Jeonghan, yanından geçip çıkışa doğru ilerleyen Joshua'ya baktı. O kadar dalmıştı ki Jeonghan'nın dibinden geçtiğini bile fark etmemişti.
Jeonghan gülümseyerek arkasından baktı. Joshua'nın çantasından bir kağıdın düştüğünü görünce ona seslenmek istedi ancak merak ettiği için vazgeçti.
Oraya adımlayıp kağıdı aldı ve cebine attı. Sonra okuyacaktı. Jeonghan'ın dersi bitmediği için zil çaldığı gibi içeri girdi.
Sıkıcı derslerinin ardından eve varan Jeonghan kısa bir duş aldı ve dolapta bulduğu atıştırmalıkları yemeye başladı.
Duyduğunu hissettiğinde kalktı ve etrafı toparladı.
İçinden birşey unuttum sanki diyordu ama hala hatırlamıyordu. Sonunda aklına gelen kağıt ile odasına koştu ve çantasından kağıdı çıkardı. Okumadan önce dışarı çıkmaya karar verdi, bir deniz havası iyi gelebilirdi, zaten evi baya yakındı.
Deniz kıyısına vardığında bir taşın üstüne oturdu. Denizin havasını içine çekti, huzur veriyordu. Buraya joshua ile geldikleri zamanlar daha huzurluydu tabi ki orası ayrıydı. Hava esiyordu ve Jeonghan saçlarını kurutmamıştı, umursamıyordu bu durumu.
Elindeki kağıdı merakla açtı. Gördüğü isim ile içi titredi. Jeonghan okuyacağı şeylerden korkuyordu ama yine de okumaya başladı.
"Jeonghan,sana inanamıyorum
Kendime inanamıyorum
Tamam cheol'ü seviyorsun ama bana bu kadar kaba davranma, o kadar kırılıyorum ki. Sana belli ettirmiyorum ama senin söylediğin her bir kelime kalbime bir hançer gibi saplanıyor.
Gözyaşlarım artık kendiliğinden akıyor, hissetmiyorum bile. Gerçekten benden uzaklaşmanın tek sebebi seni sevmem mi?
Ben bunları hak ettiğimi düşünmüyorum.
Biliyor musun, annem sana attığım mesajları okumuş, babama söylemiş ve şuan onların Joshua diye bir çocukları yok. Onları da çok özledim, ama onların istediği gibi olsun.
Canım o kadar yanıyor ki, ölmek istiyorum. Belki mutlu olur her taraf.
Kalbim ne sevgini kaldırıyor ne de ettiğin lafları, artık ne yapacağım bilmiyorum.
Açıkçası;
Seni çok özledim
Ama içimde neler kırdığını bilseydin
Sen bile, bir daha senle konuşmak istemezdin
Ama biliyor musun ne olursa olsun seni çok seviyorum, ne olursa olsun.
Herşeye rağmen seni hiç tanımamayı istemedim.
Sen benim iyikimdin
Ne diyebilirim bilmiyorum
Seviyorum seni Yoon Jeonghan, çok seviyorum. Şimdi şarkı sözü yazacağım çünkü bu şarkı seni hatırlatıyor.
Further apart, the closer that we are
I'll keep you far away
From me like a star
Hard not to fall for you
I gave you all my heart
Further apart, the closer
The closer
The closer that we are"
Jeonghan ağlıyordu, ne zaman ağlamaya başladığını bilmeden. Sessizce ağlıyordu. Joshua onun için nelere katlanmış ama o hiçbir şey yapmamıştı.
Jeonghan
Özür dilerim shua
Yemin ederim çok özür dilerim
Seni kırdığım için
Sana bu kadar kötü davrandığım için
Özür dilerim
Lanet olsun
Joshua
Noluyor jeonghan
Jeonghan
Kağıdını düşünmüşsün
Onu okudum
Çok özür dilerim
Herşey için
Jeonghan çevrimdışı
Joshua
Ne/
Ne yaptın sen Yoon/
Of/
Jeonghan orada yarım saat boyunca oturup ağlamaya devam etti. Denize dönüp bağırdı.
"Özür dilerim Hong Jisoo. Kendimden nefret ediyorum, özür dilerim. Çok pişmanım, yemin ederim çok pişmanım."
Sesi sonlara doğru kısıldı. Arkasında duyduğu ses ile donup kaldı.
"Sorun değil Yoon, sorun değil. Geçti"
______
Tamam
Duygusal olamiyorum napim 😿
