__________★.★.★__________
Güneş, uyanmış olan kuşların cıvıltısıyla birlikte çoktan doğarken koltuktaki Cenan hâlâ derin bir uykudaydı. Hava yağmur bulutlarıyla dolu olsa da gökyüzü bugün ayrı bir aydınlık ve maviydi. Mevsimi olmasa bile sarı papatyalar açmış, sonbahara rağmen her zamanki enerjileriyle şakıyan kuşlarla görsel şölen sunuyordu. Sonbaharı sevenlere, tabii.
Yağmurun yakında döküleceğini haber veren ince rüzgâr ahşap camın kenarlarından girip tenine değince yerinde titredi Cenan ve yavaş yavaş gözlerini açtı. Nerede olduğunu başta anlamazken dün akşamki anılar gözlerinin önünden şerit halinde geçti. Atakan ile Arif'i duyup sırf o seviyor diye saatlerce çilekli pasta araması, yağmura yakalanması ve sırılsıklam bir şekilde Arif'in evine gelip Arif'i mutluluktan ağlatmasını gördü teker teker.
Doğru ya, Arif'in evindeydi. Eve gitmesi gerekirken koltukta sızıp kaldığını anladığında çatıya düşen yağmur damlalarına kulak kabarttı. Sağanak başlayacak gibiydi. Daha yeni yeni ıslanmış toprak kokusu ne zamandan beri açık olduğunu bilmediği pencereden içeri süzülürken gözlerini yorgun bir yağmur damlasının camın gövdesinde zikzaklar çizerek yarış yapmasına dikti.
Hacı ile kaldığı evden bambaşka bir hava vardı bu evde. Arif'in varlığı ile kutsanmış ve ondan parçalarla süslenmişti. Bahçeli bir evdi, İstanbulda böyle bir ev bulmak aşırı zordu fakat bu Arif'i zorlamıyordu sonuçta annesi ve babasından kalma bir evdi, ebeveynleri kavgasız ve anlaşmalı bir şekilde ayrılınca ayrı evlere gitmişler ve aile evlerini Arif'e bırakmışlardı. Bu kadar biliyordu Cenan da, Arif girmezdi aile konularına. Ama anne ve babasını çok severdi onu çok iyi bilirdi. O iki tatlı insan dünyanın en sempatik erkeğini getirmişlerdi dünyaya, daha ne olsun?
Çatı katlı bir evdi, girişin uzun koridoru duvar kağıdıyla süslenmiş ve mavi beyaz uzunca bir halı serilmişti yere. Salon ise ufaktı fakat genişti. İkisi zıt olsa da tek kişi yaşadığı için normal duruyordu. Her yer Arif'in favori kokusu olan vanilya kokuyor ve insanın içini aşırı ferahlatıyordu. Normalde kokuları fazla sevmemesine rağmen Arif'in kokusu olduğu için katlanıyordu.
Etrafı inceledi. En son gelişinden bu yana pek az şey değişmişti. Yeni lambalar takılmış, mutfak dolapları yenilenmişti. Dolabın üstündeki kahve kutusunu alamadığı için Arif'in tabureye çıkışı geldi Cenan'ın gözleri önüne, güldü. Arif kısa değildi fakat dolaplar baya yüksekteydi. Annesi de zorlanırdı bir şeyler almak için fakat babası uzun bir adamdı, Arif'in annesine çektiği çok belliydi.
Duvarlarda fotoğraf çerçeveleri vardı. Arif'in küçüklüğü ile mezuniyet fotoğrafı alt altaydı. Kocaman gülümsemişti ikisinde de. Cenan karnının bir garip olduğunu hissederken gözleri kenara kaydı. Bir hafta önce ekipçe fotoğraf çekinmişlerdi Arif'in dönüşü şerefine. Hemen çıkartıp duvarına aşmıştı demek ki, bunu çok tatlı bulmuştu. Bir aile olduklarını gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cupid || arcen
FanfictionAşk Tanrısı Cupid'in dört oku umutsuz bir romantik olan Arif'e, iki oku ise bilinçsiz bir romantik olan Cenan'a ve son kalan oku da birbirinden habersiz o iki romantiğe saplanır. ★.★ A hopeless romantic all my life Surrounded by couples all the tim...