-1 hafta sonra;
"bana bak velet,yatakhanede olman gerekiyor."
kıkırdayıp uzandığım yumuşak yatağa daha da sırnaştım,levi asık suratı ve çatılmış kaşlarıyla burdan gitmem için bana korku saçıyordu ama umrumda bile değildi.
"ama burdayım."
"evet farkındayım,hadi yatağına dön. bu yaptığın doğru değil."
ben yatakta uzanırken o ayaktaydı ve başımda duruyordu. şımarık bir çocuk gibi dudaklarımı büzdüm.
"seninle uyumak istiyorum levi.. seferden döneli bir hafta oluyor ve sen nerdeyse bir haftadır birkaç saatlik uykuyla duruyorsun. senin mışıl mışıl uyuduğunu görmezsem rahat hissedemem."
"uh,eğer o sahsa denen velet yokluğunu fark edecek olursa ortalığı ayağa kaldırır ve başımız derde girebilir. sen benim askerimsin ve benimle beraber,benim yatağımda uyuman doğru değil. mantıklı düşün ve lütfen yatağına-"
çok konuştun be kaptan.
dudaklarına kapanan dudaklarım onu susturmuştu,bunu yapmak için fazla bile beklemiştim. ince dudaklarının o sıcacık ve ıslak hazzı daha da fazlasını istememe sebep oluyordu.
ah,bücür! beni baştan çıkarıyorsun..
bundan on dakika önce yatağımda bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordum. uyku tutmuyordu,onu merak ediyordum ve onu görmek istiyordum. bunun yanlış olduğunun elbette bende farkındaydım ama işte,kendimi bu gece vakti levi'ın kapısında buluvermiştim.
uyumadığını biliyordum,seferden dönüş sonraları asla uyuyamaz ve yemek de yemezdi. onu bu halde,böyle zor bir durumdayken yalnız bırakamazdım.
direkt yatağına kıvrılmış ve onunla beraber uyuyacağımı söylemiştim ama dakikalardır beni yatakhaneye geri göndermeye çalışıyordu.
aramızdaki duygusal meseleye gelirsek..
bir haftadır aramızda bir şeyler olduğu apaçık ortadaydı,hayatımı kurtardığı günden beri o da,bende çok değişmiştik.
artık eskisi kadar duygularını benden saklamıyor,benimle ilgileniyor,vakit geçiriyordu. nasıl olduğumu merak ediyordu,bana bulaşıyordu,benimle tatlı atışmalara dahil oluyordu.
bir ilişki yoktu aramızda,henüz bu güzel duyguların adını koymamıştık ama bu güzel günlerin tadını çıkarmak istiyordum. onu ne kadar sevebilirsem o kadar sevmek,ona şefkatle sarılmak,onunla beraber olmak istiyordum.
ama o,bana eskisi gibi kaba ve duygusuzca davranmasa da yine de soğuk tavırlarından vazgeçmiyor ve benim komutanım olduğunu her defasında bana hatırlatıp şımarmama engel oluyordu.
"canımı çok sıkıyorsun.." dedi dudaklarımız ayrıldığında.
gülümsedim.
"bende seni seviyorum kaptan.."
"bak,sadece bu gece. bir daha böyle bir şey olmayacak,anladın mı?"
küçük bir çocuk gibi sevinmiş ve kısa bir alkış tutmuştum.
"evet!"
levi bu şımarık halime önce göz devirmiş,ardından tatlı bir tebessüm etmişti.
"ses çıkarmıyorsun,yatakta kıpırdamıyorsun,bana mümkün olduğunca temas etmiyorsun ve sadece uyuyorsun."
"çok sıkıcısın levi.."
"maalesef,başka türlü uyuyamıyorum."
"peki peki,anlaşıldı kaptan!"