26.

353 33 8
                                    

Felix merdivenlerden gelen seslerle elindeki telefonu cebine attı ve ayağa kalktı. Annesini görebilmek için merdivenlere ilerledi.

Kafasını usulca eğerek aşağı inen bedene baktı. Gözleri yavaşça büyürken ağzını araladı. Ama tek kelime edememişti.

Siyah uzun elbisesi inanılmaz fiziğini belli ederken siyah eteğin ucundan tutmuş dikkatli bir şekilde aşağıya iniyordu. Saçlarını topuz yapmış ve elbisesine uygun siyah ağır bir çanta tercih etmişti.

Yüzünde küçük bir gülümseme ile aşağıya indi ve oğluna baktı. Elini çenesine koyarken yukarı ittirdi.

"Geç kalıcaz hadi."

"Anne bu sen misin?"

"Anne dediğine göre minhoyum ben."

Felix kaşlarını çatarken annesi kahkaha atmıştı.

Siyah hafif topuklu ayakkabılarını giyerek felixin koluna girdi. Felixte hızlıca ayakkabılarını ayağına geçirerek çıktılar.

Arabaya yaklaşınca Felix yavaş a kolunu çekti ve önden ilerleyerek ön kapıyı açtı. Annesi bu nazik hareketine gülümseyerek teşekkür etti ve dikkatlice oturdu koltuğa.

Felix yavaşça kapattığı kapıdan hemen sonra kendi yerini aldı.

---

Neredeyse 10 dakikadır felixin heyecanı yüzünden kapıyı çalamıyorlardı. Annesi artık sıkılmış felixin kolundan tutup biraz uzaklaştırmıştı evden.

"Felix! Bak ikimizde hayatımızda beyaz bir sayfa açalım artık. Ben gerçekten sıkıldım. Evde boş boş duvarları izlemekten,kimseyle konuşmamaktan... Artık sevdiğin biri var ve bu beni çok mutlu ediyor. Lütfen şu stresinle başa çıkabilir misin?"

Felix annesinin yaptığı küçük çaplı motive konuşmasına kafasını salladı. Haklıydı. Hem kendisi hem annesi için en iyisiydi. Bayan hwangla aralarını düzeltirse daha mutlu olacağına emindi.

Annesi elini uzattı. Felix ise daha fazla düşünmeden tuttu.

Kapıya yaklaştıklarında derin bir nefes alarak zili çaldı. Annesi ellerini ayırıp koluna girerken bir anda kapının açılmasıyla Hyunjin kocaman bir gülümseme sundu.

Kadının gözleri büyürken eliyle ağzını kapattı.

"Kocaman olmuşsun ve kesinlikle televizyonlarda çıktığındakinden daha yakışıklısın."

Hyunjin çekingen bir tavırla gülümsedi ve başını eğdi. Kapıyı sonuna kadar açtı.

İkili içeri girince hyunjin ilk önce felixin annesinin elini tutarak kibar bir öpücük kondurdu.

"Sizde çok güzel olmuşsunuz efendim."

Teşekkür ederek gülümsedi ve elini çekti. O önden içeri girerken Felix ve hyunjin birbirlerine bakarak endişeyle gülümsediler.

"Barışırlar mı sence?"

"Emin değilim."

Hyunjin kapıyı kapattıktan sonra yavaş yavaş felixe yaklaşıyordu. Her adımda felixin gözleri daha da açılırken hyunjin eğilerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

Yanaklarını okşadıktan sonra boynuna da kondurduğu öpücükle geri çekildi.

"Hey!..."

Felixin sesi kısık çıkıyordu. Utanmıştı ve her an içeriden biri gelip görebilirdi.

"Hmm.."

Hyunjin başının arkasından tuttuğu sevgilisinin dudaklarıyla biraz daha oyalandiktan sonra geri çekilerek konuştu.

Rival Company / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin