Öncelikle üzülmek istemeyen geçsin ama her şeye üzülüp kırılan kişiler için üzücü bir bölüm. İleri bölümler gibi bu bölümü bayağı uzun yazacağım.
İyi okumalar dilerim sevgili okurlarım!! ☺️
☀︎︎
Okula varır varmaz sınıfa girdim hızlıca. Kimseye gözükmek istemiyordum. Sınıfa girmemle tahmin ettiğim gibi uğultu çoğaldı. Çoğu kişi aradan aradan bana bakıyordu. Pencereden dışarıyı seyrediyordum. Yanıma birkaç çocuğun gelmesiyle yönümü onlara çevirdim ve soran gözlerle onlara baktım.
-Hey, sen! Geçen gece Taehyung ile olayı çıkan çocuksun. Dökül bakalım.
-Kanka şunun ezikliğine baksana amına koyayım!!!
-Onu boş ver şimdi Teyu, olayımız bu çocuk. Anlatsana!
Hepsi aralarında gülüştüp anlatmamı beklerken sustum. Tepki vermedim çünkü ağlarsam onlara istediklerini verirdim, ağlayıp üzülürsem onlar daha da cesaret toplardı. Üzüntümü ve hislerimi içimde yaşamak zorundaydım. Mecburdum çünkü bu hayatta kendimi yerde bulmamak için yapmam gerekiyordu.
Hocanın gelmesiyle birlikte dağıldılar, derste full dışarıyı seyrettim. Uçan kuşlar, sonbahardaki ağaçların güzel ve renkli yaprakları, hafif koyu renk hava.... Benim için huzuru temsil etmekten daha fazlasıydı, annemle babamı, anneannemi ve dedemi hatırlatıyordu.... İçim içimi yese de kendimi tutmalıydım. Okulda daha iyi olup, diğer yerlerde kendim olacaktım. Herkesin hayat felsefesi bana göre değilmiş demek ki... Bilmiyorum belki çoğu kişi zorbalandı bu okulda, ama benim bunu hak edecek bir şey yaptığımı sanmıyorum çünkü bir suçum yok... Derler ya; "Bu dünyada suçlu olanların yanında, diğerlerinin tek suçu bu dünyada var olmak... " ben hayatım boyunca böyle yaşamıştım, bu söz gibi. Hiç sesim soluğum çıkmadı ama suç bende bulundu.
-Nereye bakıyorsun evladım? Dışarıda hazine mi var?
Ben kendi kendime düşünürken, hocanın lafıyla dikkatim dağıldı ve ona baktım.
-Ha, ne hocam?
-Dışarıda ne var evladım?
-İçeride olmayan, huzur var hocam.
Hoca gülüp derse devam etti, anlamazdı zaten. Ne zaman denediler ki huzur'u bulmayı.
-Teneffüs-
Kendimi sınıftan dışarıda bulmak istemiyordum, sınıftan dışarıda olsam daha çok dayak yerdim belki de... Dışarıyı seyrederken yanımda dikilen bedeni fark etmemiştim.
Yanıma siyah saçlı bir kız geldi.
-Selam, sen Jungkook olmalısın. Adım Winter ama Wint de. Bana biraz bilgi verebilirsen sana şu taehyung olayı için yardım edebilirim. Ne dersin?
Bir yandan cümlesini bitirip diğer yanda omuzumu sıvazlıyordu hafifçe. Tatmin olur gibi başımı salladım.
-O gece... Mekandan kaçıp gitmiştim, eve gitmek istemiştim. Beni takip etti bende kendimi kaybettim sokaklar arasında. Ama o sarhoş haliyle yine buldu beni. Çıkmaz sokağa girdim istemsizce, başka çarem yoktu yorulmuştum da.. Beni o gece orda rezil etti. Kendinden geçmişti o gece nasıl oldu bilmiyorum.. Bir sokak arasında sıkıştırdı, iki binanın arasında.. Birkaç şey saçmaladı, yerdeki eski bir cam şişeyi kırdı ve elime dayadı, yalvardım yakardım ağladım.. Bir işe yaramadı, birden fazla çizik attı elime.
-Anladım, kimseye söyleme aramızda kalsın bu konuşma. Ben o gece bütün olanları gördüm. Görmesem yanına gelmezdim çünkü taehyung benim arkadaşım ve ben bu durumları çok yaşamam. Kendini suçlama ve iyi ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Güzeli
Romance"Jungkook, geçmiş geleceği çizerek bize yol gösterir. Lakin biz o yolları seçersek hayallerimizi bulamayız. Geçmişle değil, kendi hayallerinle geleceğini çiz. Kendini baştan yarat. Hayatta kalmak ve güçlü kalmak istiyorsan yapman gerek.." _ -semet...