Keyifli okumalar! Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen <3
#Ciara- Paint It, Black
Bazı yolların sonu daha ilk adımı attığın andan beri bellidir.Ve bazı insanlar, o yollara benzer. Tek bir bakışları yeter; kim olduklarını bas bas bağırırlar. Şüphe yok, temkin yok; el değmemiş bir gerçek kadar ak, orada durup sana kim olduklarını anlatırlar.
Geride bıraktığımız üç saatin sonunda Doğuş Erdenet'le ilgili yaptığım en net çıkarımlar bunlardı.
Olay yeri inceleme yapıldıktan sonra davetteki herkes polisler eşliğinde en yakın karakollara getirilmişti. İfadeler hemen baş üstü alınacaktı ve polislerin yanında savcılar da olacaktı. Anladığıma göre davet listesindeki isimler bir takım savcılar arasında bölüşülmüştü ve ben tabi ki Doğuş Erdenet'le aynı karakola getirilmiştim. Altın davetiye sahiplerinin hepsini kendi listesine almıştı. Onu saatler boyu karakolun içinde yalnızca iki kere görmüştüm, yanında sürekli aynı polis memuru vardı ve kadın sürekli bir şeyler anlatırken o susuyordu.
En son bir buçuk saat önce yanımızdan geçip koridorun az ilerisindeki bir odaya girmişti ve içeri girip çıkan kişinin haddi hesabı yoktu. Sürekli birileri odaya koşturuyor, ellerinde dosyalar getiriyordu. Etrafım benim gibi bekleyen insanlarla çevriliydi ve çoğu hukukçu olduğu için sürece hakimlerdi ama yine de bariz bir gerginlik her yana sinmişti. Hepsinin gözlerindeki endişeyi görebiliyordum.
Bana kalırsa ortamın bütün gerginliği onun yüzündendi.
Yelesi heybetli bir aslan gibi durup sana bakıyor, en ufak yanlışında seni kapacak biliyorsun. Dikkatlisin ama önemi yok. Karşındaki bir aslan ve karnı acıkmaya başladı, farkındasın.
Ama ben bir av değilim. Hiç olmadım. Ben hep avcıydım. Sadece çok iyi rol yaparım. Kendimi en iyi ve kolay avmış gibi gösteririm. Böylece avcı benim peşime düşer; bunu klasik bir av-avcı oyunu sanar, asla yeterince bilenmez. Tenha bir köşede karşımda durduğunda ise üzerimdeki av postunu yavaşça soyunurum. İlk darbe tam o anda gelir. Tek seferde, güçlü ve iş bitirici. Kimsenin o andan sonra kurtuluşu olmaz. Çünkü beklemediğin yerden gelen darbe, her zaman en ölümcül olanıdır.
Ve hayır, bu bir oyun değil.
Bu benim avlanma şeklim.
İlerdeki kapı yine açıldı ve daha önce üç kez içeri girip çıkan adamı yine gördüm. Hiçbirimize bakmadan ortamızdan yürüyüp geçtiğinde artık oturmaktan uyuştuğumu hissediyordum. Üç saattir aynı demir sandalyede oturmuş ifademin alınmasını bekliyordum. Ama bu da başka bir taktikti, onun da farkındaydım. Yorulmamızı istiyorlardı, sabrımızın tükenmesini, sinirlerimizin yıpranmasını... Böylece sorularına daha hızlı cevap verecektik, daha az düşünecektik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MENFER
Teen Fiction"Adı hiç duyulmamış o adalet, kan gölüne düşen nettis gururu. Sen, seni var eden nefretin içinde boğulurken menferin içinden çıkıp gelecek; ıssız vadilerin beklenen umudu. Ama o umutta dokunmaya korktuğun doğru. Ve ne kadar kaçsan da peşinde olacak...