12.

506 56 28
                                    

Ben acaba gerçekten deliriyor muydum?

Karşımda hiç çekinmeden benden hoşlandığını söyleyen hyunjin gerçek olamaz. Değil mi?

Gözlerimden tekrar dudaklarıma kayan bakışları ve az önceki ilanı yeterince şaşırtıyordu beni. Şuan kıpkırmızı olduğuma ellerimin titrediğine kulaklarımın kızardığına o kadar emindim ki.

Kısa bir kıkırdama bırakarak konuştum.

"Komik bir şaka. Değil mi?"

Kaşlarımı kaldırdım ve gülümseyerek ona baktım. O ise ciddiliğini koruyarak tekrar baktı gözlerimin içine.bu ürpermemi sağlarken o kafasını iki yana salladı.

Kulağıma yaklaşarak fısıldadı. Bütün vücudum titremişti bile.

"Gayet ciddiyim Felix. Hiç olmadığı kadar."

Sırıtarak geri çekildi ama bende nasıl bir etki bıraktığının farkında değildi. Şuan burada bayılabilirdim çünkü.

-yazar-

Felixin gülüşü yavaş yavaş solarken kalp atışları sanki olabilecek gibi daha da hızlanıyordu.

Şuan ne demeliydi? Nasıl cevap vermeliydi? Hiçbir fikri yoktu. Hatta hâlâ hyunjinin ciddi olduğuna inanamıyordu. Bundan önce birbirlerinin yüzlerine bile bakmayan iki kişilerdi. Hyunjinin bu ani değişimi ister istemez korkutmuştu onu.

Gözlerini etrafta gezdirdi Felix. Sınırları çok azda olsa. Görüş alanının çoğunu zaten hyunjin kaplıyordu. Onun dışında başka bir yerlere bakmak için bütün şansını kullanıyordu Felix.

Hyunjin onun bu tepkisine gülümsedi. Fazla sevimliydi. Felixin her hâlini seviyordu aslında. Tam olarak ona olan bu ilgisinin ne zaman başladığına emin değildi ama bir yıldan fazla olduğunu düşünüyordu.

Böyle söylemeyi planlamıyordu aslında. Daha özenli halletmeye düşünürdü ama uzatmamak en iyisi diye düşündü.

Hâlâ bir şey demeden etrafı izleyen ve yanakları kıpkırmızı olan felixi tekrar inceledi. Utanmıştı. Hemde fazlasıyla.

Hyunjin çenesinden tuttu hafifçe. Yüzlerini hizalayınca felixin bu bakmaya çekindiği gözlerden kaçışı yoktu artık. Göz teması kurmaya başladıkları gibi iki tarafında kalp ritimleri tamamen altüst olmuştu.

Hyunjinin bakışları dudaklarına kaydı felixin. Felix yutkunurken hyunjin yaklaşmaya başladı ona. Sadece santimler. Santimler kala...

Tuvalet kapısının açılmasıyla Felix itti hyunjini. Hyunjin sırıtarak geri çekildi ama yine de yapamadığı için pişmanlık duyuyordu. İçeri tanımadıkları birkaç insan girmiş fakat onları hiç takmadan tuvalete girmişlerdi.

Felix kapıya yöneldiğinde hyunjin onu tutmak istedi. Vazgeçmeseydi tutardı da. Üstüne çok gittiğini düşünerek gitmesine izin verdi.

Felix önden çıkınca hyunjinde aynadan saçlarına baktı. Onları düzeltti. Az önceki sahne aklına geldikçe gülümsüyordu. Yapabilirdi. Felixin de gönlünü almayı başarabilirdi.

----

Felix ilerlerken köşede küçük bir boşluk görmesiyle kendisini oraya attı. Sırtını duvara yaslayarak yavaşça yere çöktü. Elini kalbinin üstüne koydu ama zaten kulakları bile duyuyordu onun sesini.

Hızlı hızlı nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. O kesinlikle beklemiyordu böyle bir şeyi.

İlk önce aklına bir sürü olasılık gelmişti. Bu olasılıklar onu kullanma düşüncesine kadar ilerleyince felix kafasını iki yana sallayarak sıyrıldı düşüncelerinden.

Rival Company / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin