asker kız

Bölüm

poyraz dan

asel atladıktan sonra hepimiz meteye döndüğümüzde cen malı" la sen komutanın ağzını kapatacak cesareti nerden alıyon komutanım ayrıca tesüf ederim millet komutanıyla nasıl sıkı fıkı siz hep sert hep disiplin hep dayak hiç olmuyor" dediğinde ben" lan beğenmiyosan siktir git piç kurusu yavşağa bak ben sana neden yüz vereyim lan komutanlar izin verse kafana sıkarım" dediğimde mete"eeee görevdeyken kafasına çaktırmadan sık olur biter" dediğinde çok çiddi duruyodu bende "fikir iyiymiş" dediğimde diğerleri gülerken can dehşetle" komutanım biricik en iyi en kaslı en zeki en karizmatik askerinize kıyıcakmısınız" dediğinde herkes kahkaha attı ben "lan sus senden olsa olsa gavat olur gereksiz " dediğinde mete hala gülüyodu mehmet"komutanım bu hala gülüyo "dediğinde ben "bunun salaklığına gülüyodur " diyip metenin kafasına vurdum can "komutanım sızin yüzünüzden beyin hücrelerim yandı ya" dedi mete"lan hiç güliceğim yoktu lan siz aseli yumuşakmı sandınız şimdi o bukadar yumuşak çünkü buna teroristler ilac verdi allahtan aselde çok etki etmiyo sadece yumuşak oluyo o yarım saat sonra ebemi sikicek bana bi elfatiya okuyun çok dövmese bari "dedi o dedikten sonra bi uluma geldiği an mete bi an dehşetle etrafa bakıp pilota" abi sen inme inme yemin ederim zeus beni yer abi " dediğinde pilot" vallaha mete seni bu sefer albay bile kurtaramiycak dedi helikopter aşağı inmeye başlarken karargahın etrafıkurtlarla sarılmış ve karargahın içindede birsürü kurt vardı ve hepsi kadira doğru hırlıyorlardı tima baktığımda onlarda şaşkınken mete gülüyodu ve dediği şe daha çak şaşırmamıza naden oldu"ohhh lan odakları kadir yine yırtık lan götüm bugünde sağlam kalacak "biz ona tip tip bakarken o ne olum bakışı atıyordu  aşağı indiğimizde kadir albayın ayallarının dıbındeydi ve  içerideki kurtların yarısı asel albay ve kadirin içinde bulunduğu bir çemberdi ve asellin yaninda iki kurt vardı ve biri simsiyahken diğiri kar beyazıydı  ve kadire hırlıyarak saldırı pozüsyonundalardı ve ve tan saldırıcaklarken asel" attendre  I'attaque" fıransızca biliyordum ve bu dediği şey saldırı için bekle demiş ve bunu söylerken baskınlık ve emir verir gibi söylemişti ve bunu yüksek sesle söyledi ve o bunu der demez beyaz kurt ulumuştu ve bütün kurtlar saldırı için dahada hazırlandı bütün kurtlar -hırlamayı bırakıp emiri bekliyordu ve aselin yanındaki kurtlar ondan izin ister gibi bakıyolardı albay "asel sana emirlerimin arasında bu itin kafasını ayaklarımın dibinde istediğimi hatırlıyorum" dediğinde gözlerimi şaşkınlıkla açtım ve albaya baktım kurtlar çembere yaklaştırmayordu ve birsürü asker toplandığı için albaya tekmil veremiyorduk asel"doğrudur albayım ama bu seronemiyi sizinde görmenizi istedim yılların acısıyla "dediğinde albay gülümsedi ve "iyi yapmışsın asker o halde seronemiyi balat bakalım" dedi asel"emredersiniz komutanım enléve ta tete zeus" (kafayı sök zeus) aselin demesiyle beyaz kurt yani söylediğine göre zeus kadirin kafasını kopardığında aselin avcuna bıraktı kadirin yüzüne bakıp albayın ayaklarının dibine attığında albay gururla gülümseyip" geri kalanını benim bile midem kaldırmaz buradaki işini bitirince odama gel binbaşı alaca timiyle  ve yüzbaşıyla gelirsin anlaşıldımı asker " "emredersiniz komutanım " albay arkasını döner dönmez asel"détruire" (yok et) dediği şeyle bütün kurtler kadirin leşini param parça etti ve parçaları tek bir yere tapladılar tek saldrmayanlar karargahın etrafındaki kurtlar ve yanında asil bir şekilde duran iki kurttu  zeusun ulumasıyla bütün kurtlar ulumaya başladı ama hepsi asele bakıyorlardı aselde yarım ağız gülüp oda onlara katıldı sonra bianda cebinden çakmak çıkarıp kadirin cesetini yaktı ve ve karagahın arkasına doğru ilerledi onunla birlikte bütün kurtlar karargahın dışındakı içindeki bütün kurtlar peşinden gittiğinde herkes kadirin cesedine dehşetle bakarken metenin aselin gittiği yere gittiğini görünce bende oraya doğru gitmeye boşladım

yazardan

asel artık  verdiği sözleri tutmuştu abilerine verdiği sözü kız kardeşine verdiği sözü diğer kardeşlerine verdiği sözü tutmuştu ama artık dayanamıyordu  bir yıldız tüm işkencelere rağmaen ayakta sapa sağlam dimdik duran bedeni abilerinin kardeşlerinin acısını kaldıramıyordu biyanda her tarafını saran patiler ve yumuşak tüylerle artık kendini bırktı ve duvarın kenarına çöküm ağlamaya başladı kafasını dizinden kaldırıp baktığında tüm sürü burdaydı onun ağlamasıyla hepsi acı dalı sesler çıkarmaya başladı asel gülümsedi  poyraz metenin peşinden giderken mehmet" poyraz komutanla mete asel komutanın oraya gidiyor gelin gidelim " dediğinde herkes mehmetin dediğini onayladılar hepsi giderken poyraz kamutanlarının arkasından ona yetiştiler ve birlikte gitmeye başladılar o sırada biyanda bütün karargahı kurtların acıyla ağlayıp ulumalarıyla bi anda yürümeyi hepsi kesti metede yürümeyi kezmişti sonra metenin koşmaya başlamasıyla onlarda koştular mete onların peşinden geldiğini biliyordu ama kardeşi iyi değildi biliyordu mete mete aselin olduğu yere verınca kardeşinin bu sefer gerçekten çöktüğünü biliyordu ve şu an sürüsüne sığınıyordu  mete içinden keşke aselin acılarının birazını dahi alabilsem diyi geçirdi çünkü asel hep onun acılarına yaralarına kalp kırıklıklarına iyi gelen şeydi ama asel herkesin mutlu olmasını sağlayan biri işkence çekerken bile gülen insan herkesin yaralarına merhem olan herkesin neşesi olan asel kendi acılarına merhem olamıyor kendini mutlu edemiyordu çünkü o mutlu olmaktan korkuyordu çünkü o sevdiklerinin değer verdiklerinin yanında olunca mutlu oluyordu ama ondan hepsini teker teker oldılar almaya devamda ediyorlardı etrafındaki herkesi zehirleyen bir bitki olduğunu düşünüyordu  aynı kadirin söylediği gibi tim aseli böyle görünce şaşırmışlardı az anceki sert başı yukarda kişi gitmiş yerine kurtlrrın arasısda onlara sarılarak ağlayan kız gelmişti ama ona yaklaşamıyorlardı çünkü kurtlar her tarafını sarmışlardı bazıları bacağında yatıp ağlarken  yanında duran o iki kurt ise sağında dururken solundada iki kurt vardı meteye bektıklarında oda ağlıyorlardı mete arkasını dönmerden kısılmış  ve çatallaşmış sesiyle" gidip bir çardağa oturun ben asonra gelicem" dedi ve asele doğru ilerlemeye başladı tim gederken mete aselin yanına oturdu ve"özür dilerim kardeşim acılarını dindiremiyorum nolursa olsun onların boşluğunu dolduramıyorum seni iyileştiremiyorum " didiğinde asel kafasını kaldırıp "sakın kendini suçlama onların ölümünden ben sorumluyum eğer hayatlarına girmemiş olsaydım düşmanlarım onları benim canımı yakmak için kullanmazdı aras abinin oğlu onu ölerken görmek zorunda kalmazdı o hissizleşmek zorunda kalmazdı  dilay abla kızını babasız büyütmek zorunda değildi benim yüzümden göktuğ sırtından bir sürü mermi yemek zorunda kalmazdı ben onları koruyabilseydim eğer böyle olmazdı ben zehirli bi bitki gibiyim diğer güzel bütün çiçekleri zehrimle öldürüyorum bazen diyorumki keşke onlar yerine ben ölseydim beni esir alıp istediklerini yapsalrdıda kardeşlarimi almasalardı bana dokunan yeliz mete yeliz bana asil ben doktor olup karargahtaki askarlare bakıcam demişti ama benim yüzümden yapamadı doktor olamadı mete benim içim yanmasında kimin içi yansın ben bunu hakediyorum" dediğinde mete o an eğer aselin artık dayanamayacak gücü  kalmadığını anladı  asel belgeleri meteye verdi ve kalktı onun kalkmasıyla bütün sürü ayaklandı ve yürümeye başladı mete onun nereye gittiğini bilmiyordu bazen böyle ortadan kaybolur yeni göre gelene kadar gelmezdi ve mete ne zaman sorsa evime sürümün yanına büyüdüğüm yere derdi mete alaca timinin yanına  gittiğinde ona merakla bakıyordu mete onların yanına oturdu ve "sorun bakalım ne sorucaksınız"dedi

evet sonunda yeni bölüm atabildim arkadaşlar bölümü daha erken atacaktım normalde daha uzundu ama bi sıkıntı çıktı ve sürekli hata var dedi bu yüzden bölümü sil baştan yazmam gerekti hergün azar azar yazabildim çünkü hocalar kuyizleri ard arda yapıyolardı hem ikinci sınavlara hemde bursluluk sınavlarına hazırlıyorlar bu yüzden geç attım fazla ders yapmaktan beynim durdu yazım yanlışı  umarum çok yoktur oy verip yorum atarsanız sevinirim bölüm 1119 kelime