7

364 42 16
                                    


&
düz yazı
&


Jay, Jungwon'dan dayak yerken Sunghoon:

Yarışmalar yaklaştığı için antrenman haftam da başlamıştı. Henüz 2 ay vardı fakat son gün çalışma gibi bir lüksümüz yoktu. 2 ay köpek gibi sürünecektim yani. En azından bugünkü antrenman bitmişti. Pistin arka kapısından soyunma odasına ilerledim. Sona kaldığımı düşünüyordum fakat içeride tahmin ettiğim kadarıyla iki kişi daha vardı. Çıkmalarını bekleyecek kadar ne kibar ne de sabırlı bir insandım. O yüzden direkt içeri daldım.

Evet, şaşırılacak bir sahne yoktu. Benim bir alt kadememde olan Daniel ile Jake ağız ağıza duruyorlardı. Olabildiğince gözlerimi devirmemeye çalışarak dolabıma yol aldım. Fakat arkadaşlar nedense dolabımın önünde yiyişmeye başlamayı tercih etmişlerdi. Jake'in ne kadar unutkan bir aptal olduğunu bilmesem inadına yaptığını düşünürdüm. Bu kadar tesadüf bunu gerektirirdi çünkü. Fakat o koca bir aptaldı. Hem de tam anlamıyla.

Benimkini kuyruk acısı olarak adlandırabilirsiniz. Bilmiyorum, belki de öyledir. Bir süre olduğum yerde kaldıktan sonra sabır çekerek dolaba ilerledim. Naptığımı anlamış olacak ki Daniel Jake'i kollarından çekerek dolabımdan biraz da olsa uzaklaştırmıştı. Hızlıca anahtarı takıp dolabımı açtım. Kıyafetleri çıkarıp oturduğum yere koydum. O sırada anladığım kadarıyla Daniel gideceğini söyledi. Jake ile vedalaştılar. Ben de derin bir oh çekerek giyinmeye başladım. Jake beni çok geriyordu. Hayatım boyunca hiçbir insana bu kadar gerildiğimi hatırlamıyordum.

Süveterimi çıkarttıktan sonra gömleğimin düğmelerini çıkartmaya başladım. Tamamen çıkarttıktan sonra arkamı dönüp eşyalarımı alacaktım ki orada oturup beni izleyen Jake'i görene kadar.

Panikleyip sırtımı demir dolaba çarpmıştım. Canım çok yanmıştı ve ayriyetten demir çok soğuktu. Jake bu halime gülmüştü. Ortada komik bir durum yoktu halbuki.

"Ne yapıyorsun burada?"

Jake her zamanki umursamaz tavırlarıyla beni süzerken konuştu.

"Yasak olduğunu sanmıyorum."

Gözlerimi devirip arkamı döndüm. Hızlıca üstüme kazağımı geçirdim. Altımı nasıl değiştirecektim bilmiyordum. Çünkü Jake'in gözünü kırpmadan bana baktığını hissedebiliyordum.

Derin bir nefes vererek arkamı döndüm ve tam da tahmin ettiğim gibi gözünü kırpmadan bana bakan Jake'e baktım.

Elimde tuttuğum gömleği yüzüne fırlatarak konuştum.

"Sapık mısın?"

Refleks olarak tuttuğu gömleği yanına bırakarak sırıttı.

"Bakmasam ayıp olurdu."

Gözlerimi devirdim.

"Daha adımı bile bilmiyorsun."

Oturduğu yerden kalktı ve bana doğru ilerledi. Yanıma yaklaşarak kolunu yanımdaki demire yasladı. Kulağıma fısıldamaya başladı.

"Daha deminki çocuğun adını da bilmiyorum, sana özel değil bebeğim."

En sevmediğim hareketlerdi bunlar. Jake'den belki hala hoşlanıyor olabilirim, bilmiyorum fakat bu yaptığı gerçekten rahatsız edici. Dizilerdeki saf başrol ergen kız gibi Jake'den şu an etkilenemezdim. Ben asla böyle olamadım. Normali de bu değil mi?

Kulağına yaklaşarak fısıldadım.

"Ben herkese böyleyim, üstüne alınma. Olur mu?"

Göz teması kurduktan sonra yumruk olan ellerimden birini dudağına geçirdim. Çok sarsılmasa da canının yandığı belliydi. Çoktan kanamaya başlayan dudağından anlaşılıyordu. Elini dudağına getirip eline bulaşan kana baktı. Kafasını aşağı eğip bana baktı ve yine o sinir bozucu sırıtışını yüzüne yerleştirdi.

"Bu ne demekti şimdi?"

"Siktir git demekti Jake."

Ezik gibi adıyla seslenmesem olmazdı. Neyse zaten okuldaki herkes tanıyordu bu orospu çocuğunu.

"Adımı da biliyorsun. Seni tanımamam zoruna gitmiştir."

"Kes sesini. Umrumda bile değilsin."

Hızlıca eşyalarımı alıp kapıya yöneldim. O ise hala dalga geçiyordu. Dönüp bir tane daha mı yumruk atsam diye düşünürken arkamdan bağırdı.

"Rol yapamıyorsun."

Gerçekten sinirlerim tavan yapmıştı. Çantamı yere fırlatarak soyunma odasına geri dönmüştüm. Hızlıca yakalarından tutup kendime çektim. Bu çocuk asla ciddi kalamıyordu. Hala piç gibi sırıtıyordu. Sağlam dayak yiyecekti.

"Yerinde olsam beni daha fazla sinirlendirmezdim, Jake."

Boy farkından dolayı kafasını aşağı doğru eğiyordu. Göz temasını kesmeyip ellerimi yavaşça yakalarından aşağı indirdi.

"Peki, özür dilerim."

Amına koyduğumun bipoları.

Onu itip hiçbir şey söylemeden soyunma odasından çıktım ve Jake tekrar arkamdan bağırdı.

"Sonra görüşürüz, Sunghoon."

Siktir. Koca bir siktir.

______________________________________


❄️

zortsunghoon


Bende bi hastalik olustu
Uzun bolum yazamama sendromu.


Herkes dayak yiyo. Bosuna mi ficin adi fighting!!!!

fighting"SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin