9

138 15 31
                                    

Jeonghan sinirli bir şekilde yatağında uzanmış düşünüyordu. Joshua'nın nerde olduğunu, iyi mi ya da kötü mü olduğunu, Seokmin'in ne demek istediğini ve Cheol'un birden bire buluşma isteği...
Tam bunu düşünürken saate baktı.

(16.43)

"Siktir"

Saati tamamen unutmuştu. Hemen üstüne bi iki parça kıyafet geçirip kafeye doğru ilerlemeye başladı.
Stresten ne yapacağını bilmiyordu. Umarım Cheol erken gelmezdi.
Kafe gözüktüğünde adımlarını hızlandırdı, önünde durunca ayaklarından destek alıp biraz nefeslendi.
Saçını arkaya atıp içeri girdi ve içeriye göz gezdirdi.
Cheol'u görmeyince derin bir nefes aldı.
Geç kalsaydı eğer bu durum Cheol'u cidden kızdırırdı. Rastgele bir yere oturdu ve Cheol'un gelmesini bekledi.

Jeonghan geç kalmamak için kendini yırtmıştı ama Cheol tam tamına yarım saat gecikti.

Jeonghan telefonu eline alıp tam arayacakken kafenin kapısı açıldı ve Cheol içeri girdi.
İkisi göz göze gelince Jeonghan gülümsedi. Cheol yanına geldiğinde yerinden kalkıp önünde durdu, tam sarılacakken Cheol arkaya doğru bir adım atıp konuştu.

"Sarılma bana jeonghan"

"A- ıhm tamam"

Kırılmıştı biraz ama belli etmedi.

"İçecek birşeyler ister misin?"

"Bir limonata fena olmaz"

Cheol başını salladı ve garsonu çağırdı.

"Evet efendim. Ne istemiştiniz?"

"Bir limonata ve bir bardak su lütfen"

"Hemen efendim"

Garson gittiğinde ikiside sustu. Jeonghan konuşmak istiyordu ancak az önceki olay yüzünden çekiniyordu. Telefonunu açtı ve Joshua ile olan mesajlar kısmına girdi.
Hala bakmamıştı, oflayarak telefonu masaya indirdi. Cheol ona kısa bir bakış atıp tekrar telefonuna döndü. Düşünceler Jeongha'ın içini yiyordu.
Cheol onu ne sebeple buraya çağırmıştı? Aklından bir fikir geçti, düşüncesi bile gözlerini doldurmaya yetmişti, hızlıca gözlerini silip o düşünceye lanet etti.
Sonunda garson içecekleri getirdiğinde Cheol elindeki telefonu bıraktı.
Elindeki suyun pipeti ile oynuyor, arada Jeongha'a kaçamak bakışlar atıp tekrar önüne dönüyordu.
Jeonghan dayanamayarak konuşmaya başladı.

"Konuşacak mısın Cheol?"

"Konuşayım"

"Evet konuş"

"Bak Jeonghan, uzatmadan söylüyorum. Anlaşamıyoruz, özellikle kaç haftadır kavga etmekten başka bir şey yapmıyoruz, eskiden seninle konuşmak için can atarken artık mesajlarına bile bakasım gelmiyor"

Jeonghan'ın damağı kurumuştu, önündeki limonatadan bir yudum aldı.

"Yani, ne demek istiyorsun?"

"Ben ayrılmak istiyorum Jeonghan"

İşte Jeonghan'ı bitiren o cümle buydu, düşüncesi bile iğrenç iken, şu an karşısında Cheol'den duyuyordu. Sesi ve elleri titriyordu.

"C-cheol"

"..."

"Yapma, b-ben sensiz ne yaparım"

Şimdiden ağlamaya başlamıştı, sesi öyle titriyordu ki konuşamıyordu bile.

"Üzgünüm Jeonghan ama olmuyor işte"

"T-tamam konuşma daha fazla"

Telefonunu alıp kafeden hızlıca çıktı. Ağlamaktan önünü göremiyordu. Daha fazla yürüyemeyeceğini anlayınca boş bir bank bulup oturdu.

"N-neden yaptın bunu? Neden, o kadar mı sevilmeyecek biriyim?"

Gözleri kıpkırmızı olmuş bir halde oturuyordu hala, kulaklığını çıkarıp taktı ve müzik dinlemeye başladı. Cidden müzikler olmasa ne yapacağını bilmiyordu.
Shua ile arası iyi olsaydı şu an ona teselli veriyor olurdu. Uzun zamandan sonra Jeonghan birşey farketti, Joshua'ya ne zamandır sarılmadığını...

"Shua, nerdesin? Sana o kadar ihtiyacım var ki"

Yaptığı bencillikti belki de, o da bunun farkındaydı. Bu sadece Joshua'dan yararlanmaktı ama ona çok ihtiyacı vardı, o hariç kimsesi yoktu ve sanırım artık Joshua'da yoktu.

Telefonunu çıkardı Joshua'nın ismine tıkladı. Gördüğü şeyle yerinden kalktı, Joshua ona görüldü atmıştı. Ne zaman attığına baktı.

(17.56)

Tekrar yazmaya karar verdi.

Jeonghan
Gel artık shua

(Görüldü)

Shua
Shua
Shua
Yaşıyorsun
Tanrım

(İletildi)

Joshua ben
Ben senden özür dilerim
Çok bencil biriyim
Farkındayım
Eski sen ve beni özledim
Şu an sana çok ihtiyacım var

(Görüldü)

TANRİM
Shua
Nerelerdeydin

(Görüldü)

Shua

(Görüldü)

Goruldu mu atacaksin sadece
Yazmayacak misin?

Joshua
Bunu isteyen sendin yoon
Şimdi de gelmiş
Bir şey yazmicak misin diyorsun
Adil oynamiyorsun

Jeonghan
Hayir
Yaz lutfen
Ozur dileirm
O zaman biraz kotuydum
Sana patladim

Joshua
Peki bunu
Bir hafta sonra mi anladin

Jeonghan
Evet
Yazarsin sanmistim
Her zaman yaptigin gibi

Joshua
Buda beni
Enayi yerine koydugun anlamina geliyor

Jeonghan
Ne
Hayır
Shua
Oyle degil

Joshua
Ya nasil yoon
Beni aptal sanmaya ne zamana kadar devam edeceksin

Jeonghan
Seni aptal sanmıyorum shua
Lutfen
Sogudun mu sende benden

Joshua
Hayir
Sadece
Bana nasil davrandiysan oyle davraniyorum

Jeonghan
Affet beni lutfen shua
Aptalim
Bunun farkindayim
Lutfen

Joshua
Bosver yoon
Gercekten bosver
Degmez

Jeonghan
Peki
Sende git shua

Joshua
Hepsi senin yüzünden biliyorsun degil mi

Jeonghan
Sikeyim
Farkindayim
Hemde herseyin
Nasil istiyorsan oyle olsun

(Görüldü)

____

Tuh
Taslaklar bittieeh 🥲

Beautiful Like a Daisy - JihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin