu, babamlar meyve, sebze suluyordu ve ben ise sıkıntıdan patlıyordum.
Yoongi olsaydı uzanmış bir sürü saçma şeyden konuşup gülerdik, onu özlemiştim, yirmi yılı beraber geçirmiştik ve ne olursa olsun birimiz giderse iki tarafta eksik hissederdi.
Uzanarak gözlerimi kapattım.
"Seni özledim sevgilim, çabuk gel lütfen"
Uykuya çekilirken gelmesi için dua ediyordum.
/