Antrenmandan çıktığım gibi
yemekhaneye gitmiştim. Derslere girmemek için izin almıştım çünkü yarışma tarihi yaklaşıyordu ve antrenman saatleri uzuyordu. Şikayetçi değildim fakat dersleri kaçırmak açıkcası canımı sıkıyordu. Bunun yüzünden veya başka nedenlerden dolayı gergindim. Onun dışında yapmam gereken çok şey vardı.Jungwon'un doğum günü yaklaşıyordu ve ben birkaç gündür ne alacağımı düşünüyordum. Bu konularda gerçekten çok kötüyüm ama hediyeyi de beğenmesini istiyorum açıkcası. Partiye gidip gidemeyeceğim henüz belli değil çünkü antrenman saatleri gün geçtikçe artıyor. Bu yüzden en azından güzel bir hediye almak istiyorum.
Düşüncelerimle boğuştuğum esnada yanımda bir kıpırdanma olmuştu. Başımı yana çevirdiğimde çoktan sinirlerim gerilmeye başlamıştı.
Hafif uzamış saçları ve ona çok yakışan gözlüğüyle her halükarda dikkat çekiyordu. Hayır, ondan artık etkilenmiyorum. O defter kapanalı çok oldu Sunghoon. Kendine gel.
Hızlıca önüme döndüğümde ufak bir kıkırtı bırakmıştı. Hiç oralı olmamaya çalışıyordum ki bu ne kadar mümkün? Kafasını neredeyse ağzıma sokacak derecede yakınlaştırmıştı. Bakmamakta ısrar ettiğim için bilerek yapıyordu. En sonunda sinirle yüzümü ona çevirdim. Sinirden burnumdan soluyordum resmen. Kafamı çevirdiğim için yüzlerimizin arasında neredeyse yok denecek kadar mesafe kalmıştı. Benim sinirli halimin aksine otuz iki diş sırıtıyordu. Yüzünün ortasına yumruk atma isteğim geri geliyor gibiydi. Hayır Sunghoon, toplum içinde olmaz. Sporcusun sen.
Kendi kendimi sakinleştirmeye çalıştığım sırada Jake o aptal sırıtışını bozmadan geri çekildi. Ben de önüme dönüp yemeğimi yemeye koyuldum. Gerçekten hiç aç değildim. Sırf muhatap olmamak için yemek yiyordum resmen.
Jake de aldığı yemeği yemeye başladı. Ara sıra bana dönüp sonra tekrardan önüne dönüyordu. Uzun süreli sessizliği bozan Jake olmuştu.
"Çıkışta ne yapacaksın?"
Her geçen dakika daha çok sinirleniyordum. Kaşlarım çatık bir şekilde Jake'e döndüğümde nedense sinirimin bir kısmı yatışmıştı. Normalde ağzıma geleni sayacaktım ama bir anda içimden bir his bunu yapmamam gerektiğini söylemişti.
Bakışlarımı yere çevirerek konuştum."Jungwon'a hediye alacağım."
Kayarak yanıma yaklaştığında heyecanlı bir şekilde bakıyordu. Yüz ifadesi çok masum ve sevimli gözüküyordu. Normalde asla böyle bir insan değildi. Tüm okul onun ne kadar şerefsiz olduğu konusunda hemfikirdi. Bu yanını ilk defa görüyorum ve nedenini de bilmiyorum açıkcası.
"Beraber gidelim mi? Hem sen hediye almakta çok kötüymüşsün. Jay söyledi."
Gerçekten, Jungwon bu çocukla neden çıkmıştı. Hala anlamış değilim.
Söylediklerine bozulduğumdan dolayı gözlerimi devirerek önüme döndüm."Yok, kalsın."
"Hadi ama. Sinirlendiğinde yumruk atmak serbest."
İstemsizce dediğine güldüğüm sırada o da gülüyordu.
"Git başımdan Jake."
Çocuk gibi oflayıp önüne dönmüştü. Ben bu haline gülerken o hızlı hızlı yemeğini yiyordu. Hala çocuk gibiydi resmen.
Aslında Jake, iyi bir dost olabilirdi fakat kesinlikle iyi bir sevgili olamazdı. Asla güven vermiyordu. İlişki insanı değildi yani. İşte ben de gidip bundan hoşlanmıştım. Keşke sadece arkadaş olsaymışız zamanında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fighting"Sunki
FanfictionTüm bu olanlar, Niki'nin okul birincisini denemede geçmesi ile gerçekleşmiştir. 06.03.24 Sunki #1 12.03.24 Sunoo #1 18.06.24 Sunki #1