final.

804 97 157
                                    

someone to stay-vancouver sleep clinic.

★★★


"minho, hadi!" diye seslenmişti seungmin. aldığı tüm eşyaları arabaya koymuş, şimdi de arabanın önünde sevgilisini bekliyordu. normalde hep geç hazırlanan seungmin oluyordu ama bu sefer minho seungmin'i şaşırtarak evde oyalanıyordu. yaklaşık on dakikadır bekleyen seungmin oflayarak dudak büzmüş sonra da telefonuna bakmaya başlamıştı.

minho birkaç gündür garip davranıyordu seungmin'e göre ama seungmin bunu ne zaman minho'ya söylese minho sürekli inkar ediyor ve bir sorunun olmadığını söylüyordu. sorun muydu bilmiyordu ama bir şeyler olduğunu hissediyordu seungmin. yaşadıkları şeyler de tetiklemişti küçük olanı. en ufak bir şeyde hemen korkuyordu.

ayrıca seungmin'in bir şeyler döndüğünü düşünmesinin sebebi sadece minho da değildi, arkadaşları da aynı şekilde garip davranıyorlardı. garip diye adlandırdığı şey neydi bilmiyordu seungmin ama bir şey olduğunu hissediyordu işte.

kafasındaki düşünceleri bir kenara itmiş ve yeniden minho'ya seslenmişti. iki gün önce minho aniden dağ evlerine gitmek istediğini söylemişti. seungmin de şaşırmıştı haliyle, çünkü kışın çok fazla gitmezlerdi o eve. ev çok tatlı, minik bir evdi. ve okyanusun kıyısında yerleşiyordu. seungmin o evi çok seviyordu bu yüzden hemen kabul etmişti. ayrıca orası ikisi için de özeldi, çünkü ilk kez çıktıklarında o kıyıya gitmişlerdi.

kapıdan gelen seslerle başını kaldırmış ve kaşlarını çatmıştı seungmin. sevgilisi derin nefesler alarak kapıdan çıkmış ardınca da kapıyı kilitleyip yanına gelmişti seungmin'in.

"nerede kaldın sen ya?"

minho gülümsemiş ve sevgilisinin büzülen dudaklarına öpücük kondurmuştu.

"birkaç şey almayı unutmuşum, onu aldım. hadi hemen gidelim."

seungmin başını sallamış ve arabaya binmişti. minho da sürücü koltuğuna geçtikten sonra yola koyulmuşlardı. yol boyunca seungmin şarkılar açmış ve ikisi de şarkılara eşlik etmişti. yaklaşık bir saatlik bir yolun ardından ise evlerine varmıştı ikili.

arabadan inip eşyaları eve yerleştirmişlerdi. aslında çok bir eşya almamışlardı çünkü bir haftalık gelmişlerdi. sadece ihtiyaçları olan şeyleri ve marketten yaptıkları alışverişi getirmişlerdi. seungmin eve girmeden önce evi temizleyeceklerini de düşünmüştü çünkü bu eve bir seneden fazladır gelmiyorlardı. ayrıldıktan birkaç ay önce gelmişlerdi buraya, sonra da bir daha uğramamışlardı.

ama eve girdikten sonra evin temiz olduğunu görmüştü seungmin. kaşlarını çatmış ve minho'ya bakmaya başlamıştı.

"sen buraya daha önce bensiz geldin mi?"

elindeki poşetleri mutfağa bırakan minho gülümsemiş ve sevgilisine bakmıştı. seungmin çok kıskanç birisiydi ve minho onun bu hallerine ayrı bir aşıktı. seungmin ne kadar kabul etmek istemese de bu haliyle çok tatlı oluyordu.

"ben gelmedim, felix'e söylemiştim geleceğimizi. bin'le gelip temizlediler bizden önce."

mutfaktan çıkıp sevgilisinin yanına yaklaşmıştı minho. seungmin'in belinden tutup saçlarına öpücük kondurmuştu. sonra da kalan poşetleri almak için geri arabaya dönmüştü. seungmin de kaşlarını çatmış ve bütün bu hazırlığa anlam verememişti. yine de hiçbir şey söylememiş ve mutfağa geçerek atıştırmalık bir şeyler hazırlamıştı ikisine de.

o günün tamamında ikisi de çok yorgun olduğundan yemeklerini yemiş ve odalarına geçerek uyumuşlardı. sabah erkenden dalgaların sesiyle gözlerini açmıştı seungmin. bu evin en çok bu yanını seviyordu. dalgaların sesi huzur veriyordu seungmin'e. bu evin burada olmasının sebebi de buydu aslında.

505 • 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin