17

318 30 29
                                    

Beklentisini yüksek tutanı siksinler bok gibi oldu amk

Smut yazmayı sevmiyorum öyle bi üstünden geçtim sdce

Neyse ztn haram bunlar okumayın

Üstüne çıkan büyüğünün elleri bedeninde turlarken Hyunjin onun omuzlarına tutunmuş, beline bacaklarını dolamıştı.

Kalbi deli gibi atıyordu, resmen onca zamandır istediği dokunuşlar bedenindeydi şimdi.

Minho onu öpmeyi bırakıp geri çekildi ve yüzünü süzdü.

"Hyunjin, emin misin? Canın çok yanacak."

"Biliyorum, ve eminim." Hyunjin onun ensesini kavrayıp kendine çekti ve bu sefer de boynuna eğildi, boynunu öpmeye başladı, Minho onu yatağa bastırıp kendisi boynuna eğilince durmak zorunda kalmıştı.

Büyüğünün saçlarına parmaklarını geçirip derin bir nefes aldığı sırada Minho da onun boynunda fazlasıyla hevesli izler bırakıyordu.

Yavaşça öpücükleri omzuna doğru inerken Minho mırıldandı.

"Ön sevişmeyi uzun tutmak zorunda mıyız?" Hyunjin başıyla reddetti.

"Seni hissedeyim yeter." Minho ona bakıp hafifçe gülümsedi ve önce kendi, sonra Hyunjin'in tişörtünü çıkarıp ikisini de kenara bıraktı.

Yine de hemen başlamayacaktı çünkü Hyunjin'in buna hazır olması lazımdı.

İkisi bir süre birbirlerinin bedenini incelediler fakat karşı tarafı kırmamak için bir şey demediler.

İkisi de yaralarla kaplılardı, Hyunjin'in bedenindeki tüm yaraları Minho açmıştı fakat Minho'nunkilerin hepsi eski yaralardı, girdiği ufak kavgalardan kalan.

Minho bu bakışmayı bozmaya karar vererek Hyunjin'in üstüne eğilip dudaklarını tekrar bedeniyle buluşturduğunda bu sefer fazla vahşiydi, Hyunjin onun dişlerini hissettiği an günün ilk inlemesini bırakmıştı.

Küçüğünün üst bedeninde izler bırakırken bir yandan da bacaklarını okşuyordu, Hyunjin de altında nefes nefese bir halde onun saçlarını çekiştirip duruyordu.

Minho yavaşça onun kemerini de söküp attı, Hyunjin'in bu konuda sorun yaşamadığından emin olduğunda tekrar dudaklarına uzandı.

Onu öperek yavaşça baksırından da kurtuldu ve çıplak kalmış olan küçüğünün bedenini görebilmek adına geri çekildi.

"Sikeyim... Onca yaraya rağmen nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun?" Minho iç çekti. "Beni her geçen gün güzelliğinle büyülemekten başka hiçbir şey yapmıyorsun." Minho tekrar onun üstüne eğilip onun omzuna ufak bir öpücük bıraktı ve bu sefer de göğsüyle ilgilenmeye başladı.

Bir süre sonra, ikisi de yeterince tahrik olmuşken Minho gerileyip kendi altını çıkardı ve Hyunjin'in bacak içine son bir öpücük bırakıp tekrar üstüne uzandığı küçüğünü de kendisiyle çekerek yatak başlığına sırtını yasladı.

Hyunjin onun kucağına yerleştikten sonra heyecanlı bir ifadeyle Minho'ya baktı, onun kenardan kayganlaştırıcı almasını izlemeye başladı.

"Seni hazırlamamı istiyor musun?" Hyunjin alt dudağını dişledi.

"Bu şeylere çok yabancıyım, hazırlamazsan acıyacak mı?"

"Her türlü acıyacak." Hyunjin'in gözlerindeki korkuyu görünce Minho onun yanağını okşadı. "Durmak ister misin? İkimizi de rahatlatırım ve sonra sadece uyuruz." Hyunjin kısa bir düşünmenin ardından onu reddetti.

Dancer <Hyunho>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin