4

1.1K 17 1
                                    

Ne demek bulabilirse fırat abim burayı bilmiyormuydu.

-Ne diyorsun be sen ne demek bulabilirse fırat abim burayı bilmiyormu?

Kahkaha atıp

-Ah Ahsen ah sence ben senin kadar safmıyım seni sonunda bulmuşum alıpda fıratın bileceği yere götürürmüyüm. O seni bizim köydeki evimize götüreceğimi sanıyor.

Kafam allak bullak oluyordu korkuyordum. Bir ruh hastası ile aynı evdeydim. Ağlamaya başlamıştım. Hıçkırarak ağlıyordum. Annemi  istiyordum. Beni kurtarsın istiyordum. Hatta inanırmısınız amcamı bile istiyordum. Fırat abim bana iyilik yapacak sanırken kötülüğün kralını yapmıştı. Benim ağladığımı gören oktay abi yanıma gelip

-Ağlama ömrüm ağlama ben seni üzmek istemedim seviyorum lan seni çok seviyorum aklıma sadece bu geldi beni sev diye yaptım.

-SEN SALAKMISIN BENİ BU ŞEKİLDE KORKUTURKEN BEN SENİ NASIL SEVEYİM..

diye bağırdım. Çenesini sıkmaya başladı.

-Benle düzgün konuş ahsen benimde bir sınırım var aşmaya kalkma canını yakarım.

Diyerek bana tısladı. O an sanki sinir krizi geçiriyordum o an hiç bir korkum yoktu savunmasız ahsen değilde güçlü bir ahsen vardı sanki içimde.

-Sınırmış sıçarım sınırına beni geri götüreceksin! götürmüyormusun arayacaksın fırat abimi gelip alacak beni burdan. Sen ve senin salak aşk hayatın beni ilgilendirmiyor. Ben burdan gideceğim kendime bir hayat kuracağım duydunmu beni BEN BURDAN GİDECEĞİM!

Dedim bastıra bastıra.

-Gitmiyorsun lan sen benimsin senin hayatın BENİM yeni bir hayatmı kuracaksın bu hayatta bende olacağım benimle kuracaksın bensiz bir hayat haram lan sana. Bırakmam seni. Seni bulmuşken bırakmam.

-Çıldıracağım ya bak anlamıyorsun beni! Sen benden büyüksün ben seni sevmiyorum sevemem. Bir kez görmüşsün beni takıntı yapmışsın kendine. Bak bizden olmaz hadi bırak beni ben gideyim.

Onu ikna etmeye çalışıyordum ama anlamıyordu. Ağlamaktan içim çıkmıştı. Hayatım bir gecede kaymış evlenmek istemediğim biri ile evlenecekken kaçmış kaçarkende hiç olmaması gereken bir şey olmuş bana takıntılı olan bir adamla kaçmıştım. Kendi kendimi yakmıştım.

- Ağlama artık harap ettin kendini alışmaya bak yeni hayatına bundan sonra sen ve ben varız ha birde belki ilerdeki çocuklarımız.

Diyip göz kırptı bu adam ne diyordu ne çocuğu ne hayatı ben ne anlatıyordum burada!

Sinirle ayağa kalkıp elime ne geçtiyse kaldırıp fırlattım neresine gelirse gelsindi. Umrumda değildi hatta ölsündü!
Attıklarımın arasındaki küllük kafasına gelmiş, kafasından oluk oluk kanlar akmaya başlamıştı. Hemen kafasına eliyle baskı yaptı. Ve bana ters ters bakmaya başladı. Galiba biraz sinirlenmişti. Ben ne olduğunu anlamadan üstüme koşup beni duvarla arasına sıkıştırmıştı. Elleri titriyor göz bebekleri kayıyordu. Kafasına aldığı darbe yüzündenmi böyle yapıyordu yoksa yine yokluk krizinemi girmişti. Kollarımı sıkıyordu. Canım yanıyordu ve gözlerim dolmuştu.

-Kollarım acıyor bırak lütfen.

-Biraz sonra sana yapacaklarımdan sonra keşke sadece kollarım acısaydı diyeceksin ahsen!

Deyince korkmuştum. Kollarımı sıkıp bıraktı. Bende can havliyle ondan kaçmaya çalıştım. Ben kaçmaya çalıştıkça daha çok sıktı ellerimle kollarına çimdikler attım ama çok sıkı tutuyordu bir anda kollarımdan tutup beni kanepeye fırlattı.

-AHH OLMUYOR SAKİNLEŞEMİYORUM UYUŞTURUCU LAZIM..

Diyerek bağırdı. Tekrar üstüme yürümeye başladı bende kalkıp koşmaya başladım. Kendimi yine lavaboya atacaktım ama bilin bakalım üstünde ne eksik KİLİT.

Kilidi sökmüştü manyak herif. Kapının arkasına kendimi koymuştum ama elli kilo birisi olarak nasıl etki edecekti bilmiyorum.

Kapıyı yumrukladı ve ittirmeye başladı o ittirdikçe bende ileri gidiyordum. Kapıyı açıp içeri girdi ve bana ters ters bakmaya başladı elleri hala titriyordu. Gözleri bembeyaz olmuştu korlum gitgide artıyordu.

-Bakın burda bir fare varmış noldu bebeğim kilidi bulamadınmı?

Deyip kahkaha attı acaba bu şekilde olmasaydı. Onu sevebilirmiydim. Beni bir anda tutup sırtımı duvara vurdu.

-Kaçamazsın benden! Ben sana bu kadar delicesine aşıkken seni seviyorken Kaçamazsın!

Her bir kelimesinde beni duvara vuruyordu. O kadar sert davranıyorduki sırtım artık yok olmuştu.

-Kaçarım duydunmu! Ben senden bu kadar nefret ediyor ve delicesine korkuyorken kaçarım!

Deyip bacak arasına tekme attım. Oda haliyle sendeledi bende fırsat bu fırsat deyip kaçtım arkamdan böğürtüsü geldi.

-AHSENN SEN BİTTİN!

Kendimi dış kapıya attım lanet olsun kilitliydi. Anahtar neredeydi? Pencerelerde korkuluk yoktu allahım şans bu sefer yüzüme güldü pencereye koştum açıp tam çıkacaktım ki saçımdan geriye çekilmem bir oldu.

- Sen bittin lan duydunmu yalvaracaksın bu gece bana ama yok bu gece sana merhamet yok ahsen!

Saçımdan sürükleyerek bir yere götürüyordu beni...

-Bırak allahın cezası bırak canımı yakıyorsun!

Diyerek ellerine vuruyor bir yandan ağlıyordum. Saç köklerim yok olmuştu bu aptal yüzünden.

Merdivenlerden sürükleyerek yukarı çıkarttı beni tahminimce yatak odasına geldik. Beni kaldırıp fırlattı sırtım yumşak yere gelince anladımki yatak odasındaydık. Kalbim delicesine atıyordu. Bu korkuyu anlatacak hiç bir kelime yoktu.
Üstündeki gömleği çözerek bana yaklaşıyordu. Can havliyle yataktan kalkıp yine kaçmaya çalıştım belimden tutup yine yatağa attı ve üzerimde tırmandı ben onun kollarına vururken hiç tınlamıyordu.

-Dur lütfen bana bunu yapma yaşayamam Oktay abi

Ne kadar yalvarıp yakarsamda beni duymuyordu. Sanki kulakları sağır olmuş, kalbi körelmişti. Allaha yalvarıyordum ben ne yapmıştımda bu adam benim ecelim oluyordu. Kazağımı çıkartmaya çalışıyordu bende haraketler edip engelliyordum bir anda yediğim tokatla kafam allak bullak olmuş sersemlemiştim bunu firsat bilip tekte çıkarmıştı kazağı. Pantolunumu çıkartacakken aklım başıma gelmiş yine engel olmaya çalışmıştım. Bu sefer o kadar sert vurmuştuki bilincim gitmeye başlamıştı. En son hatırladığım ise kendi pantolonunu iç çamaşırı ile çıkartması ve özel bölgemdeki tarif edilemez acıydı...

Çok korkunç bir bölümdü farkındayım oktaya sövmek serbest.

Yanlış SeçimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin