Sufjan-Romanya

53 6 6
                                    

Kakegurui op (Deal with the devil) - Tia
Turkish cover by: Minachu


Gece yarısı tenha sokakta 'başıma bir şey gelmez' havasında yürüyordu genç kadın. Kış olmasına rağmen üstünde ne mont ne de ceket vardı. Cebinde bulunan bir kaç Rumen Leyi (Bilmeyenler için Romanya'nın para birimi) ile hâlâ ne yapacağını düşünüyordu. (Rus edebiyatını bi' tık fazla kaçırmış olabilirim.) Aniden aklına gelen fikirle beraber hemen evine gidip yatağının altında bulunan sandığı açtı ve 'zor durumda kalırsam lazım olur' diye ayırdığı paraları eline aldı. Hemen saydığında 10.000 kadar olduğunu görünce genç kadının sevinçten neredeyse gözleri dolmuştu. Paraları hemen vestiyerde bulunan çantasının içine yerleştirdi. Ve yatmaya gitti.

Tek yaşıyordu. Annesi hastalıktan ölmüştü. Babası ve erkek kardeşleri, mafya ve kumarhane işletince evden kaçmıştı. Ailesinden geriye hatırladığı tek şey annesinin hediye ettiği haç ve babasının mafyasının sembolü olan yarasa.

Genç kadın uyku mahmuru gözlerle saate baktığı zaman, saatin 14:00 olduğunu görünce yine gözlerini açtığı bir güne daha lanet ederek yataktan kalktı. Saçını düzelttikten ve vestiyerde bulunun kıyafetleri giyinip çantasını aldıktan sonra kendine kahve yapmak için mutfağa gitti. Kahveyi bitirince bardağı yıkamak için musluğu açtı fakat suların kesik olduğunu hatırlayınca bardağı tezgaha bıraktı ve evden çıktı.

Aniden yoklama gereği duyarak çantasına baktı ve paranın hâlâ yerinde olduğunu farkedince sesli bir 'ohh' çekti. Kadın parkta biraz vakit geçirince sıkılıp tekrar sokakta yürümeye başladı. Her ne kadar alışveriş yapmayacak olsa bile gezmek ona iyi geldiği için markete girdi. Yolda geçen birine saati sorup 21:00 cevabını alınca teşekkür edip yoluna devam etti. (7 saattir dışarıda ne yaptığını sorgulamayın yazacak bi' şey bulamadım.)

Önceden ayakları onu nereye götürürse o da oraya giderdi fakat şimdi ise kendi nereye gidiyorsa ayakları onu takip ediyordu. İki korumanın bulunduğu kapının 100 adım önünde dururken sağ eli ile boynunda duran annesinden hatıra haçı sıkı bir şekilde sıktı. "Tanrı yardımcım olsun." diyerek kapıdan içeri tam girecekken korumalar onu durdurdu.

"Buranın bir kumarhane olduğunun farkında mısınız bayan? Buraya elini kolunu sallayarak giremezsiniz!" diyerek genç kadını durdurunca kadın sinirlenerek "UMRUMDA DEĞİL VE AYRICA EVET BURANIN KUMARHANE OLDUĞUNU BENDE BİLİYORUM. NU SUNT ORB(KÖR DEĞİLİM)!!" diye hiddetlendi. Her ne kadar Korumalar tutmaya çalışsa da kadın koşarak içeri girdi. (Aynen kardeş Rus edebiyatını sadece 'bi' tık' kaçırdık o kadar.)

Kumarhane odasında karşılıklı oynayan iki adam ve onları izleyen diğer adamlar, oyunu bırakıp kadına baktılar. Arkadan onu tutan iki koruma "P-patron tutamadık, elimizden kaçt-" derken aniden patron dedikleri adamın "Bırakın gelsin." demesi üzerine sözü yarıda kaldı. Korumalar kadını bırakıp gittiler.

Adam ayağa kalkıp "Vay vay vay~ ayağımıza nimet gelmişte haberimiz yok.." demesi üzerine kadın iğrenerek iri cüsseli, zengin olduğu her halinden belli olan adama nefretle baktı.

"Bebeğim, bu turumu bitireyim seninle işimiz va-" demeden kadın adamın sözünü kesip "BEN BURAYA FAHİŞELİĞE GELMEDİM!" deyince tüm herkes merakla birbirine baktılar ve sadece olacakları izlemeye başladılar.

Arkalardan biri "Sakın patron ile kumar oynamak istediğini söyleme. Buranın en iyi kumarbazıdır o. Girersen borçlu çıkarsın." dedikten sonra arkalar kıkırdamaya başladı.

"Dikkat etsin de 'Patron' dediğiniz adam borçlu çıkmasın." deyince hep bir ağızdan kahkaha koptu.

"PUAHAHAHA SEN BENİ Y-YENMEK Mİ? HAHAHA GÜLDÜRME BENİ." diye gülünce kadının kan beynine sıçramıştı.

"KES SESİNİ DE BAŞLAYALIM!!" bağırdı genç kadın. Bunun üzerine adam yarım kalan maçını bozup baş köşeye oturunca kadın ise karşısına oturdu. Tavanda asılı duran beyaz lamba ise tam bir sorgu odası hissiyatı vererek kadını daha çok geriyordu.

"Neyine oynayalım prenses~ eğer paran yoksa-" adamın sözünü bölerek "Var." dedi.

Kadın tüm paralara masaya koyunca adam sırıtarak "Madem kendinden o kadar eminsin, o zaman tüm servetimi ortaya koyuyorum." diyerek bir kâğıt koydu ortaya.

"Başlamadan önce bana adını söyle prenses~" diye sorunca kadın "Sufjan" dedi kısa ve düz tonda.

"Bu isim bana çok tanıdık geldi." diyerek içinden geçirdi fakat düşüncesinden sıyrılıp kadına baktı. "Sen adını söylemeyecek misin?" deyince adam kıkırdayarak "Patron. Bu kadarını bilsen yeterli."

Kadının sinirine dokunsa da hiç bir şey demeyerek tam oyunu başlatmasını isteyecekken aklına gelen fikirle cümlesini değiştirdi.

"Bana namusun üzerine yemin et!" Adam bunu duyunca şaşırdı fakat belli etmedi. Her ne kadar anlamış olsa bile sormaktan çekinmedi. "Ne diye yemin edeyim?" deyince kadın, "Hile yapmayacağına." dedi.

"Niye, çok mu korktun benden?"

"Hayır. Sadece adil bir oyun istiyorum."

"Peki, öyle olsun. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki hile yapmayacağım. Buradaki herkes de şahit" diye devam etti adam, "Tamam o zaman 5 tur poker oynanacak. En çok tur bitiren kazanır. Oyunu özetlememek gerek yok diye düşünüyorum." diye söyleyince kadın 'hayır' anlamında başını salladı. (Oyunların isimleri dışında oynanışını bilmiyorum bu yüzden atlıyorum kusura bakmayın.)

İlk turu tam kadın kazanacakken adamın sonda attığı kart ile adam kazanmıştı. Kadının morali ne kadar bozulmuş olsa bile belli etmemeye çalışarak öteki tura başlandı.

İkinci turu da adam kazanınca kadın strese girmişti. Sonuçta ilk kez ciddi bir maç yapıyordu. Kadın fena bozulmuştu. Eğer bir kez daha kaybederse oyunu adam kazanacaktı. Ardından ise üçüncü tura geçildi.

Neyseki üçüncü turu son anda kazanmıştı kadın. Aynı zamanda dördüncü turu da..

Adam her ne kadar sinirlense de, itibarının zedelendiğini düşünse de hiç istifini bozmadan son tura başladılar. Bu maç beraberliğe son verecek ve oyunun kaderini belirleyecek tek maçtı. Aniden kadının attığı son kartla beraber maç bitmiş ve kadın kazanmıştı. Tüm herkes şaşkınlık içinde bir adama bir de kadına bakıyorlardı. Kadın çok mutlu olmuştu fakat adam aniden ayağa kalktı ve belinden çıkardığı silahla beraber "BU MAÇI BEN KAZANMALIYDIM!!" diyerek kafasına 3 el ateş etti. Kadının son gördüğü şey adamın yarasa şeklinde dövmesiydi, tıpkı babasının mafyasında ki gibi.

Fakat bilmiyorlardı ki ikisi de kardeşti...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Araftan Önceki Cehennem-CountryhumansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin