𝐹𝑜𝑟 𝑌𝑜𝑢𓆩𓆪

Punishment?

Hoseok'un duyduğu ses ile kan beynine sıçramıştı.

Jg:Hey Hoseok! Neden buradasın?
Jeongin Taehyungu görünce onun çok çekici olduğunu düşünmüştü, halbuki Taehyung da aynı şeyleri düşünüyordu derken,
Hoseok ayağa kalktı ve arkasını döndü, Jeongin'in üstüne gelmeye başladı.
Yakasını tuttu "Seni süründürürüm, öldürmem kendin ölmek istersin, ayağını denk al seni gebertirim!"
Yoongi de Jeongin de ilk defa Hoseok'u böyle sinirli görmüşlerdi, Yoongi fısıldadı:Tırstım...

Jeongin bu sefer cidden sarhoştu kollarında kan vardı,intihara kalkışmıştı "Hoseok ne kadarda yakışıklı olmuşsun:) "
Bir anda parmağındaki yüzüğü fark etti "Bu ne? Hoseok evlendin mi!? Bekle o yüzden mi buradasın..?"
Jeongin'in dünyası yıkılmıştı, Yoongi ona seslendi ve sol elini kaldırıp yüzüğü gösterdi.
Jeongin Hoseok'tan kurulup Yoongi'nin üstüne geldi, Hoseok buna iyice delirmişti, onu boynundan tuttu ve yere yatırdı.
"ona dokunmayı aklından ile geçirme seni beter ederim"
Jeongin'in gözlerinden yaşlar boşalıyordu.
Kalktı, "İyi tamam, ben hep senin mutluluğunu istedim sen mutluysan bende mutluyum, ilişkinizde mutluluklar dilerim"
Jeongin bir hırsla dışarı çıktı Taehyung bir anda ayağa kalktı koltuğu değneğini bile almadan onun peşine çıktı.

"Hey bekle"
Jeongin arkasını dönünce Taehyung'un görmeyi beklemiyordu, "Efendim"
Jeongin yirmilerinin başında efendi bir çocuktu, ama şuan sarhoştu.
"neden onun için ısrar ediyorsun?"
"bilmiyorum bilmiyorum onu çok seviyorum, yani sanırım artık sevmiyorum..? O benim değil!"
Jeongin Taehyung'a sarıldı, "sadece dur, canım acıyor"
Taehyung onun intihara kalkıştığının farkındaydı, kollarını yukarı tuttu ve geçen ilk taksiyi durdurdu, hastaneye gideceklerdi.

Diğerleri o ikisinin gittiğini görmüştü, Seokjin konuştu"Taehyung çok iyi kalpli bir insan ve çok çabuk da seviyor, ama ilk defa birisine  böyle ilgi gösterdiğini görüyorum"
Hoseok tekrar yavru kedi olmuştu, çok tatlı tatlı oturuyor, masadaki bitki ile oynuyordu.
Yoongi'nin jeton yeni düştü"Benim bebeğimde ne cevherler varmış öyle:)"
"Sus Yoon yoksa senin üstünde kullanırım"
Yoongi o sırada Namjoon'un arkasında duruyor onun kalkmasını bekliyordu ki, Namjoon bunun farkındaydı kalkacak gibi yaptı sandalyeyi tuttu, Yoongi çekerken kendisi kaydı yere çömelmişti.
Seokjin mükemmel bir kahkaha patlattı.

Namjoon tam konuşacakken dikkatleri Taehyung ile Jeongin'e döndü.
Jeongin yeni ayılıyordu, Taehyung'a yaslanmıştı.
Taehyung çok memnun bir şekilde gülümsüyordu.

Diğerlerinin yanına gidecekken Jeongin ben iyiyim diyerek dikeldi.
Taehyung inkar etti ama en son kabullendi.
İkisi bakışıyordu, Taehyung bir anda cesaret toplayıp dudaklarına yaklaştı, iki saniye kadar dudakları dudaklarında kaldı.
Jeongin afallamıştı "Ahh..." bu sızlanma şaşkınlıktan dolayı çıkmıştı ağzından.
Taehyung genişçe gülümseyip arkasını dönüp gitti, Jeongin ise aylak aylak gitti.

Seokjin ve Hoseok bir ağızdan "ooooOOOoo" diyorlardı.
"susun"
Taehyung geldi Yoongi kalktı"hadi gidelim"

Hoseok aşırı heyecanlandı bir anda"yarın düğünüm var yarın yarın düğünüm var"
Yoongi de bir anda aynısını yapmaya başladı "yarın düğünüzüm var Yarın AYAYAYAYAAYĞAY"

Taehyung bağırdı "Sevgilim var AYAYAYAY"
Yoongi ona omuz attı "Helal sana helal lan Taehyungie"

Namjoon durdu "Seokjin bizim düğünüzüm ne zaman?"
"ne zaman olsun istersin Joonie?"
"haftaya iyi olabilir"
"Tamamdır bebeğim"

~
Arabada giderken Hoseok sade bir düğün istediğinden bahsediyordu, Yoongi bunu kabul etmişti.
He şey çok güzeldi...
Haftaya başka bir düğün belki ileride Jeongin ile Taehyung'un düğünü?
Peki Jeongin ne kadar Taehyung'a dürüsttü..?

Eve geldiler ve hepsi aşırı büyük bir mutluluk ile uykuya daldı.

Cuma günü düğün yapılır

Salı
Hoseok bu gün evdeydi diğerleri ise işte.

Yoongi fantezileri çok severdi, ve Hoseok'u cezalandıracaktı:)
Bunun sebebi Hoseok'un diğer erkeklere çok yakın davranması, onlar ile flörtleşmesiydi.

Yoongi erken çıktı ve eve geldi, Hoseok'u nasıl becerebilirim düşünceleri duyduğu inlemeler ile kesilmişti, o ne olduğunu anlamıştı.

Üst kata çıktı ve Hoseok'un odasının önüne geldi, sesinin bu kadar net duyulmasının sebebi kapının aralık olmasıydı.
Hoseok'un Yoongi'ye göre arkası dönüktü, bu güzel görüntü Yoongi'yi kaldırmaya yetmişti.
Hoseok dildonun üstünde sertçe zıplıyordu, evde yalnız olduğu için inlemelerini serbest bırakıyordu. Fakat biliyordu, kendisine dokunduğu için Yoongi ona çok kızacaktı ama mecbur kalmıştı.
"Ahh Yoongi keşke bu hissi sen verseydin, Ahh ihtiyacım var ama o yok"
Yoongi fısıldadı "Bebeğim cezan iki katına çıktı"
Yavaşça içeri girdi, Hoseok'un gözleri kapalıydı.
Hızlıca kıyafetlerini çıkarttı, Hoseok yatağın arka tarafının aşağı battığını fark edince bir anda durdu ve arkasına döndü.
O dönünce Yoongi onu kendine çekti ve serçe öptü.
" Selam"
"Ahh Yoon-gi burada ne yapıyorsun?"
"İşim erken bitti, peki bebeğim bu durumdan kaçabilecğeini mi sanıyorsun, sana çok güzel bir ceza vereceğim"
"ceza mı?"
"Kıyafetlerinin kalanında çıkart ve yüz üstü dur hatta domal"
Hoseok hemen denileni yaptı ardından Yoongi'yi izlemeye başladı.
Yoongi yatağın başındaki şifonyeri açtı ve bir kutu çıkarttı kutunun içinde vibratör, kayganlaştırıcı, kelepçe vb. vardı.
Kelepçeyi aldı ve Hoseok ellerini bağladı, kayganlaştırıcıyı önce penisine bolca sürdü sonra Hoseok'un deliğine.
Boynuna geldi ve öpüp emmeye başladı, bir sürü dağınık iz bırakmıştı.

Ardından diklenip kendini bir anda Hoseok'un sıcak deliğine itti, Hoseok tiz bir çığlık bırakmıştı.
Sertçe vuruşlar yapıyordu, Hoseok daha sert inlediğinde konuştu "Aahh demek prostatın orası"
Yoongi de inlemelerini açığa sunuyordu.
Kutuya eğildi bir cock ring çıkarttı ve Hoseok'un penisine taktı.
Hoseok hem titreşimden zevk alıyor hem Yoongi'nin vuruşları onu deli ediyor hemde kalçasına yediği sert ve bol şaplaklar canını yakıyordu.

"Bebeğim inle, inlemelerini tutmana gerek yok"
Yoongi Hoseok'un her inlemesinde kalçasına vuruyordu.
Geniş ve dolgun kalçalarında koyu bir kırmızılık vardı.
Yoongi büyük penisini en derine kadar saplıyordu.
İkiside peş peşe boşaldılar, "Bebeğim duş almalıyız kalk hemen duş alalım"

Yarım saatin ardından
İkisi de güzelce duş almış aşağı inmişlerdi, ki indiklerinde Seokjin Namjoon'un kucağında İkiside koltukta öylece duruyorlardı.
Namjoon Seokjin'i kalçalarından tutuyor daha sert oturmasını sağlıyordu.
Seokjin oları fark etti kalkmak istedi ama Namjoon uzun vermedi.
"onlar az önce sikişiyordu"
"siz odaya gidin yani"
"Hayır Joon bırak beni kolum acıyor ayrıca ben açım!"
"Yemek yapalım Joon~"
"Bebeğim ben yemek yapmayı bilmiyorum mutfak patlayabilir"
"ben de yapacam hiç bir şey olmaz kalk kalk"
"sizde yemek bekleyin sikikler"
"Namjoon sus"

Onlar yemek yapma adına mutfağa girdi, Hoseok ile Yoongi yapboz yapmaya başladı Taehyung ise Jeongin ile bir kafede sohbet ediyordu çok iyi anlaşmış ve kaynaşmışlardı.

Jeongin değişik anılarını ona anlatıyor, kendi bulduğu ilginç yemek yeme tekniklerini ona gösteriyordu.
Taehyung ise yaptığı tuhaf şeyleri anlatıyor anlatırken bir daha yaşıyordu.
Taehyung konuştu"Ah bu kadar çabuk aşık olmam doğru mu ki?"
"Bilmiyorum Taehyungie ama bende aşık oldum"
Kafedeki barista onlar hakkında düşünüyordu"Ohh divane kuşları"

~
Seokjin umudu Namjoon'dan kesmişti, Hoseok'u çağırdı yanına ama aynı şey olmuştu, Yoongi ben yaparım dedi ve mutfağa girişti.
"Ah Yoongi-ah kurtarıcım oldun Yoongi-ah"
"Hyung sosla ilgilen yanmasın"

Namjoon ve Hoseok içeride Taehyung ile konuşuyorlardı, sonra Taehyung kapıyı çaldı.
Buluşmasını anlattı, mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

Hepsi yemek yedikten sonra içeri geçtiler ve dizi izlemek istediler.
Hatta Hoseok pijama partisi yapmayı önermişti, ve evet pijama partisi yapacaklardı.
Film izleyecek, atıştırmalık yiyecek, oyunlar oynayacaklardı, kafalarına ne zaman eserse o zaman uyuyacaklardı.
Taehyung atladı "Squid Game izleyelim!"
"Olur izleyelim"

Ama bunun için aşkam olmasını beklemeliydiler bu nedenle de şimdilik farklı şeyler ile oyalanacaklardı.