30

17.6K 1K 684
                                    

Beklediğinize dibine kadar değecek o upuzun bölüm geldi!

💃💃💃💃💃💃💃💃

Yorum, vote (sınır koymak benlik değil ama sizde çok boşladınız yani)

💃💃💃💃💃💃💃💃💃

(Hatırlamak için lütfen bir önceki bölümü okuyun.)

.


'×'

.

Taehyung

Jungkook çözmesi kolay bir problemdi. Ne yapmam gerektiğini biliyor, neyi denemem, neyi sürdürmem gerektiğini kestirebiliyordum. Hatta bana göre onu sevmek de kolaydı. Kalbimi hızlandırıyordu ve evet, ona bakarken dudaklarımda oluşan küçük tebessüm veya dudaklarına atılma isteği bile bir şeyleri basitçe açıklıyordu. Kolaydı. Onu okşayıp sevecek ve omegam diyerek benim yapacaktım. Düşüncem buydu.

Ama yanılıyormuşum.

O hayatımda gördüğüm en zor yapbozdu. Parçaları neredeyse birbirine asla benzemiyor, elimde olanlara, gördüklerime ve daha görmediğim tonlarca şekilli parçasıyla öylece kalmış bir şekilde ne yapacağımı düşünüyordum. Normal bir omega değildi. Daha önce kimsede görmediğim arzu yüklü arsızlığı, bir yandan da bir anda ortaya çıkan ve yine daha önce kimsede göremeyeceğim bir narinliği vardı.

İlgim için deliriyor, tatlılık yapıyor, sızlanıyordu. Öfkeleniyor, küfürler ediyor, bazen kollarım arasında ağlıyor, bazen çok yabancı, bazen çok yakın hissettiriyordu. Sonra da bana ceza vereceğini söyleyerek kurdumu her zamanki gibi çıldırtıyor, soluğumu kesiyordu.

İşte; Jeon Jungkook. Ve onun belli bir yörüngede duramayan kurdu. Binlerce parçası olan bir yapboz.

Onu bu hale getirdikleri için öfkeliydim. Kurdunu neredeyse doğumundan beri baskıladıkları ve diğer omegalar gibi özgürce yaşayamadığı, anne ve babasının gözüne girmek için katlandığı tüm herşeye karşı müthiş bir öldürme isteği duyuyordum. Dişlerim bu konu her aklıma geldiğinde sızlıyor, ellerim yumruk halini almazsa bir yerlere zarar verecek kadar titriyordu.

Ama bir yandan... Bunu seviyordum.

Öncesine karşı duyduğum tüm nefretin yanında, şimdiki Jungkook'a tapıyordum. Ve bunu tam da bu gün nefesler içinde kıvranırken öğrenmiş, aklımı biraz daha kaybetmiştim.

Onunla yan yana durmak bir lütuftu. Onu öpmek, gözlerine bakmak, tenine dokunmak, okşamak, nefesleri arasından adımı duymak... Her birini şu an yapamadığım için ne kadar şanslı olduğumu fark ediyordum.

Evet, Jeon Jungkook çok parçalı ve yapması zor bir yapbozdu ama çoktan başlamıştım. Çoktan elime parçalarını almış, kırılgan cam parçalarından oluşuyormuş gibi nazikçe birleştirmeye koyulmuştum. Ona çoktan kapılmıştım.

Bir gün inatçılığı yüzünden sinirimi bozarken, diğer ki gün yanaklarını ısırma isteğiyle dolarken, bir başka gün sözleri ya da bakışları yüzünden onu en yakın duvara yaslayıp becerme arzusuyla yanarken... Ben buna bayılıyordum.

Romantic Devil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin