Hwang şirketi her sene Lee şirketinin önüne geçmeyi başarıyordu. Bu duruma sinirlenen Lee Felix ne kadar çabalasa da Hyunjin'e karşı gelemiyordu.
Ondan delicesine nefret eden Lee Felixin bütün duyguları rakibinin ona karşı olan ilgisiyle değişmeye b...
"Kesinlikle bir açıklama yapmamız gerekiyor haklısın."
"Am-"
Hyunjinin ayaklanmasıyla Felix susmuştu. Merakla ne yapacağını izlerken sessizce bekledi.
Hyunjin felixin de ellerini tutarak onu da kaldırdı ayağa.
"Felix..."
Merakla gözlerine bakan çocuğa seslendi. Bu karşısındakini daha da meraklandırırken devam etti.
"Benimle çıkar mısın?"
Felix şokla gözlerini aralarken bir anda beliren havai fişeklerle gökyüzüne döndü.
Sesler irkilmesini sağlamıştı. Hyunjin reddedilmeyi de göze alarak gülümsedi.
"Hyunjin..."
Felix gözlerini havai fişeklerden çekerek hyunjine döndürdü. Gözlerinin içi parlıyordu adeta. Şaşkınlık ve mutluluğunu gözleriyle yeterlice anlatıyordu.
Hyunjin felixin bütün yüzünü inceliyor gözlerindeki kabul edişi görmüştü. Yine de dudaklarından duymak istiyordu bunu.
Felix mutluluktan dolan gözleriyle gülümsedi. Ellerini karşısındaki adamın yanaklarına attı ve parmak ucuna çıkarak dudaklarına uzandı.
Kabul edişini bu şekilde göstermek istemişti. Daha geçen aya kadar nefret ettiği adamla bugün sevgili olmuştu.
Felix uzun ama karşılıksız bir öpücükle geri çekildi. Gözlerini yavaşça açarak kafasını salladı.
"Büyük bir zevkle."
İşte o an hyunjin felixten daha da heyecanlanmıştı. Kalbi deli gibi atarken ritmini bütün vücudu hissetmişti.
Bir şey demeden tekrar uzandı sevgilisinin dudaklarına. İki bedeninde kalbi deli gibi atarken dudaklarını birleştirdiler.
Bu hepsinden uzun sürmüştü.
Nefesleri tükenene kadar sadece bu anı zevkle hissettiler.
İkiside gözleri kapalı ve nefes nefese kalarak ayrıldılar.
Felixin kafasını bir anda boşluğa düşerken Hyunjin hızla elini uzattı yanağına.
Yetişebilmenin verdiği mutlulukla tekrar hareketlendi.
Felixi rahatlıkla kucağına alırken herhangi bir şey unuttuklarına dair etrafı kontrol etti.
Gerekli olacağını düşünmediği bütün eşyaları geride bırakarak hemen arabalarının yanındaki eve ilerledi.
Fazla uzak olmayan eve hızlıca ulaşmıştı. Kapıyı kolaylıkla açarak içeri girdi ve üst kata çıktı. Koridorun sonundaki odaya girerek yatağa ilerledi.
Felixi büyük bir özenle yatağa yatırırken eliylede başını korudu.
Köşedeki örtüyü felixin üzerine örttü ve ayakkabılarını çıkarttı. Felix birkaç bir şey mırıldandı ağzında fakat anlaşılması gerçekten zordu.
Sonra kaşlarını çatarak soluna döndü bir anda.
Hyunjin onun bu sevimli hareketlerine gülümseyerek giysi dolabına yöneldi.
Felix zaten rahat giyinmişti bu yüzden sadece kendi üzerindekileri değiştirdi.
Rahat kıyafetlerin verdiği huzurla sevgilisinin yanına uzandı.
Kendisini de örtünün altına sokarak ayaklarını ısıttı.
Elleri hızla yanındaki meleğinin saçlarına uzanırken yavaşça okşadı onları.
"Gerçekten çok güzelsin Felix... Bunu söylemekten sıkılacağımı düşünmüyorum meleğim."
Kendi kendine konuştu hyunjin. Artık gerçekten harika hissediyordu. Sevdiği adamla birlikteydi çünkü.
Felix yine anlaşılmayacak şekilde birkaç şey mırıldandı ve aniden hyunjine sokuldu. Hyunjin ona dolanan minik kollarla yine gülümsemesine engel olamadı.
Göğsüne yaslanan başını okşadı bir süre. Eğilerek kokusunu içine çekti. Nerdeyse aylardır tek istediği şey buydu.
Saçlarının arasına uzun bir öpücük kondurarak mırıldandı.
"İyi geceler güzelim."
---
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
