12. BÖLÜM

38 8 155
                                    

İyi okumalar sevgili okurlarım. Umarım beğenirsiniz.💜💜💜

✨🌙

~

Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla.
Stefan Zweig

~

"Kim geldi lan?"

Birden ayaklandık. Kapıya doğru giderken karşımdaki kişiyi görünce bir rahatlama geldi. Derin bir nefes verdik.

Mira:"Ben senin ağzına s...., ödümüzü kopardın salak!"

Perla:"Benim suçum yok. Hep bu mal yüzünden. Yapalım diye tutturdu."

"İyi bok yediniz. Hadi içeri."

Hepimiz içerideki koltuğa yayıldık.

Vivian:"Niye bu kadar tepki verdiniz la?"

Perla:"Hiç sorma başınıza gelenleri."

Vivian:"O kadar mı kötü?"

Mira:"Maalesef. Ayrıca en erken yarın gelirsin sanıyordum. Erken geldin."

Vivian:"Şansım yaver gitti diyebiliriz."

"Keşke aynı şeyi bizde diyebilsek ama ben bela mıknatısı gibi her belayı etrafıma çekiyorum."

Vivian:"Çok meraklandım. Biri anlatsın hemen."

Mira:"Profesör Dara'yı peşimize taktık."

Vivian:"La bende birşey oldu diye korktum. Adamı bu sefer nasıl delirttiniz acaba?"

Perla:"Gülme, bu sefer olay ciddi. Ayrıca bizim değil Derin'in peşinde."

Vivian:"Nasıl yani?"

"Basbaya adam bana kafayı taktı gibi gözüküyor."

Vivian:"Biri herşeyi baştan anlatabilir mi?"

"Bende mecal kalmadı. Biriniz anlatsın."

Perla Vivian'a her şeyi anlatmaya başladı. O arada Mira araya girip Perla'nın sevgili yaptığını falanda anlattı. Ben ise koltukta baş aşağı oturmuştum. Konuşacak gücü bile kendimde bulamıyordum. Vivian halimi farketmişti.

Vivian:"İyi misin?"

"Yorgunum."

Mira:"İstiyorsan yatağa geçip uyu biraz. Belki iyi gelir."

"Ben biraz bahçede yalnız oturmak istiyorum."

Perla:"Kendini nasıl iyi hissedeceksen öyle yap."

Birşey demeden koltuktan kalkıp bahçeye çıktım. Evin yan tarafında ki taş banka sırt üstü uzandım ve gökyüzünü seyretmeye başladım. Bu gece ay hilal şeklindeydi.

Uzun uzun ayı seyrettim. Küçüklüğümden beri neredeyse her gece ayı seyreder ve onunla sohbet ederdim. Çünkü etrafımda güvendiğim tek bir insan bile yoktu. Ayla konuştuğum sürede içimde bir ses belirmeye başladı. Bu sese ne zaman nasıl oluştuğunu sorsam kaçıyordu. Bende sormayı bıraktım. Çünkü bir çocuk çok yalnız kalınca en saçma şeylere bile bağlanabiliyor.

Mesela ilk bağlandığım şey kitaplardı. Sabah akşam kitap okurdum. Tek istediğim bir süreliğine de olsa gerçeklerden kaçmaktı. O kitapları okurken bambaşka hayatlar yaşıyordum. Arkadaşlarım, sevenlerim ve mutlu bir hayatım oluyordu. Ama kitapları kapattığım gibi gerçekler yüzüme tokat gibi çarpıyordu. Gerçekte bunlara sahip değildim ve bu canımı yakıyordu. Bu yüzden kitaplara fazlasıyla bağlandım. Sürekli ara bile vermeden okuduğum için bir süre sonra gözlerim bozulmaya başladı. Ailem beni hastaneye götürdüğü zaman doktor bana gözlük verdi.

Karanlığın Gölgesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin