.
Yer yüzündeki yaşama hep merak duyan Deniz adamı Jungkook, bir gün kendini yer yüzündeki güzelliklere kaptırarak su yüzüne çıkmıştır.
.
Dönüş yolunda olan Viktoria, eşsiz güzelliği ile kendini büyüleyen çocuğu görür... Atlantik okyanusun en güz...
Yüzeye çıkarttığım adamı kıyıya ittirerek biraz da olsa derin sudan çıkartmayı başarmıştım. Dalgalar hâlâ tenime vururken, nefes alıp almadığını konturol etmiştim elimi burun hizasına getirerek. Hissetmediğim nefes ile telaşa kapılarak nabzını konturol etmiştim. Varla yok arası bir atış hissede biliyordum. Su yutmuş olmalıydı. Elim yüzüne bir karış kalacak şekilde ağız hizasına getirip odaklandım. Ağzından çıkan sularla yerine gelen bilinci gülümsemiştim. Bunu bana annem öğretmişti, abilerim ve kız kardeşlerim yapamıyordu nedenini bilmediğim bir şekilde. Her ne kadar annem onlarında göz renginin değiştiğini söylesede, hiç şahit olmamıştım bu duruma. Bazen kendimi karşılarında bu tür şeyler yaparken garip hissediyordum. Bakışları... Öyle bir hâle geliyorduki, tanımasam kıskandıklarını düşünücektim. Nedendir bilmem ama annem iki haftada bir ortadan kaybolurdu. Nereye gittiğini bilmezdim, gittiği günlerde hayatı dar ederdi iki üvey annem bana. Öz annemin benden başka çocuğu yoktu.
Yerinden doğrulup öksürmesiyle geriye çekilerek biraz daha suya giriş yapmıştım. Kendimi garip hissediyordum. İlk kez Atlantik okyanusundan bu kadar uzaklaşmıştım. Bedenime vuran gün ışığı ile gözlerimi kamaştıracak güzellikte olan adaya çevirdim. İlk kez burayı görüyordum. Daha önce bu kadar ağacın olduğu bir yer görmemiştim. Ayaklanan Viktoria'nın gölgesi yüzüme düşerken bakışlarımı ona çevirdim. Giysileri ıslanmış, yüzü kızarmış bir şekilde gözlerinde yer edinen sinir parıltıları ile bana bakıyordu. Burnundan soluyordu resmen.
"Seni man kafa! Aptal mısın sen?! Seni o lanet yerden uzaklaştırmaya çalıştıkça benden kaçıyorsun. Kafan basmıyor sanırım? Sen Atlantik Okyanusu'na ait değilsin Valentina! On dört yıldır seni arıyorum. Şimdi benden kaçmana izin veremem!" ne demek istiyordu bu adam? Ne anlama geliyordu söyledikleri? Atlantik Okyanusu'na ait olmamak da ne anlama geliyordu? Ben Atlantik Okyanusu'nun gözde prensi nam-ı değer Valentina'ydım.
Bileğimden sert bir tutuşla çekilip okyanus ile olan bağlantım tamamen kesildiğinde çığlığım tüm adayı inletmişti.
"Ne yaptıpını sanıyorsun sen?! Bırak beni, geri döneceğim! Seni kurtaran da kabahat." bağırışlarımı umursamadan beni çekiştirmeye devam ediyordu. Tenime batan dallar ile acı şekilde inlemelerim kulaklarımı doldurmaya başlamıştı. Bırakmıyordu adi herif.
"Ne yapmaya çalışıyorsun!? Bırak beni! Okyanustan ayrılmamam gerek!" yüzümde hissettiğim ıslaklık ile elim göz pınarlarımdan süzülen ıslalığa kaydı. Ağlıyordum. İlk kez hissediyordum bu ıslakkığı tenimde. Okyanustayken hissetmezdim... Ve bu çok güzel hissettiriyordu. Çenemden kavrayıp gözlerine bakmamı sağladığında hıçkırarak gözlerimi kaçırdım. Bedenim karıncalanıyordu. Kulaklarımı dolduran sesini işittiğimde bedenimdeki acıyı yok saymaya çalıştım.
"Bana bak ve beni dinle Valentina. Sen Atlantik Okyanusu'na ait olmadın çünkü sen bir melezsin!"
⏤͟͟͞͞☆
Noluyo yaa... Sıçtım kurgunun içine sıvamaya devam ediyorum
Valentina:Jungkook Viktoria:Taehyung
Taehyung su yuttuğunda Jungkook'un yaptığı hareket bu şekilde;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
