Atlantik Prensi Valentina

472 51 7
                                    

Aww ne yazcam ben... 🤦🏾‍♀️

⏤͟͟͞͞☆

Güneşin suya yansıyan parlak ışığı, büyük bir telaşa kapılmama sebep olmuştu. Evimden oldukça uzaklaşmış olmalıydım. Tenime vuran ılık su kafamı katıştıtırken bir daha bu kadar yaklaşamayacağımın bilinci ile içimdeki kaygıyı yok saymayı seçmiştim. Nasıl olsa ceza alacaktım. Değsindi bari.

İleride gördüğüm büyük kaya parçasına son hız yüzerken bir yandan ise yüzeye yükselerek ışığın daha yoğun oluşunu hayranlık ile izliyordum.

Ben, okyanus prensi Valentina yirmi üç yıldır yer yüzüne çıkmamıştım. Bu şansı bir daha bulamayacağımı biliyordum. Fazla sıkı kurallara sahip ailem nedeniyle, otuz yaşına basan aile üyesine tarcı takılır ve yer yüzüne çıkması kabul görülürdü. Tek bir kural dışında; insan oğluna yakalanmamak. Böyle bir durumda hayatımız tehlikeye gire bilirdi. Arkasına geçtiğim kaya ile heycan ile göğsüm şişti, yavaş hareketler ile çıktığım yüzeyde derin bir nefes aldım, ilk kez.

Güneşin tenime vuran ılık ısısı bedenimin karıncalanmasına sebep olurken, derimdeki pulların ışıldamasına sebep olup okyanusun yüzeyine yansıyarak hoş bir görüntü oluşturuyordu. Bu duruma kıkırdayıp, kayanın öteki tarafını görmek için biraz ileri kaydım. Vücüdum görünmeyecek bir şekilde gözlerim ile etrafı tararken, kulaklarım en ufak sese duyarlı hâle gelmişti. Tetikte olmalıydım, birinin beni görmesi dahilinde kötü şeyler yaşayabilirdim. Fazla uzakta olmayan büyük bir karaltı görmem ile merak ederek vücüdumu kaynın arkasında biraz çıkarttım, kuyruğum gözükmüyordu. Yaklaşan şeyin korsan gemisi olduğunu farketmem ile kalbim korku ile çarpmaya başladı, annem korsanların hep kötü kişiler olduğunu deniz insanlarının soyunu tüketmek istediklerini söylerdi. Giderek büyüyen gemi ile biraz daha suyun içine girerek sadece omuzlarımdan aşağısını sakladım.

Geminin güvertesinde yer alan uzun boylu adam, dürbün ile okyanusa dikkat kesilmişti. Beni göremeyeceğini düşünerek pozisyonumu bozmamıştım. Dürbün ile nereye baktığını kestiremezken, bakışları bir yerde sabit kaldı. Elindeki dürbünü yavaşça indirip benim olduğum kayanın kısmında bakışlarını gezdirdi, gözleri kısılmış güneş ışığından korunmaya çalışıyordu. Tekrar dürbünü alıp bakınmaya başladığında, dürbünü benim olduğum yerde sabitli olmasıyla nefesim tekledi. Hayır, hayır, hayır. Beni görmüş olamazdı, olmamalıydı. Kalbim korku ile çarparken gemiye son bir bakış attığımda benim olduğum tarafa yaklaşmakta olduğunu gördüm. Büyük bir hızla suya dalış yapıp son hız derinlere daldım. Yeterince uzaklaştığım kanaatine varıp korkunun geçmesi adına, yanlış görmüş olmayı diledim.

⏤͟͟͞͞☆

Arkadaşlar bulasık yıkamam gerektiği için kısa oldu pslfjspfj

İyi okumalarr

Life in The DeepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin