Fizik Cezası / Texting

9 - Kavga

Bölüm 9 Kavga

Şuan Mika gibi 'kocam şaka mı?' diye gezmek istiyordum. Yaşadıklarımın şaka olmasından o kadar korkuyordum ki telli babaya gidip dua bile edebilirdim.

Önce elbiseme sonra da yanımda duran hayvani güzellikteki Reha'ya baktım. Ayağımdaki topuklulara rağmen aynı boydaydık bu durum oldukça hoşuma giderken birazdan içine düşeceğim gerçeği yadsınamazdı.

En azından öpüşürken parmak uçlarında yükselmene gerek kalmayacak.

Reha'ya bakmaya devam ederken varlığını yeni hatırladığım, canım arkadaşım Fidan'ın, kolumu kale kapısını çalar gibi zorlamasıyla, uzay boşluğundaki Neva, ışık hızıyla dünyaya geçiş yapmıştı.

Kızıl cadı Fidan, -ona bu şekilde seslenmemim sebebi Elizabeth Olsen ile olan benzerliğiydi.- "Neva bu gidişle bakışlarınla Reha'yı hamile bırakacaksın." Dediğinde ağzımdan 'ha?' tınısı çıkmıştı. Beynim biraz geç algılıyor olmalıydı, çünkü Fidan'ın kurduğu arsız cümleyi anlamam bir beş dakikamı almıştı.

"Kızlar içecek bir şey istiyor musunuz?"

Rehaya, kafamı hayır anlamında sallamakla yetindim, sarhoş olup babamın ağzına laf vermek istemiyordum, zaten bara girebilmek için kırk takla atmıştık bir de alkol aldığım, babamın kulağına gitsin istemezdim.

Reha'nın içecek almak için gitmesinin ardından Fidan atağa geçip koluma girdi. "Ağzının suyunu sil." Diyerek kıkırdadığında göz devirmekle yetindim. Çok iyi (!) bir arkadaşım vardı her defasında beni utançtan yerin dibine sokuyordu. Fidan'ın yüz kızartıcı cümleleri Reha gelene kadar devam ederken Reha'nın gelmesi ile huzurlu bir nefes almıştım.

"Hanımlar boş musunuz?"

Tanımadığım bir ses yakınlardan kulağımı doldururken tam karşımdaki Reha'nın kasılan çenesi görüş alanıma girmişti. Fidan'ın da gerildiği kolumu tutan ellerinin sıkılaşmasından belli oluyordu. Reha kolunu belime atıp beni kendine çektiğinde 'ne oluyor aq?' demekten kendimi alıkoyamamıştım. Aklımdaki ses bunu beni korumak için yaptığını söylese de kalbim şuan özgürlüğünü ilan etmiş gibi son sürat atıyordu.

''Gördüğün gibi yalnız değiller bilader, şimdi siktirip gidin.''

Ay, Reha ağzına küfür ne güzel yakıştı.

Reha'nın küfründen sonra çocukların yüzü bozarmış kızarmaktan başka bir boyuta geçmişlerdi, bu resmen morarmaktı. Çocukların bu hallerine bıyık altından sırıttığımda Reha'ya daha da sırnaştım. İçimdeki ses 'çıkarcı Neva' diye bas bas bağırırken elime gelen fırsatı kaçırmam büyük aptallık olurdu.

''Taş gibi hatun sana bakar mı lan baby face?''

İçlerindeki sarışın çocuk alay edercesine konuştuğunda Reha'nın kasılan bedenini hissedebiliyordum. Bir şey yapma gerektiğini hissettiğimde Reha'nın kollarından çıkıp çocuğun tam önünde durdum. Arka fonda çalan şarkı sanırım beni havaya sokmuştu neden mi böyle demiştim çünkü içime Asrın malının kaçtığını hissediyordum.

Of, bu ne güzellik, be hatun
El âlemin gözünden seni sakınmaktan yoruldum.

Şarkının sözüne kendimi kaptırıp çocuğa kafa atmam bir olmuştu. Fidan çığlık atıp ağzını kapattığında önüme düşen saçlarımı geriye savurdum.

''Senin gibi sarı çıyana, bu taş gibi hatundan anca böyle bir cevap gelirdi.''

Sersemleyip arkaya gerilen çocuk arkadaşının desteği ile düşmekten son anda kurtulmuştu. Zafer kazanmış gibi zevkle çocuğa bakarken sarı çıyanın arkadaşı üzerime atlayacakken Fidan'ın çocuğun kolundan tutup çevirmesi bir olmuştu. Oluşan curcuna büyürken sarı çıyan kendine gelmiş, üzerimize doğru yürüyordu. Reha çocuğun kırmızı görmüş boğa gibi gelişini fark etmiş olacak ki yumruğunu çocuğun yüzünde patlatmıştı. Çocuk bir kez daha sersemlerken bu sefer düşmemiş aksine Reha'nın üzerine bir atak daha yapmıştı. Reha ustalıkla çocuğun yumruğundan kaçarken ikinci yumruğunu çocuğun çenesine geçirmişti. Sarı çıyan bu sefer nakavt olurken içimden 'heyt be yiğidim!' demeyi es geçmemiştim.

Kalabalık git gide artarken Reha'nın sıcak ellerini, ellerimde hissedince bakışlarımı yüzüne çevirdim kafasıyla kapıyı işaret edince onu onaylayıp Fidana da sinyali çakıp kaçar adımlarla bardan çıkmıştık.

★★★

Neva: Beni koruduğun için teşekkür ederim.

Reha: Kim olsa aynısı yapardı.

Reha: Ama hakkını vermem lazım güzel kafa attın.

Neva: Senin de yumrukların harikaydı.

Reha: Teşekkür ederim :)

Neva: Bugün yaşadığım en eğlenceli günlerden biriydi, asıl ben teşekkür ederim.

Reha: Böyle sürekli teşekkür mü edeceğiz?

Neva: Bilmiyorum.

Reha: Beline sarıldığım için kızmadın umarım.

Reha: Koruma içgüdüsü ile yapmıştım.

Reha: Yanlış anlamanı istemem.

Neva: Yok hayır, yanlış anlamadım.

Neva: Ama keşke o an hissettiğimi sende hissetseydin. (Gönderilmedi)

★★★

Merhaba arkadaşlar sizin oylarınız ile ship adımızı belirleyeceğiz artı koymanız yeterlidir, şimdiden teşekkür ederim :)

ReVa

HaVa

Medya: Dolu Kadehi Ters Tut - Madem