𝐘𝐚𝐝 𝐞𝐥𝐥𝐞𝐫 / 𝐦𝐢𝐤𝐞𝐲 𝐱 𝐨𝐜

11˚ ༘♡ ⋆｡˚

"Bu Mikey'in motorunun sesi!" heyecanlıca konuştu Mitsuya.

"Mikey-kun'un mu? Şükürler olsun kurtulduk..."

"Bir saniye Mikey'i kim aradı ki?"

Abim bana baktı...anlamış olmalıydı.

Derin bir nefes aldım. "Ben aradım abi."

"Serena sen neden-"

"Ne neden? Görmüyor musun herkesin halini?" hırçınca cevap verdim.

"Chifuyu, Serena'ya kızmanın manası yok."

Mitsuya konuşmuştu.

"Önemli olan kurtulmuş olmamız... Serena mantıklı olanı yaptı."
-------------------
"Ha? Toman lideri neden burada?!"

"Bu kötü...dışarıda en az yüz adam var."
Telaşlıca konuştu Hakkai.

"Mikey gelemeyecek!"

Sırıtıp Hakkai'ye baktım.

"Emin misin?"

Tam o sırada kilise kapıları hızlıca açıldı.

İçeri giren Manjiro'ydu. Herkese göz gezdirdi ama gözleri benim üzerime durdu. Kanayan burnumu farketmiş olmalıydı. Kaşlarını çattı.

"Böyle bir günde ne yapıyorsunuz burada çocuklar?"

Taiju sinirlice Manjiro'ya yaklaştı ve ona sert bir yumruk attı. Manjiro yere yığılmıştı.

"SENİ ŞEREFSİZ!"

Manjiro'nun yanına gidiyordum ki abim beni belimden tuttu.

"Yapma Serena! Çok tehlikeli."

Taiju sırıtıyordu.

"Sizin lideriniz bu kadarmış."

O sırada Manjiro'nun ayağa kalktığını gören Taiju kaşlarını çattı.

"Öldün sandım. Neyse biraz daha eğleniriz bana uya-"

Tam o sırada Manjiro, Taiju'nun yüzüne sert bir tekme attı. Taiju yerde kaldı. Herkes şaşkın şaşkın bakıyordu. Taiju'nun adamları da dahil.

"P-patron!"

Siyah saçlı çocuk hemen patronunun yanına koştu.

"Hadi gidelim."

Mikey'in sesiyle herkes onu takip etti. Yuzuha ve Hakkai hariç. Onlar abisi ile konuşmak istiyordu.

Abime baktım.

"Ayağın ne durumda?"

"Galiba kırıldı." bunu söylerken gülüyordu.

"Aptal..."

Kolunu boynuma attım ve ona yürümesi için yardım ettim.

"Kisaki ve Hanma beni bağladılar."

Takemichi bunu duyunca arkasını döndü.

"Kisaki'ye bunu ödeteceğim merak etme ortak." abim neşeli bir şekilde konuştu. En son Takemichi de gülümsedi.

"Bunlar ne ara ortak oldu?" içimden düşündüm. Neyse en azından Takemichi biraz mal olsa da iyi çocuktu.

Yine de şu geçmiş olayına pek aklım ermiyordu. Zamanla öğrenecektim.

Dışarı çıktığımızda Takemichi bir kızın önünde ağlıyordu. Takemichi'nin gelecek ile ilgili anlattıklarına bakılırsa,kız arkadaşı Hinata Tachibana olmalıydı. Emma da gelmiş ağlıyordu. Biraz daha izleyince Takemichi ve Hinata'nın aşkına ağladığını anladım.

Eğer Takemichi doğruyu söylüyorsa Hina'ya çok değer veriyor olmalıydı.

Tabi Kisaki'den neden herkesin nefret ettiğini de anlamış oldum. Hem geçmişte abimi ve Hina'yı öldürmüştü. Manjiro'yu yanlış yollara sürüklemişti. Midemi bulandıran bir herif olduğunu söyleyebilirim ve onu ne pahasına olursa olsun durdurmalıydık. Şuan ki geleceğe sahip olmak istemiyordum. Ne abimin ölmesini ne de Manjiro'nun yanlış yollara sürüklenmesini. Ama merak ettiğim bir şey var. Benim bu gelecekte yerim neydi?

"Serena."

Kafamı kaldırdım ve karşımda Manjiro'yu gördüm. Saatine baktı ve konuşmaya başladı.

" Saat daha erken gibi gözüküyor. Benimle festivale gelmek ister misin?"

Gülümsedi...tabi ki ona hayır diyemezdim.
---------------
"Abim ve Serena sevgili mi?"

Emma heyecanla Draken'e sordu.

"Hayır henüz değiller sanırım ama Mikey, Serena'dan hoşlandığını söyledi."

"Ayy! Ne kadar tatlılar!"

"Aynı seninle ben gibi..."

"Ne?"

Emma parlayan gözlerle Draken'e baktı.

Draken güldü ve Emma'nın başını okşadı.

"Deli kız. Hadi festivale gidelim."