1.BÖLÜM

36 6 3
                                    

Sıcak yatağımda uykunun kolları arasında alarmın sesiyle uyandım. Oflayarak yatağımda oturur pozisyona geçtim, başımın dibinde çalan alarmı kapatıp yorganımı üzerimden atıp ayağa kalktım. Odamdaki lavobaya girdim üstümdeki kıyafetlerimi çıkarıp duşa girdim

20 dakika sonra

Kapının arkasında asılı olan bornozumu alıp giydim labodan çıkıp giyinme odama girdim her zama ki gibi gözüme ilk çarpanı giydim

Kapının arkasında asılı olan bornozumu alıp giydim labodan çıkıp giyinme odama girdim her zama ki gibi gözüme ilk çarpanı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altıma bol palazzo pantolon, üstüme ise lacivert kazak giydim. Giyinme odamdan çıktıktan sonra makyaj masama geçip tarağımı alıp kumral olan saçlarımı taradım, ve lacivert mandal tokami taktım, telefonumu alıp odamdan çıktım o sırada en büyük abimle karşılaştım, ayı gibi esniyordu, hem esniyo hemde benimle konuşuyordu;

"Aa gonoydon hoh yoğmor"
(Günaydın yağmur)

"Günaydın abi"

Merdivenlerden aşağı inip aynanın karşısına geçip yüzüme, baktım gözlerimin altı ağlamaktan hem şişmiş hem morarmıştı. Lacivert ayakabılarımı giyip bağcıklarını bağladım, vestiyeresin üstünde duran siyah kaskımı aldım kapıyı açıp evden çıktım garaja girip çantamdan motorumun anahtarını aldım motoruma anahtarı takıp benzini almasını bekledim, aldıktan sonra çalıştırdım kaskımı takıp motora bindim. Ayağını kapatıp yavaş yavaş ilerledim bahçeden çıkıp yola geçtim ve hızlandım. Tam o sırada çocuk parkının ordan karşıdan karşıya geçen ufak bir kız çocuğuna çarptım, tabi sadece o değil bende motorla sürüklenmiştim, ben direkt ayağa kalkıp motoru kaldırdım, o sırada çocuğun babası gelip hamurdandı;

"Kız çocuğu motormu sürer motor sürmeyi bilmiyosa hakkı yok zaten" tam ağzımı açıp konuşacaktım ki yüksek bir egzoz sesi hemde 2 tane biri küçük abim Burak, diğeri ise büyük abim Berkay. İkiside şuan gelmişti iki abimde motordan inip kasklarını çıkarttılar ve artçı koltuğuna koydular Berkay abim adama doğru yaklaşıp konuştu;

"Abi bak buda bir can sen sadece kendi kızın için konuşuyorsun peki ya benim kardeşim" adam beni şikayet ediceğini diyip duruyordu zaten kızında büyük bir şey yoktu geri ayağa kalkmıştı sadece dizi kanıyordu peki ya benim dizim bacağım kollarim heryerim gitmişti kız çocuğunun yanına gidip konuştum

"Çok özür dilerim tatlı kız dikkat etmeliydim iyisin değilmi" konuşmuyordu sadece kafa sallamıştı dizi çok kanıyordu çantamı açıp içinden yara bandı alıp yara bandıni jelatininden çıkartım ve dizine dikkatli yavaş olmaya çalışarak taktım ve ayağa kalktım Burak abim bana doğru yürüyüp kafamı göğsüne bastırdı gözlerim dolu dolu konuştum

"Abi şikayetçi olursa ya ceza evine atılırsam"

"Şşt öyle bişey olmicak" ve işte beklenmedik o ses siren sesleri yanımızda duran polis arabası arabadan inen bir polis işte o dakika renkli olan heryer biranda kararmıştı karşıma gelen polis Berkay abimin yanıma gelişi şuan herşey durmuştu

"Yağmur Kuyumcu sizmisiniz" sadece kafa sallayabilmistim gözlerim dolmuştu şuan herşey ağır çekimdeydi sanki

"Bizimle karakola gelmeniz gerekiyor" tamam dermiş gibi kafamı salladım polis belinden kelepçe çıkarttı ellerimi öne getirdim ve kelepçeyi taktı son kez abilerime bakışım ve polis arabasına bindirilişim

10 dakika sonra

Arabadan indirilip karakola girerken abimlerde benleydi arkamızdan motorla gelmişlerdi içeri alınır alınmaz sorgu odasına götürüldüm.Oturup kelepçeli ellerimi masanın üstüne koydum ve içeri polis girdi ve konuştu;

"Merhaba Yağmur benim adım Sarp karaca başkomiserim ufak bir kız çocuğuna çarpmışsınız anlatirmisiniz nasıl oldu"

"Dün gece sevgilimden ayrılmıştım nedeni önemli değil gece geç saatlere kadar ağlamıştım sabah erkenden kalkıp duşa girdim sonra motora binip dışarı çıktım ardından ise parkın önüne geldiğimde kız çocuğu yola atlamasıyla carpmam ve motorla birlikte yerde sürüklenmem bir oldu"

"Tamamdır yarına kadar hapis var sonrasında hakim kararıyla ceza evi gibi görülüyor" polis suratımın her detayını izledi sadece baktı sonra polis sorgu odasından çıktı bende hemen çıktım ve 2 polis tarafından hapise götürüldüm...

Mahkeme günü

Demir parmaklıklar açılır açılmaz 2 asker ile birlikte mahkemem başlamıştı askerler ile birlikte mahkemeye girdim...

Yarım saat sonra

"Yaz kızım Beyza Yağmur Kuyumcu'nun 1 yıl ceza evinde kalınması ön görülmüştür"

2 asker koluma girip adalet sarayından çıkartılıp jandarma arabasına bindirilip ceza evine götürüyordum...

Yıldız bırakmayı unutmayın

Sizce yağmur sevgilisinden nede  ayrıldı

Farklı Zamanlarda Aynı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin