29.

321 33 43
                                    

Felix sipariş ettiği köri soslu makarnayı yarınlar yokmuşçasına yiyiyordu. Hyunjin ise yemeğini bırakmış onu izliyordu. Şaşkınlığıyla beraber elini ağzına götürerek kapattı. Şuan sevgilisinin farklı bir kişiliğiyle tanışıyordu ve bu da fazlasıyla sevimliydi.

"Bilseydim daha erken gelirdim güzelim. Dedim sana kendini fazla yorma diye. Yemek bile yememişsin ya."

Felixin tombul yanaklarını sıkmadan önce konuşarak güldü. Sevgilisinin karşısında olduğunu unutan Felix ise bir süre sonra duyduğu aşina sesiyle bütün yemek boğazında durdu.

Çatalını yavaşça masaya bırakırken ağzındaki yemeği hızla çiğneyerek yuttu. Bu makarnanın lezzeti hiçbir yerde yoktu. Yapmayı öğrenmeliydi.

"Ah.. üzgünüm."

"Sorun değil bebeğim. Daha önce bilseydim keşke."

"Yoğunluk arasında acıktığımı fark etmemiştim."

Hyunjin karşısında oturan sevgilisinin saçlarını okşayarak gülümsedi.

"Bir anda böyle yüklenmemelisin kendine."

Felix kafasını salladı usulca. İki tarafta birbirine gülümsedi.

Hyunjin karnında hissettiği ağrıyla gözlerini kırpıştırdı. Son kez sevgilisinin yanağını okşayarak ayağa kalktı ve izin istedi.

Felix kafasını salladı ve o gittikten sonra önünde ki tabağı bitirmeye odaklanmıştı.

---

Hyunjin derin bir nefes vererek rahatlamanın eşliğinde yüzüne eklediği gülümsemeyle masaya dönerken sevgilisinin karşısına oturmuş flörtöz bir tavırla gülümseyen adamla beraber deliye döndüğünü hissediyordu.

Yeri titretecek adımlarla masaya ilerledi ve başlarında dikildi.

"Sen de kimsin?"

Sıktığı çenesi arasından mırıldandı. Felix Hyunjinin öfkesini hissederken açıklama amaçlı ayağa kalktı.

"Hey! Liseden arkadaşım o. Beomgyu."

Hyunjinin çatık kaşları bir nebze olsun gevşemezken tekrar sordu.

"Yani?"

Felix sevgilisinin koluna sardığı kollarıyla beomgyu yu gösterdi.

"Az önce karşılaştık. Konuşuyorduk işte.
Beomgyu.. bu benim sevgilim Hwang Hyunjin."

"Elbette. Tanıyorum."

Elini uzatarak konuştu fakat hyunjin ciddiyetini korumada ısrarcıydı. Samimi olmayan bir tavırla elini sıktı.

Ne geniş çevresi vardı felixinde.

"Daha kalıcak mısın?"

Felix kaşlarını çatarak kolunu sıkarken tısladı.

"Susar mısın?"

"Neden? Yerime oturuyor şuan."

"Ahh... Özür dilerim."

Beomgyu endişeyle sandalyeden uzaklaştı. Ortam fazlasıyla gericiydi ve bu iki tarafıda korkutmuştu.

"Ben gideyim o zaman."

"Harika olur."

Hyunjin fazla duyulmayacak şekilde de olsa sevindiğini belli eden gülümsemesiyle el salladı.

Fakat Felix iyi hissetmiyordu. Hyunjin den ayrılarak beomgyunun kolunu tuttu.

"Yarın şirketime gelme şansın var mı? Uzun zaman oldu görüşmeyeli ve seni özledim."

Rival Company / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin