Romantic Devil

28

💃💃💃💃yorum istiyorummm💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃

.

'×'

.

Taehyung gördüğü tanıdık sima ve aşina olduğu kahkaha sesleriyle salonun köşesine ilerlemeye başladı. Gözüne kestirdiği ve geldiğinden haberi olmayan dörtlü gülerek sohbet ediyor, her zaman olduğu gibi seslerinin desibeline dikkat etmiyorlardı.

Taehyung onlara doğru ilerleyerek arkası dönük bedenin omzundan tuttuğu gibi aralarına dalmış, yüzündeki gülümsemeyle konuşmuştu.

"Burası Londra değil beyler. Sesinizi alçaltın."

Hepsi bir anda ona döndüğünde gülerek devam ettirdikleri sohbetleri safkan alfanın gelişiyle bölünmüştü.

"Lan! Taehyung!"

Hyungsik omzunu tutan adama atılarak dostça sarılmış, ayrıldıklarında da sırasıyla Seojoon, Wooshik ve Sung-hwan'la da tokalaşmıştı.

"Sonunda gelebildin be oğlum. Ağaç olduk burda." Birilerinin onu duyup duymadığına bakmak için etrafta gezdirdi gözlerini. "Zaten çok sıkıcı burası. Orta yaş sınıfı sohbetinden kusacaktım az daha."

Yanında duran Seojoon kafa sallarken gülmüş, dirseğini Wooshik'in omzuna yaslamıştı.

"Önemli bir işim vardı."

Sung-hwan sırıtarak Hyungsik'in omzundan elini indirmemiş Taehyung'a baktı. Omega da kollarını goğsünde birleştirmiş, alfaya gülerek bakıyordu.

"O önemli işin de Jeon oluyor herhalde."

Taehyung arkadaşlarının her biri sırıtmaya başladığında gülmüş, ağırca kafa sallamıştı.

Sung-hwan'ın iğneleyici tonda kurduğu cümleyi takmadan kabul eden Taehyung arkadaşlarını şaşırtırken Wooshik omzuna yaslanmış dirseğin artık etine girdiğini düşünüyordu. İttirmeye çalışsa da umrunda olmayan Seojoon direnmeye çalışırken konuştu.

"Masadan birlikte kalktınız. Yarım saattir ne yapıyordunuz lan?"

Taehyung, "O kadar oldu mu ya?" diyerek başını çevirdiğinde gözleri hızla omegasını bulmuştu. Gülerek yanındaki Jimin ve Hoseok'la konuşuyordu.

Bakışlarını birkaç saniye daha üstünde tuttuğunda gülüşünü seyrediyor, "Özlemiştim." derken de bakışlarını koparamıyordu.

Omzunu tuttuğu Hyungsik eğilerek Taehyung'un yüzünü baktığında omegaya dalmış gözlerine karşı "Çüş!" demişti kendini tutamayarak.

Sung-hwan ilk defa Taehyung'un gözlerinde gördüğü ifadeye karşı gülümserken şaşırmak yerine ani bir mutluluk yaşamıştı. Ruh eşini bulduğunu Londra'dayken öğrenmişti ve geldiğinde göreceği Taehyung'un öfkeden deliren, intikam diye tutturan bir alfa olmasını bekliyordu. Şimdiyse ondan beklenmeyecek bir sürede ruh eşini kabul etmiş olması onu mutlu etmişti.

"Lan bu gerçekten aşık olmuş!"

Seojoon dirseğini yasladığı yerden ayırdığında yanındaki Wooshik ile şaşırıyor, nasıl lan? nidaları döküyordu.