Rival Company / Hyunlix

30.

"Kıskanç Hwang fazla etkileyiciymiş."

Felix kıkırdayarak konuştu ve yatakta sol kolunun üzerine yatarak sevgilisinin saçlarını okşadı.

Parmaklarına doladığı saçları döndürerek sevgilisinin dudağına kısa bir öpücük kondurdu.

"Tekrar görmek isterim."

Geri çekilerek dudaklarına fısıldadı ama bu cümle hyunjin için fazlasıyla tersti.

Felixi bir başkasıyla yakın hâlde görme düşüncesi bile onu çıldırtırken canlı bir şekilde şahit olmak...

Sevgilisi fazla güzeldi. Bunu en iyi o biliyordu. Böyle şeylerin olacağını tahmin etse bile olmaması için her şeyi denerdi.

Felixi iterek sırtının yatağa değmesini sağladı. Ani hareketiyle üstüne çıkması felixin şok içinde ağzının aralanmasına sebep oldu.

Kulağına doğru eğilerek dudaklarını araladı Hyunjin.

"Etkileyici halimi kıskanacak bir olay olmadan da gösterebilirim bebeğim."

Tüy kadar hafif bir ses tonuyla konuşması ve son kelimesi Felixin vücudunun titremesini sağlamıştı.

Hala gözleri şok içinde açık bir şekilde sevgilisinin nefesini boynunda hissediyor ve delirmemeye çalışıyordu.

Boynunda hissettiği ıslaklıkla beraber mümkünmüş gibi gözleri daha da açılmıştı. Bu işin sonu genellikle belli oluyordu.

Dolgun dudaklarının yerini dişleri alınca Felix mırıldanmalarını inlemelere dönüştürdü.

Bundan bu derece etkilenmek onluk bir şey değildi aslında ve daha yeni yapmışlarken.

Hyunjin tek kelime etmeden ve durmadan ısırıklarını ve nadiren kondurduğu öpücüklerini bırakmaya ardından da aşağılara inmeye devam etti.

Felixin daha yeni inmiş penisinin dikleşmesiyle hyunjin alttan bir gülümseme yolladı sevgilisine.

İşte bu Felix'i son derece delirtmisti.

Ellerini sevgilisinin saçlarına yollayarak okşadı.

Hyunjin daha fazla beklemeden ağzına aldığı penisle saçlarında ki parmakların tellerini çekiştirmesi bir olmuştu.

Hareketsiz bir şekilde öylece durdu. Her geçen saniye Felixin daha da çıldırmasını sağlıyordu.

Düşünmeden asıldığı saçları çekiştirerek kafasını geriye attı. Sona ulaştığını anlayınca başını tekrardan öne eğerek sevgilisine baktı.

Odayı sadece ay ve yıldızların ışıkları aydınlatıyordu ama yine de birbirlerinin yüzlerini net bir şekilde görebilmeleri mümkündü.

Hyunjin sevgilisinin düşüncesizce çoğalan inlemeleri üzerine sona yaklaştığını anlamıştı.

O an aklına takılan şeyle bütün hareketlerini durdurmuş ve öylece onu izlemişti. Felix son anda değişen bu ruh hâliyle kaşlarını çatarak gözlerine baktı.

Tam da daha fazla ihtiyacı olan bu anda geri çekilmesiyle Felix büyük bir boşluğa düşmüştü. Düzenlemeye çalıştığı nefesleri arasından sevgilisinin neden durduğunu anlamaya çalışıyordu.

Hyunjin kendisini Felixin yanına atarken mırıldandı.

"Seni özlemişmiş.."

Felixin gözleri hayretle açılırken kafasına taktığı şeyin bu olması sinirlendirmişti.

"Şaka yapıyor olmalısın? Böyle bir anda bunun yüzünden mi durdun gerçekten?"

Sert ama sakin bir tonla konuştu. Tek kurtuluşu sevgilisinin ciddi olmamasıydı ki gayet ciddi gözüküyordu.