27

13.9K 1.2K 447
                                    


💃

.


'×'

.


Omega yeniden gözlerini saliselik bir hızla tam karşısında oturan alfaya çevirdi. Kendisine son yirmi dakikadır bakan irislerle karşılaştığında da başını tabağına geri indirmişti.

Boğazı kuru bir çölmüş gibi hissettirdiğinde parmakları çatalıyla dağıttığı tabağının yanındaki kadehe uzandı, bir kaç yudum şarap bile ağzındaki tadı geçirememişti.

Bu gece bitsin istiyordu. En kısa sürede şu masadan kalkmak, hapsinde olduğu gözlerden uzakta nefes almak, istemediği sohbetlere katılmak ve evine geri dönmek istiyordu.

Kaç metre olduğunu bilmediği masada onlarca soylu oturuyordu. Kendi tarafında Jeon sürüsü, karşı tarafında ise Kim. Gergindi. Özellikle iki sürüyü birbirinden ayıran tek şey ahşap uzun bir masa ve üzerindeki sayısız tabak ve şamdanlarken, bulundukları salonun güzelliğine bile odaklanamamıştı.

Davetlerin düzenlendiği büyük sarayın geniş bir odasıydı burası. Yemeklerin yendiği, arka tarafındaki büyük kapıdan hizmetlilerin ve uşakların geldiği koridora bağlanan, yüksek tavanı, işlemeli duvarları, büyük taşlı avizeleri, piyano için ayrılmış yüksek standı, vintage mobilyaları, bahçeye bakan devasa camları ve içindeyken sanki eski dönemlerdeymiş gibi hissettiren görünüşüyle, Jungkook daha önce çoğu kez görmüş olsa bile, her seferinde hayran kalarak incelediği bu salonda tedirginlik içinde oturuyordu.

Salon çatal bıçak seslerine karışan küçük kahkahalar ve konuşma sesleriyle dolup taşarken Bayan Jeon yanında oturan oğluna gözünün ucuyla baktığında başını eğmiş şekilde tabağıyla ilgilendiğini fark etmiş, gözleri hızla karşılarında oturan Kim'lere kaymıştı.

Gördüğü keskin gozler ise aradığı cevabı vermişti ona. Rahatsızca, ürken kurdu ile gözlerini önüne çevirdiğinde Kim'in bir safkan alfa olmasına lanet ediyordu.

Taehyung şarabından bir yudum daha alırken ise, masadakilerin kendisine yönelik dikkati gururunu okşuyordu. Çünkü gözlerine değen her bakış ürkerek kaçıyor, kurdunun kendisini göstermesini engellemeden, salondaki herkesin ağırlığını hissetmesini sağlıyordu.

Kendi irislerinden kaçan gözlerden memnundu. Tek bir tanesi dışında.

Omegası tabağındakileri çatalıyla dürtüp dururken, yanında oturan anne babasının konuşmalarına asla katılmazken ve kendi alfasından bile gözlerini kaçırırken, Taehyung hiç memnun değildi.

Sebebini bilmediği durgunluğu kendisinden mi yoksa bilmediği bir nedenden mi kaynaklandığını düşünmüştü dakikalar boyu. Son konuşmalarından sonra -ki bu Taehyung'un Jungkook'a duygularını ifade ettiği mesajlar oluyordu, hiç konuşmamışlardı.

Alfanın keskin gözleri biten kadehini masaya bırakırken uzun masada en uçlara kadar uzandı. Tanıdığı ve tanımadığı tüm soyluları es geçerek aşina olduğu yüzlerle buluştuğunda da keyiflerinin yerinde olduğunu düşünüyordu. Hoseok ve Jimin, Jeon'ların tarafında yan yana oturmuş karşılarındaki Seokjin ve Namjoon ikilisiyle konuşuyordu. Durmadan ağzına yeni bir lokma atan Seokjin, Namjoon'la laf dalaşına girdiği burdan belli olan Hoseok ve onlara gülerek eşlik eden Jimin.

Yoongi ise yediği retten sonra ne davetlere katılabiliyor, ne de malikanenin yanından geçebiliyor olduğu için burada bulunmuyordu.

Taehyung bir sorun olmadığına karar verdiğinde önüne dönmüş, gözleri omrgasını bulduğunda onun da kendisine baktığını fark etmişti. Gözlerinin içine bakarken de tek düşündüğü yine ve yeniden çok güzel göründüğüydü. Üzerindeki siyah takım elbisesi, ince halka küpeleri, gözüne uzanan saçları ve hafif makyajıyla, Taehyung'un kurdunu ayaklandıracak kadar güzel görünüyordu.

Romantic Devil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin