1 "Arbede.."

28 7 0
                                    

Bazı insanların kaderinde çoğunlukla gülmek vardır. Bazılarının ise acı. Ben çocukluğumdan beri hep payıma düşene razı oldum. Çocukken abimin benden büyük olduğuna, daima hep bir adım önümde olacağına, daha sonraları annemin bizi bir sabah terk edip gidişine , babamın onu ararken ölüm haberini alıp yapayalnız kalmaya razı oldum. Dedim ya bazılarının acı ile yaşamayı öğrenmesi değil, bilmesi gerekir.

Abim bana hem anne , hem baba olmuştu. Babamdan sonra bana en çok o güven vermiştir. Bu yüzden abime benzeyen bir adam ile evlenmek istedim hep.

Bugün de 2 ay önce başladığım yeni işim için yurtdışına çıkmam gerekiyor. Bu yüzden abim ve yengemi görüp oradan da havaalanına geçeceğim.

Her ne kadar işim gereği birçok ortama girmem gerekse de tesettürümden asla ödün vermedim. Çalışmaya ne kadar mecbursam, inancım gereği tesettürüme de sahip çıkmalıydım. Bu bilinci hep aklımda tuttum.

Abimlere geldiğim de bana kapıyı 5 yaşında ki yeğenim Eymen açtı.

"HALA!"

Boynuma atlayıp sıkıca sarılınca bir kere daha ne kadar şanslıyım diye düşündüm. Dünyanın en güzel kokusu Eymenin kokusuydu.

Biz yine her zamanki gibi kapı da Eymen ile oynarken abim ve yengem el ele bize doğru gelirken abim de her zaman ki gibi söyleniyordu.

"Tüm mahalle sizi seyrediyor."

"Aman onlar önce kendine baksın."

Yengem beni öperken kapıyı kapattı.

"Bence de Merih boşver."

Yengem ve abim 10 senedir evliler. Eymen'den sonra onların aşkına daha çok aşık olmuştum. Bir birlerine olan sevgileri yanı sıra yengem Yağmur beni hiç incitmedi. Aramızda 4 yaş vardı ve bana hep bir abla gibi yaklaşıyordu. Abimle evlendikleri zaman 17 yaşında genç bir kızken , beni bu yaşıma kadar hep her şeyin en güzel ve doğru olanını anlatarak büyüttü. Bu yüzden abim kadar onu da çok seviyordum.

"Ben hiç girmeyeceğim senin elini öpüp gideceğim abicim. Malûm 3 gün yokum. Mısır beni bekler."

"Ne işin var oralar da bilmiyorum ama neyse. Çok özleyeceğiz seni. Oralar da dikkat et kendine. Ve unutma, ne zaman ihtiyacın olursa abin bir telefon uzağında. Ne zaman beni buradan al dersen, seni neresi olursa olsun oradan alacağım."

"Canım abim benim bilme miyim? Sen merak etme hemen gidip geleceğim. "

Abimlere vedalaşıp son olarakta canım arkadaşım Feyza'yı da görüp uçağa binmek için havaalanına geldim. Şirket adına bana İsmail beyde eşlik edecekti.

17 TEMMUZ 2015

Uzun bir yolculuktan sonra sonunda otelimize gelebilmiştik. Odama gelir gelmez yatağa attım kendimi. Oldukça yorulmuştum. Gözlerim hiç direnmedi uykuya.

Sabah alarm ile uyanıp İsmail bey ile kahvaltıya indik.

"İmzaları atmamız gerekiyor. Sen çeviri yaparken araya kendi yorumunu da kat. Diksiyon ve hitabetin çok kuvvetli bence bu işe fazlaca yarar."

"Teşekkür ederim , tabiki denerim."

Kahvaltı sonrası toplantı yapılacak eve geçtik. Peker Kalın isim de birinin evine davetliydik. Belki de hayatım da bir daha göremeyeceğim kadar büyük bir eve girdik. Peker bey ve oğlu Tekin ile sohbet edip imzaları atmak için toplantıya başladık. Toplantı sonuna doğru Tekin annesi ile başka bir işi olduğunu söyleyip ayrıldı yanımızdan.

"Bunu kutlayalım. İmzaları attık işleme girmeden yani siz Türkiye'ye dönmeden sizi evimde bir kez daha ağırlamak isterim. Yarın da son geceniz zaten yemeğe davet etmek isterim."

İsmail bey ile kısa süreli göz göze gelişten sonra kafamla hafifçe onayladım.

"Çok memnun oluruz. O zaman görüşmek üzere."

Sandığımdan kolay geçmişti. Abimler ile görüntülü konuşup dinlenmek için odama çekildim otele gelince.

Yarın akşam üzeri Peker beyin evinde buluştuğumuz da oğlu Tekin yemeğe biraz geç katıldı. İçeri girdiğin de sarhoş olduğu her halinden belli oluyordu. O geldiği sıra ben üzerime dökülen lekeyi temizlemek için banyodaydım. Aşağıdan gürültü ve bağırma sesleri gelince alelacele aşağı indim. İsmail bey ve Tekin bey bir birinin yakasına yapışmışlardı. Korkar bir halde onlara bakıyordum. Peker bey ise güçlükle ayırdı. Tekin bey hâlâ küfürler savururken biz otele gitmek için alelacele evden ayrıldık. Otele gelince öğrendim ki Tekin bey alkolün etkisi ile barbarlık yapmış. İsmail beyi biraz tartaklamıştı.

Ankara'ya döndüğümüz de olan biteni sindirmem biraz zor olmuştu. Feyza da kalmak için evine geldim döner dönmez.

"Sorma kızım başıma neler geldi."

"Vallahi film seyrediyor gibiyim. Aman boşver bir daha nerede göreceksin sanki?"

"Haklısın canım. Hem zaten aynı serseri gibiydi Tekin denen adam. Pek Tekin değildi anladığın."

Biz gülüşürken çalan telefonuma yöneldim. Bilmediğim bir numara arıyordu.

"Alo buyrun?"

"Ben Kalın holding adına arıyorum sizi. İnci hanım ile mi görüşüyorum?"

"Buyrun benim."

"Yarın Peker bey ve Tekin bey sizinle ve İsmail bey ile görüşmek istiyorlar. Türkiye'ye geldiler."

Ufak çaplı bir şok ile boğazımı temizleyip kabul ettim. Şirket adına hayır diyemezdim. İsmail bey istemese de sabah erkenden geldik. Peker bey ve Tekin bey bizi görünce ayağa kalktılar. Gelmiştik ama anlaşmayı feshetmek için.

Tartışma büyüyünce yine arbede çıkmıştı. Bu sefer Tekin bana da saldırmaya kalmış, arbedede İsmail bey de bende yaralanmıştık. Sert bir şekilde yere düştüğüm için gözlerimi hafifçe kapandığını hatırlıyorum sadece.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNCİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin