~3~

116 4 0
                                    

Çello dinletisi bittiğinde ve çelloyu adeta dile getiren hoş hanımefendim ortadan kaybolduğunda tabağımda duran vişneli rokokoyu çatalımla düşünceli bir şekilde kurcalamakla meşguldüm. Bir parça vişneyi ağzıma atıp büyük bir tembellikle çiğnemeye başladım. Sonrasındaysa düşüncelerimden bir nebze uzaklaşma umuduyla başımı kocaman kristal bir avizenin süslediği kubbe tavana doğru çevirdim.

Yaldızlı altın işlemeler, sanat eseri tanımlamasını sonuna kadar hak eden gökyüzü temalı resimlerin kenarlarını süslüyordu. Evimdekinin aksine burada daha gösterişli bir mimari hakimdi. Fransa'da ki bu görüntü hoşuma gitmişti. Öte yandan buranın mimarisi dışında kafama takacak daha büyük sorunlarım olduğunu hatırlamadan edemedim.

Tatlının tamamını bitirecek hevesim kalmamıştı. Acaba bu koca otelde o trajikomik geceden kalma adamla bir daha karşılaşır mıydım? Ben onu tanımazdım gerçi ama o beni tanıyabilirdi.

Çok rezil olmuş hissediyorum.

Daha da fenası korunmasız bir ilişkiden zührevi hastalıklar kapıp ölebilme ihtimalim olabilir miydi? Gerçi korunup korunmadığımızdan emin değildim ancak ertesi gün hapı kullandığım için hamile olmadığımı söyleyebilirdim.

Derin bir nefes alıp kafamdaki saçmalıkları bir çırpıda uzaklaştırdım. Anksiyete dolu pimpirikli Sakura'nın gecemi mahvetmesine izin veremezdim. İçinde havlumun ve yedek kıyafetlerimin olduğu çantamı omzuma takıp yemek salonundan aceleci adımlarla ayrıldım.

*

Çokta uzun sürmeyen bir yürüyüş, ağaçların arasında ve ay ışığında sevimli bir patikada yürüyüş, sonrası büyüleyici görünen göle ulaştım. Sazlıkların arkasına saklanmış oldukça büyük bir göldü. Ay ve yüzlerce yıldızın ışığıyla aydınlanmış, ağustos böcekleri ve kurbağa sesleriyle dolu inanılmaz bir ambiyansa sahipti. Elbisemi çıkarıp serin suya girdiğimde gülümsemeden edemedim. Islak saçlarım omuzlarıma dökülürken durgun suyun üzerinde yavaşça uzanıp gökyüzüne baktım.

Hiç bu kadar özgür hissetmemiştim.

Öyle ki neredeyse mutluluktan ağlayacaktım. Yıllar boyu bir fanusta kalan, hep aynı fanusun camlarını gören, her gün aynı yemle beslenen bir balıktım ve şimdi tüm sular bana aitti. Bu benzetme içimi ısıttı. Küçükken tek arkadaşım o minik fanusa sıkıştırdığım japon balığımdı. Bazen kendimi onun yerine koyduğum olurdu, bir bakıma gerçektende benziyorduk. O öldüğünde çocuk kalbimden bir parçada öldü. Ama şimdi düşününce belkide o ölünce, ellerimin arasından kayıp arka bahçemize gömülünce; özgür kalmış oldu, tıpkı benim gibi.

"Eşlik edebilir miyim?"

Aniden gelen bu soruyla irkilirken ışık hızıyla yatma pozisyonundan çıkıp suyun içinde doğruldum. Bunu yaparken çıkardığım su gürültüsünden birkaç kurbağanın aceleyle sazlıkların arasına kaçışını işittim.

Çello çalan hanımefendi.

Çello çalan çıplak hanımefendi.

Bir saniye... ÇIPLAK HANIMEFENDİ Mİ!?

Karşımda duruyordu. Altındaki siyah bikinisi hariç güzel buğday tenine vuran ay ışığıyla birlikte çıplaktı. Hem utangaç hemde kendine güvenen tebessümüyle bana bakıyordu. Beline kadar uzanan sarı saçları iri göğüslerini nazikçe örtmüştü. Onunla karşılaştırınca hiç göğsüm yokmuş gibi geldi.

Onu bu kadar detaylı incelediğim için utançla yanaklarım yandı. Loş ışıkta gözlerini bulmaya çalışıp çekingen bir tebessümle bakakaldım.

"T-tabi..." diyebildim, neredeyse titreyen sesimle.

Kısa boylu biri değildim ama o benden çok daha uzun görünüyordu. Bir dergi kapağından fırlamış gibiydi. Uzun bacakları, omuzlarıyla orantılı kalçaları ve keskin hatlı ince beliyle kusursuz bir simetri oluşturuyordu.

Sahi neden bu kadar kusursuz görünüyordu gözüme?

Yavaşça suya girdi sonrasındaysa suyun altına yumuşak bir dalış gerçekleştirdi ve tamda yanımdan nefes nefese su yüzeyine yükseldi.

Islak saçlarını geriye doğru iterken gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Buraya sadece benim geldiğimi düşünüyordum."

Gülümsedim.

"Buraya sık gelir misin?"

"Gençliğimden beri burada çalışıyorum. Yani burası uzun süredir geldiğim kaçış yeri."

Yumuşak kıkırdaması aramızda yankılandı.

"Bir misafir gördüğüme şaşırdım ama bu gece yalnız kalmadığım için mutluyum. Daha önce karşılaşmıştık, ha?"

"Tamda bir panik atağın ortasındayken."

Gülmeme engel olamadım, ona karşı mahcup hissediyordum.

"Beni kurtardığın için teşekkür ederim böyle karşılaştığımız içinde üzgünüm."

Suyun üzerinden elimi çıkarıp ona uzattım.

"Ben Sakura."

Elimi tutup nazikçe tokalaştı.

"Angelina. Ayrıca tanışma şeklimiz için mutluyum."

Diğer elimide avuçlarının arasına aldı ve en geniş gülümsemesiyle, çocuksu bir heyecanla şakıdı.

"Birlikte dalmak ister misin?"

Neşesi banada bulaşmıştı, onun yanında gülmemek imkansız gibiydi. Başımı olumlu anlamda salladım.

*

Birlikte oldukça keyifli yüzmemiz ve kahkaha dolu su şakalarımızdan sonra yorgun bir şekilde kıyıya oturup havlularımıza sarıldık.

Üşüdüğüm için tüm vücudumun ürperdiğini hissettim.

"Üşüdün mü?"

Kendi çıplaklığını umursamadan arkama geçip bikinimin iplerini çözmeye başladı.

"Islak kaldığın için üşüyorsun."

Parmakları nazikçe sırtımda gezinirken sertçe yutkundum. Sıcak nefesini boynumda hissedebiliyordum. Şu garip his... neden bundan kurtulamıyorum?

Göğüslerim serbest kaldığında ellerimle çıplaklığımı örttüm.

Çantamda duran kazağı bana uzattı.

"Teşekkür ederim" dedim minnetle.

Ben kazağımı giyerken o arkasını dönüp altındaki bikiniyi çıkardı. Çok yanlış olduğunu hissetmeme rağmen sadece birkaç saniyeliğine gözlerim biçimli kalçalarına kaydı.

Tanrım...

Kendimi tacizci bir sapık gibi hissetmeye başlıyorum.

Eşyalarımızı alıp patikadan yürüyoruz. Saatin kaç olduğundan bile haberim yok. Nemli yaz havasını cildimde hissediyorum, Angelina'nın kahkahaları kulaklarıma doluyor. Evimden çok uzakta, yeni tanıştığım bir kadının neşesine ortak oluyorum. İşte bu an gerçeklikten uzak geliyor.
Mutlu hissediyorum. Çok mutlu hissediyorum.


Hikayenin okunma sayısının arttığını görünce belki birkaç aktif okuyucum vardır diye umut edip ufak bir bölüm yazmak istedim :') Devam etmemi isterseniz lütfen ufak bir beğeni atmayı ya da yorum yapmayı unutmayın <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Trouvaille 18+  (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin