"Buyurun efendim gösterdiğiniz saat"
Mavi saçlarını dalgalandırmış, dolgun dudaklarını parlatıcı ile vurgulayan, giyindiği yırtık diz detaylı bol kot pantolon ve ince belini gözler önüne seren siyah tişörtü ile adeta parlayan alımlı oğlan başını sallayarak çalışanın uzattığı saati aldı ve zarif parmaklarını taşların üzerinde gezdirdi. Çilekli parlatıcı sürdüğü dudaklarında memnun bir gülümseme belirdi sonra, saat tam istediği gibiydi. "Zarar görmeyecek şekilde paketleyin lütfen"
Çalışan mavi saçlı oğlanı onaylayıp hem saati hem uzatılan kredi kartını aldı zarif ellerden. Pos cihazındakı işlemini yapıp şifre için oğlana çevirdi.
"Lütfen şifrenizi girin efendim"Mavi saçlı oğlan şifreyi yazdıktan sonra beklemeye başladı ama sinirle solumasını sağlayan cümleyi duyması gecikmedi.
"Efendim kartınız devre dışı"
İstediği saat'i bir pos cihazı yüzünden burada bırakamazdı. Oğlana göre yüksek limtli kartında sorun olması imkansızdı. "Bu kartın limiti en yüksek, cihazınızda sorun var" dese bile başka bir kart çıkarıp çalışana uzattı.
Aynı işlemleri yapan çalışan tekrar sorunla karşılaşınca hatanın pos cihazında olduğunu düşünüp, cihazı kontrol için kullandığı kartı alarak sorunu anlamaya çalıştı. Bu sefer çalıştığını görünce hatanın müşterinin kartında olduğunu anlamıştı.
"Efendim gördüğünüz gibi pos cihazı çalısıyor. Başka bir kartınız varsa alabilirim"
Mavi saçlı oğlan daha da sinirlenmişti. İmkansızdı bu. "Başka bir kart mı? Sorun kartlarımda değil diyorum!" Sesi sonlara doğru biraz yükselmişti ki bir kaç kişinin gözleri kasaya dönmüştü.
"Bir sorun mu var Beomgyu?" Mavi saçlı oğlan kimin konuştuğunu görmek için arkaya döndü. Az önce sesi duyulan, kızıl saçlarını arkaya tarasa da bir kaç teli alnına dökülen, keskin yüz hatları olan adam basit beyaz tişört siyah pantolonla bile dikkatleri üzerine çekerek kasaya geliyordu.
Çalışan saygıyla eğilip konuştu "Hoşgeldiniz Minho bey, küçük bir sorun yaşıyoruz müşterimizle. Pos ci-"
"Kartımda sorun olduğunu söylüyor ama cihazda sorun var eminim" mavi saçlı oğlan çalışanın cümlesini tamamlamasına izin vermemişti. Sonuçta sorun cihazdaydı emindi.
Mavi saçlıya baktı Minho. Yüzünü incelerken çok güzel olduğu ďüşüncesi vardi ama en sevmediği şeye sahipti karşısındakı oğlan-şımarık zengin. Derin bir iç çekip karışmamaya karar verdi. Babasının mağazasında sorun çıkaramazdı. "Beomgyu istediğim şeyi hazırladın mı?" Minho kolundaki saate bakarken konuştu.
"Hazır efendim" çalışan yanındaki vitrinden Minho'nun istedigi saat'i alıp pakete koyarak uzattı. Minho hızlıca nakit para ödemesi yaparak aldı paketi.
Mavi saçlı oğlan şaşkınlıkla izliyordu. Onun beğendiği beyaz saatin siyahını almıştı hem de kolayca.
"Bu arada, buyrun bu yardımcı olur"
Minho çıkmadan önce kağıda bir şeyler yazıp mavi saçlı güzel oğlana uzattı. Boş bulunup kağıdı alırken numara olduğunu gören oğlan hemen konuştu "Erkek arkadaşım var". Alıcı gözle bakınca beğenmişti kızıl saçlıyı ama nedense gıcık olmuştu. Kendi aklınca uğraşmamak için bu yalanı söylemiş oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opposite / minsung
RomanceZıt kutuplar her zaman birbirini çeker mi? Hukuk ögrencisi Lee Minho Moda tasarım öğrencisi Han Jisung