"Date günüü!"
"Hyunjinnie'nin date'i vaaar!" Jisung sevinçle yerinde zıplayıp kendi dolabına koştu. "Sana çok güzel kıyafetler ve takılar vereceğim, ama benimkiler sana gelmez diye Seungmin'inkilerden." Jisung bir pantolon ve bir tişörtü Hyunjin'e uzattı. "Soyun, hemen!" Hyunjin kıkırdayıp tişörtünü çıkardı ve hemen Jisung'un verdiklerini giydi.
Önceki gece Jisung'a Jay ile dışarı çıkacaklarını söylediğinden beri Jisung durup durup bunu ona hatırlatıyordu ve Hyunjin de ona eşlik ediyordu.
Neredeyse bir aydır sevgilisini görmüyordu, gidip onunla görüşmesi ve Jay'in Minho'dan çok daha iyi olduğunu hatırlaması gereken konular vardı.
Hızlıca giyinip Jisung'un yardımıyla hazırlandıktan sonra Minho'nun dün kendisini tanıştırdığı korumayı bulmuş, onunla beraber evden çıkmıştı.
Kendisi için heyecanlı geçen araba yolculuğundan sonra kafeye vardıklarında ve hepsi art arda arabadan indiklerinde Hyunjin korumaları beklemeden içeri koştu ve etrafa bakındı.
"Jin!" duyduğu sesle bakışları kenardaki masada oturan Jay'i buldu ve hızlıca sevgilisine ulaşıp ona sıkıca sarıldı.
"Tanrım, çok özledim~" Jay gülerek onun sarılmasına karşılık verip göğsüne yaslanan sevgilisinin saçlarını öptü.
"Ben de seni, ve çok endişelendim. Başına bir şey geldi sandım." Hyunjin dudaklarını birbirine bastırdı.
Gelmişti.
"Sadece abartıyorsun, iyiyim ben. Bak, hala senden kısayım ayrıca." Hyunjin gerileyip başını hafifçe kaldırarak ona baktığında Jay kıkırdadı.
"Miniciksin~" sevgilisinin yanaklarını sıkıp dudağını öptükten sonra elini tutarak onu masaya çekti.
Hyunjin istemsizce parmaklarını dudaklarına götürüp yutkundu.
Eskisi gibi hissettirmiyordu sanki...
Hayır, böyle düşünmeyi bırakmalıydı.
Jay'in karşısına oturup menüyü eline aldığında Jay menüyü hafifçe eğip üstünden ona baktı.
"Neden buraya gelmek istedin?" Hyunjin dudak büzdü.
"Tatlıları güzel diye duymuştum, biraz pahalı ama olsun." iç çekip Minho'nun kendisine burayı önermekte bir sebebi olduğunu, çünkü cidden pahalıydı, umarak tatlılardan ve içeceklerden birer tane seçti, Jay da seçip sipariş verdikten sonra sevgilisinin elini tutmuştu.
"Ellerin yine boya olmuş." parmaklarını Hyunjin'in parmaklarına geçirip ellerini inceledi. "Yine nasıl bir masterpiece yaratıyorsun merak ediyorum."
"Bir adam çiziyorum, balık kuyruğu olan ve çiçeklerin içinde uzanan bir adam. Bak." Hyunjin telefonunu cebinden çıkartıp ona tablonun bitmemiş halinin bir fotoğrafını gösterdiğinde Jay tabloyu inceleyip mırıldandı.
"Bu adamla aynı ortamda kalsaydım büyük ihtimalle verirdim, nasıl bir hayal gücün varsa..."
"Şey... Aslında hayal gücü değil." Hyunjin telefonunu masaya bırakıp Jay'e baktı. "Sana Jisung diye bir arkadaşımın abisi Minho'nun evinde ikisiyle beraber kaldığımı söylemiştim, hatırlıyor musun?" Jay başını salladı. "Bu da onların bir arkadaşı, adı Chan. Bana modellik yapmasını istediğimde konuştuk sadece ve biraz ters birisi, beni korkutuyor. Ama diğer arkadaşları tatlılar, mesela Jeongin. O gamzelerini görmen lazım~" Hyunjin sandalyesini değiştirip sevgilisinin yanına oturdu ve ona teker teker oradakileri anlatıp fotoğraflarını gösterdi, Jay de ilgiyle dinledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancer <Hyunho>
FanfictionLee Minho'nun dikkatini çekmek zordu, ve Hyunjin sadece Minho'nun dikkatini çekmeyecek kadar çekici bir dansçıydı. Minho direğe tutunmuş halde dans eden Hyunjin'i gördüğünde ve ona kucak dansı karşılığında isteyebileceği her şeyi teklif ettiğinde Hy...