Bu bölümü kendi içimi dökerek yazıyorum, sevdiklerim adına.
İyi okumalar dilerim. 🤠
༆
Hayat, nedir bu kelimenin açılımı? Değersiz bir yer mi yoksa kötülerin kazanıp iyilerin kaybettiği o adaletsiz hayat mı... Hayat öyle bir şeydir ki seni hiç bilmediğin ve beklemediğin bir anda acılarınla yüzleştirir, ve sen..ne yaparsan yap atlatamazsın. Yaraların kabuk bağlar ama kök saldıkları için hâlâ kalbin acır. Kalbin o acılarla kül olur yanar ama anılar kalır, herkes gider anılar kalır. Her şey gider ama aklına söz geçiremezsin, seni boşluğunda yakalayıp beynine sokar o anları. "Hayat" kelimesinin açılımı bana göre "Ölüm" demek. er insan doğduğu günden bu güne hemen hemen her duyguyu yaşamıştır hüzün,acı,mutluluk ve bir çoğu daha ama biliyoruz ki ne yaşarsan yaşa hiç bir duygu kalıcı değildir insanlar ani duygu değişimleri yaşarken kimisinin bütün bir ömrü boyunca mutsuz olacağına inanması saçma
değil mi? Bazen bütün yollar olanaksız gelse de elbet bir gün esiri olduğun o kötü hislerin içinden seni çekip çıkarabilecek biri cıkar karşına bu bir kişi olmasa bile sana en güzel şeyleri yaşatabilecek bir vesile de olabilir.Umudunu yitirme.
-
Kapının açılmasıyla içeriye giren bedene baktım, kalbim küt küt atarken olayın benim üstüme atılmasından korkuyordum ki babam'ı karşımda görmemle çığlık attım.Taehyung'un yanına sokuldum ve hızla nefes alıp verdim.
"Taehyung bu benim babama benziyor ama benim babam öldü, bu başka birisi kim bu Taehyung..?"
"Şhhh, sakin ol."
Karanlıktan çıkan siyah giyinimli bedene baktım ve gözlerimi kapattım. Sıkıca Taehyung'a sarıldım çünkü aramızda ne geçse de şu anda kendimi iyi hissetmem için yapmam gerekiyordu. İyi hissetmek istiyordum.
Adam karanlıktan çıkar çıkmaz bana yaklaştı, elleri boğazıma yaklaşırken Taehyung bileğinden tutup ters çevirdi ve adama tekme attı. Sonra adamın üstüne çıkıp birkaç yumruk geçirdi, adamı birkaç hamlede bayılttıktan sonra bana baktı.
"Maske takmış, bayağı da uğraşmış makyajla demek ki babanı tanıyor bu adam. Ayrıca bu kadar temkinsiz bir yerde ona vurulabileceğini düşünmüş olsa gerek, dayak yiyeceğini de biliyor yani. O zaman benim üstüme kalmadı."
Yanıma gelip saçlarımı okşadı, ona sarıldım ve gözlerimi kapattım.
"Çok korkuyorum Taehyung. Hiç olmadığı kadar, bana o gece verdiğin zarardan daha çok korkuyorum. O kadar korkuyorum ki bedenim kendini kontrol edemiyor artık. "
Gözümden akan yaşı sildi, yanağımı okşayıp bağrına bastı beni.
"Geçti, geçti... Ben varım yanında."
Başımı sallayıp gözlerimi sıkıcı yumdum ve kollarımı daha sıkı bağladım ona.
-Sabah-
Taehyungla birlikte uyumuştuk, dün olanlara kendi gözlerim olmasa asla ama asla inanmazdım. İnanmak için gerekçem bile yoktu. Taehyung ve ben mi? Hayır, tanrı aşkına. Çok gülünç..
Uyandığımda yanı başımda oturmuş saçlarımı okşuyordu. Gözlerimi açtığımda ellerini çekti ve başka yöne baktı. Onun bu haline gülüp yattığım yerde doğruldum. Saçlarımı karıştırıp gözlerimi ovaladım.
"Ah!! Sabah gideceğimi söylemiştim, özür dileri-"
Yanağımda hissettim, onun o pembemsi kırmızı dudaklarının pürüssüzlüğünü yanaklarımda hissettim. Ne için yapmıştı anlamamıştım, yoksa onun teşekkür etme şekli bu muydu? Geri çekilip göz kırptı. Sessizce başımı eğip yataktan kalktım ve banyonun yolunu bulup elimi yüzümü yıkadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Güzeli
Romance"Jungkook, geçmiş geleceği çizerek bize yol gösterir. Lakin biz o yolları seçersek hayallerimizi bulamayız. Geçmişle değil, kendi hayallerinle geleceğini çiz. Kendini baştan yarat. Hayatta kalmak ve güçlü kalmak istiyorsan yapman gerek.." _ -semet...