33

8.6K 843 509
                                    

💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃

Lütfen bir önceki bölümü okuyup gelin, hatırlamanıza yardımcı olacaktır.

Yorum ve oyu da eksik etmeyin lütfen teşekkür ederim

💃💃💃💃💃💃💃💃

'×'

01.

Hava biraz sıcak, üstümdeki kot ceketi giymesem de olurmuş aslında.

01.

Evi en son ne zaman temizlettirmiştim ki? Geçenlerde şirketi arayıp randevu alacaktım fakat kızgınlığı girdiğimde ve malum şahıs evime feromonunu bıraktığında, bundan vazgeçmiştim. Sanırım eve döndüğümde aramam gerekiyordu.

01.

Jimin'le dünden beri hiç konuşmamıştık. Yoongi sürüden ret yedikten sonra tamamen kendi evine yerleşmişti ve Jimin genellikle bende olduğunu söyleyip onun yanında kalıyordu. Artık evin içinde yapışık mı geziyorlardı ne yapıyorlardı bilmiyorum ama Jimin'in kokusunu artık Yoongi'nin feromonları yüzünden alamıyordum.

01.

Taehyung'un kapı numarası bu muydu? Gerçi, etrafta başka evin olmadığı ormanlık bir alanda kalıyordu burası.

01.

Jungkook.

Siyah kapının yanında asılı duran küçük demir plakaya, üzerindeki '01' yazısına bakarken uğuldayan kulaklarımla irkildim bir anda. Bulunduğum konum kendini hatırlattığında sanki dakikalardır öylece ayakta dikilmiyormuş da, yeni gelmişim, ayaklarım sert zemine yeni basmış gibi hissettim. Ve bu his yeniden kaçıp gitmem için körükledi beni.

Nadiren duyduğum kurdumun sesini göz ardı etmeye çalışarak ellerimi siyah kotun üzerinden uyluklarıma bastırdım. Gözlerimin hapsinde de yine dakikalar öncesinde olduğu gibi siyah kapı vardı.

Göz kırpıştırarak kaçırdım bakışlarımı. Sanki önümdeki kapı Taehyung'muş gibi geriliyor, rahatsız hissediyor ve kaçıp gitmek istiyordum.

Gitmek.

Buraya geldiğimden beri düşündüğüm buydu. Kurdum vücudumun her zerresini ağrıtacak kadar kötüyken ve kendi sebepleri çevresinde alfayı hissedemediği için resmen yasını tutarken, özellikle beni de bu yasa ortak ederken, yine de gitmek istiyordum.

Bu tarifi zor bir histi. Parmak uçlarım bile kaşınıyor, ayakkabının içinde kıvrılıyordu. Ellerim yerinde duramaz gibi bir üzerimdeki kot ceketin kollarını, bir pantolonumu sıkıp duruyordu. Kontrolsüzce yapıyordum bunları. Yerimden kıpırdamadan etrafı, ormanın yüksek ağaçlarını, batan güneş eşliğindeki küçük kuş seslerini dinliyor ve evin ön bahçesinde gezdiriyordum gözlerimi amacını bilmediğim bir arzuyla. Gerginliğimi mi atmak istiyordum? Az önce indiğim, kapının önünde duran arabaya bindiğim gibi geri gidip gitmemeyi mi düşünüyordum?

Romantic Devil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin