Stalker | Alican & Danilo

1

İstanbul trafiğinde gitmek istediği yere ulaşması epey zor olmuştu. Numaranın gönderdiği konuma geldiğinde yaklaşık bir saattir yoldaydı. Bu yüzden mesajda yazdığı gibi eşini göreceğine inanmıyordu. Gerçi eşi öncesinde orada mıydı, ondan bile emin olamıyordu.
Mesajlar birkaç hafta önce başlamıştı. Başlarda ciddiye almamıştı. Gizemli kişi eşiyle ilgili doğruluğu kesin olmayan iddialarda bulunuyordu.

"Tuğçe şu an bir kafede."

"Eşin bir erkek için hediye alıyor, slip iç çamaşırı giydiğini düşünmezdim. Tabii hediye sanaysa?"

"Oğlunu okuldan alma görevi sence neden sana kaldı?"

Saçma sapan bir sürü mesaj almıştı. Eşinin bir kafede oturması çok normaldi, bunu sorgulamamıştı bile. Slip iç çamaşırı giymezdi, kendisine de böyle bir hediye sunulmamıştı. Kim olduğu belli bile olmayan bir numaradan gelen mesajları ciddiye alıp karısını sorguya çekmek istememişti. Bunun yerine bir hayranın bir şekilde numarasına ulaşıp kendisiyle uğraşmaya karar verdiğine inanmak istemişti.

Gönderilen hiçbir mesaja cevap vermemişti. Ama mesajların içeriği gittikçe detaylı bir hale gelmişti. Bir haftanın sonunda numarayı arayıp tüm bunlara son vermesini söylemeye karar verdiğinde numaranın kullanılmadığını öğrenmişti. Ama gizemli kişi mesaj atmaya devam ediyordu.

Normalde Danilo eşine güvenirdi, böyle telefon oyunlarından şüphelenip evliliğini zora sokacak bir insan değildi. Fakat birkaç gün önce Tuğçenin numarasından bir erkeğe atılmış birkaç fotoğraf ve mesajın ekran görüntüsünü aldığında ne yapacağını bilememişti. Ekran görüntüleri karşı tarafın telefonundan alınmıştı ve fotoğraflar hiç de masum değildi.

Karısının sextingi sevdiği gizli bir şey değildi. Gün içinde buna benzer fotoğrafları kendisine de attığı çok olmuştu. Danilo böyle günlerde eve gitmek için sabırsızlanır, tüm gün kadını aklından çıkaramazdı. Ekran görüntülerini aldığı gün eşinin telefonunu bir şekilde ele geçirmek zorunda olduğunu biliyordu.

Ona güzel bir akşam yemeği hazırlayacağını, Tibet'i annesine gönderdiğini, güzel bir gece geçirmek için yukarı çıkıp hazırlanmasını istediğini söyleyerek kadını banyoya gönderdi.

Tuğçe telefonunu yatak odasında bırakmıştı. Parolayı bildiğini düşünen Danilo oğlunun doğum tarihini girdiğinde kilit açılmayınca şaşırdı. Tuğçenin bütün şifreleri her zaman biricik oğullarının doğum tarihi olurdu.

Demek ki şifreyi değiştirmişti.

Danilo en son ne zaman tuş kilidini açtığını hatırlamaya çalışsa da uzun zaman olduğunu fark ederek dedektifçilik işinin kendisine göre olmadığını fark etti.

Birkaç kombinasyon denese de doğru şifreyi bulamayınca telefon kilitlenmiş ve Tuğçenin duşu kapattığı duyulmuştu. Danilo hızla alt kattaki mutfağa inerek hiçbir şey olmamış gibi davranmayı seçmişti.

Güzel bir gece geçirmelerinin ardından Danilo'nun kafasındaki şüpheler dağılır gibi olmuştu. Karısının kendisine olan davranışlarında hiçbir fark yoktu, ona hep aynı sıcak gözlerle bakmış, neşeyle gülmüş ve tutkuyla sevişmişti.

Sabah uyandığında kendisini iyi hissediyordu, hayatını paylaştığı eşi kollarının arasında huzurla uyuyor, dudakları göğsüne değerken beline sıkıca sarılmış yatıyordu. Danilo gülümsedi, saçma şeyler düşünmemesi gerektiğine kendini ikna etti.