Salondaydık. Yine. Ruhe gelmişti ve konuşmak için cesaretini topluyordu.
"Şey... ben özür dilerim. Hakan amca senden de Sevda teyze senden de özür dilerim. Ben başlattım bunu en başından beri müziği bırakmasını istememeliydim. Babam adına da özür dilerim." başını kaldırmış mahçupça bize bakıyordu. Ağzımı açmam sonra bana patlar.
"Baban neden gelmedi?"
"Aslında benim geldiğimden bile haberi yok Hakan amca."
"Anladım. Peki sen neden buradasın? Özür dilemeye gelmen güzel bir şey ama başka bir şey var diye düşünüyorum."
"Aslında... ben suçluyum ve suçumu kabul ediyorum. Babamla da o yüzden tartıştınız sizden bir şans daha istiyorum."
"İyide kızım ailen istemez bunu. Oğluma her lafı ediyorlar. Tamam hatalıydı da hatasından vazgeçmesi sizin yüzüne vuracağınız anlamına ya da onu edebileceğiniz anlamına gelmiyor. Oğlum susuyorsa yaptığı hatanın pişmanlığımdan ya da saygısındandır."
"Gerçekten pişmanım Sevda teyze."
"Oğlum ne isterse yapacak kızım. O hayaline kavuştu derken sen onu vazgeçirmeye çalışıyorsun."
"Hanım, kızın üzerine gitme o kadar. Gördük işte pişman olmuş. Serkan da aynı ise düşünür konuşuruz. Kızım sen hâlâ istiyor musun oğlumla evlenmeyi? Her şeyi bir kenara bırakıp cevabını ver ona göre davranalım." göz ucuyla baktım başımın hafiften eğilmişti sonra da kaldırdı utanmıştı. Sevimli görünüyordu.
"Evet Hakan amca istiyorum." zar zor duyuldu sesi.
"Akel oğlum, sen istiyor musun hâlâ Ruhe kızım ile evlenmeyi?" he?
"Sen ve annem nasıl uygun görürseniz baba." başıyla onayladı.
"O zaman baban gelip oğlumdan özür dilerse evlenirsiniz. Ha gelmezse oğlum ailenin damadı olamaz. Oğlum kandırıldı ve aldatıldı aldatan o değildi. Kendini yıprattı ve acı çekti evet içti de çok fazla, aylarca kendini başka bir eve kapattı hatta o kıza tekrar kandı ama benim oğlum bir kadının elini bile tutmadı bu güne kadar. Kendimden şüphe ederim oğlumdan etmem. Yaptığı hatalar bizi dinlemeseydi, bizimle tartışmasıydı ama geçti gitti. Bu çocuk insan öldürmedi ki. Oğluma güvenin tam evlenecekse de iyi bir kızla evlenmesini isterim. Seninle evlenmesini annen benim hanımıma söyledi biz de düşündük taşındık kızınız oğlumun hatalarına rağmen kabul ediyorsa bizim için uygundur dedik."
Vicdanım gün geçtikçe rahatlıyor ama... anneme bağırmamı unutamam. Babama bağırdığımı karşı çıkıp evden gittiğimi unutamam. Bana rağmen beni affettiler onları mahcup edemem. Onlara layık bir evlat olmalıyım ne olursa olsun.
"Haklısın Hakan amca. Babamla ben konuşur ikna ederim. Teşekkür ederim. İzninizle ben kalkayım artık." ayağa kalktı.
"Oğlum sen evine kadar bırak istersen." Annemin dediğiyle direkt ayağa kalktım.
"Olur anne."
"Gerek yok zahmet etme lütfen."
"Arabanla mı geldin?"
"Aslında hayır. Babam beni komşumuz olan bir arkadaşımda olduğumu sanıyor."
"Yalan söylemen hiç hoş değil. Ona gerçeği anlatmalısın."
"Öyle yaparım."
"O zaman sen Ruhe kızımızı eve bırak gel oğlum. Evi uzak yorulmasın oraya kadar."
"Anahtarlarımı alıp geliyorum." odama çıkıp telefonumu ve anahtarlarımı alıp aşağıya indim.
"Annemler kayboldular mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik ve Kitap
FantasyArkadaşlar ben karıştırıyorum yine ortalığı. Kapak tasarımı; kitapvegece_prensi'ne aittir.