Romantic Devil

24

💃💃💃💃yorumm💃💃yorum 💃💃💃💃💃💃💃yorum 💃💃💃RD geldi ulann💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃

.

'×'

.

"Hepiniz niye tuhafsınız abi?"

Seokjin gevşek pijamaları ve alnını kapatan dağılmış saçlarıyla üst kattan indiğinde direkt olarak büyük cam kapılardan bahçeye çıkıyor, çimlere çıplak ayaklarıyla basarak Taehyung'un yanına adımlıyordu.

Taehyung ise çok uzağında kalmayan havuza bakarak nadiren yaktığı sigaralarından birini içerken gözlerini suda gezdirdi. Jungkook'un bu arka bahçeyi görmediğine emindi. Görseydi belki de severdi. Sürekli bakımı devam eden çiçekler, bitkiler ve ağaçlarla doluydu. Büyük bir havuzu ve Taehyung'un arada sırada içinde kuş yavrularını gördüğü bir tahta kuş yuvası vardı. Sakindi ve sessizdi. İnsanın içini açıyordu.

Odasındaki bir oda genişliğindeki balkonu da görmüş müydü ki? Şık bir oturma grubunun bulunduğu, cam trabzanlarıyla ve ormana bakan manzarasıyla orası da hoşuna giderdi mutlaka. Balkona çok yakın duran büyük çamın dalları yerlerini biraz işgal etmek ister gibi uzamaya başlamıştı ama yine de severdi.

Taehyung durduk yere evinde neyin omegasının hoşuna gideceğini düşünmeye başlamıştı.

"Hadi seni anladım, konu Jungkook."

İsmini duyduğu an daldığı sudan gözlerini ayırarak yanındaki bedene çevirdi. Parmakları arasındaki ince dal ise bitmek üzereydi. Taehyung sadece üç nefes çekip rüzgara bırakmıştı sigarasını.

"Hadi Yoongi'yle Jimin'i de anladım."

Seokjin ellerini anlamlandıramadığı bir şekilde uzatarak omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Ulan Hoseok'la Namjoon'a ne oluyor?"

Taehyung direk olarak kendisine bakan kuzenine karşı kaş çattığında bu konuyla ilgilenmek istemiyor gibi bir hali vardı. Sebebi ise aklının hâlâ birazdan yanına gidecek olduğu omegasında olmasıydı.

"Niye? Ne var hallerinde?"

"İkisi de tuhaf. Ve birbirleriyle alakalı. Mal sanıyorlar herhalde bizi. Anlaşılıyor."

Taehyung kaşlarını biraz daha çattı.

"Hayır, anlaşılmıyor. Sadece sen anlıyorsun." demişti kalın sesiyle. Seokjin genelde çoğu şeye burnunu sokmaz, ilgilenmiyormuş gibi davranır ama her detayını merak ederdi. Bu merakı da genelde olayları daha hızlı çözmesine yarıyordu.

Göz devirirken kollarını goğsünde birleştirdi.

"Aç kurt gibi evde gezeceğine diğer aç kurt Namjoon'u dinleseydin sende anlardın. Hoseok diyor habire. Farkında değil salak." Gözleri güneşle parlayan bahçede gezindi. "Bir şey olmuş ama... Bilmiyorum artık."

Taehyung hafızasını zorlarken röportaj günü birlikte ortadan kaybolmaları ve o günden beri Namjoon'un tuhaflığını hesaba kattığında az buçuk bir şeyler çıkarabilmişti konuya dair. Fakat bunu söylerse Seokjin'in onu rahat bırakmayacağını bildiği için susmayı seçti.