"Fakültene geldiğim yolun kaldırımının yapımında kullanılan malzemeyi sikeyim Jisung! Tasarımlarını hiç kimse beğenmesin de tuvalet kağıdı olarak kullanasın, en sevdiğin o çilekli parlatıcın yasaklansın, sıra sana geldiğinde erkeklerin nesli tükensin, güneşin altında uyuya kalasın, tüy dökücüyle şampuanı karıştırıp kel kalasın, Jisung-"
"OFFF YETER BE JEONGIN, KULAĞIM KANADI" Sarı saçlı çilli oğlan artık dayanamamış kafe'nin ortasında bağırmıştı.
"Lix, duramıyorum, sakinleşemiyorum! Bu varlık beni rezil etti Changbinime! Hyungla flört ediyordum, şimdi Jisung ile çıktığımı sanacak" Eliyle karşısında oturan mavi saçlıyı işaret etmişti.
Felix başını iki yana salladı. Pembe saçlı arkadaşı boşuna konuşuyordu çünkü. "Jeongin, Jisung seni duymuyor bile. Gelir gelmez kulağına tıkac takıp, rahatça kahvesini içiyor"
Jeongin bununla deliye dönmüştü. Ayağa kalkıp Jisung'un kulağındakileri çıkarıp bağırmaya başladı. "OĞLUM, SEN BENI MI SINIYORSUN? YÜZÜNÜ GÖZÜNÜ DAĞITMADAN AÇIKLAMA YAP!"
Jisung görmezden gelmiyordu sadece Jeongin'i tanıyordu. Bir sürü laf etmeden rahatlamazdı. "Jeongin, otur yerine ve sakin ol. Öyle konuşalım"
"Tamam, sakinim" dese de asla öyle değildi pembe saçlı oğlan.
Ama dediğini yapmıştı Jeongin. Biraz bekledikten sonra arkadaşının sakinleştiğine emin olmuş olmalı ki konuşmaya başladı Jisung. "Minho'nun Changbin'i tanıdığını nereden bileyim ben? Hem sen kendin uydun oyunuma. Asıl ben sinirlenmeliyim. Çocuğa 'istediğinizi yapın' dedin resmen"
Jeongin derin bir nefes almıştı, arkadaşı konuştukça daha çok sinirlendiriyordu onu. "Sövdüme kendini bana Jisung! Neden ben? Git Hyunjin hyung'u sevgilin yap!"
"Hyunjin olmazdı ki. Herkes Felix'e yürüdüğünü biliyor. Enişteci mi çıkaracaksın adımı" Jisung hızlıca konusup kahvesinden yudum almıştı.
"Yok ya Hyunjin'i yapma zaten" Felix'in kısık sesi iki oğlanın bakışlarının ona dönmesini sağlamıştı.
Jisung sinsi gülümsemesiyle çilli oğlana dikmişti gözlerini. "Neden yapmayayım Lix? Hem sen ondan hoşlanmıyorsun zaten. Yapabilirmişim aslında"
Felix gözlerini büyüterek dibine giren mavi saçlıyı sandalyesine geri itti. "Düzelt o yüzünü Jisung! Sınıftakiler dalga geçecek diye söyledim"
Jeongin ve Jisung gülerken geçiştirir gibi başlarını salladılar.
"Hyunjin hyung olmuyorsa Lix'i yapsaydın işte" Jeongin hala şansını deniyordu.
"Herkes'e Lix'i evlatlık alacağımı söylemiştim. İki katı rezillik olur" Fakültenin merkezinde Felix'e erkek arkadaşım dese, bölümdekiler iyi dalga geçerdi.
Felix ilgilendiği telefonu masaya bırakıp yüzünü buruşturdu. "İki yolda iğrenç"
Jeongin çığlık atacaktı artık. Ellerini masaya koydu. "Tamam lan, Changbin hyung'u bile yapabilirdin"
"Changbin mi? Mal mısın Changbin hyung'u Harin'e abim diye tanıtıp numaranı abime vereceğim yalanı ile ondan sınırlı üretim çanta almasaydım bu dediğin olabilirdi" Harin'in ailesi marka sahibiydi ama arkadaşları dışında kimseye sınırlı üretim satmazdı. Ve Jisung istiyorsa almalıydı her türlü.
![](https://img.wattpad.com/cover/356477256-288-k615393.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opposite / minsung
RomanceZıt kutuplar her zaman birbirini çeker mi? Hukuk ögrencisi Lee Minho Moda tasarım öğrencisi Han Jisung