5 Bölüm

50 1 2
                                    

~Felix'den

Minho'nun gözünden yorgunluk,bitkinlik ve üzüntü yaşları akıyordu. Minho'nun ağladığını ilk defa görüyordum. Ahh yazık. Sevdiceğine kavuşamamış yavrum.

H:Eee hani kutlama pastası?

Hyunjin'e sıfad-ü eşgal bir şekilde bakmıştım.

H:Hiç öyle bakma Minho küçüklük arkadaşım.

F:ONU MU DİYORUM GERİZEKALI!

M:ÖFF YETER! Planlarım alt üst oldu zaten. Şuan evde onunla güzel vakit geçiriyor olabilirdim. NEDEN KAPIYA SEN BAKMIYORSUN FELİ-

F:Nerden bilebilirdim? Zil çaldığı anda JİSUNG kapıya koştu. Onu durduramadım. Ayrıca bana bağırman bir şeyi çözmez!

H:Aynı şeyi bende sana söyleyeyim o zaman Lix (;

F:Ah Hyun ne kadar safsın? Hala dünkü geceyi düşünüp iç geçiriyorsun. Ben olmadan mutlu olamassın (;

Minho umursamayıp elindeki pastane poşetini yere koyup kapıyı açtı. Ve defolup gitti.

H:Evet onu bulmaya gidiyor...

Hyunjin yerdeki poşeti alıp çalışma odasına geçti. Ve poşetteki kutuyu açtı.İçinde yaş pasta vardı.

H:Felix yaş pasta ister misin?

F:Olur. Bana 2 dilim yeter.

H:Peki. Artık çalışmaya başlayalım saat 8 oldu.

Hiç bir söz demeden cehennemden bile daha az ışık alan masama geçip oturdum. Hyun ise yanımda afiyetle pastasını yiyor, bir yandan beni süzüyordu.

F:Yavaş ol be ayı. Gözlerinle yedin bitirdin beni!.

H:Bu gözler sana yetmiyor be Felix. Ayrıca üstünü değiştir. Hala iş formasıylasın. En azından rahat bir şeyler göy ha?

F:Tamam sen nasıl istersen.

Giyinme odasına doğru yürümeye başlamıştım. Hyun ise bilgisayarları ayarlıyordu. Aslında büyük bir sweat giymeyi planlıyordum.

F:Hey hyun. Sende sweatshirt var mı?

H:Var krem renkli.

Hyun bana doğru gelip çantasından benden 7 kat (!) büyük olan switi verdi. Bir çırpıda giyip masama geri döndüm.

***

3 saattir aralıksız bilgisayara bakıyor ve notlar alıyordum. Sanırım yorgunluktan öleceğim.

F:Sanırım yorgunluktan öleceğim Hyun.

Evet içim dışım birdir (;

H:Tamam.

Ne tamamı? NE TAMAMI? BEN BURDA ÖLECEĞİM DİYORUM VE SEN BANA GELİP SADECE GEREKSİZ UKALA BİR SESLE TAMAM MI DİYORSS-

H:Şşşh. Sakin ol. Sanırım biraz agresifsin. Biraz uyumaya ne dersin? İyi gelir. İstersen beraber yatarız.

Bu fikir hoşuma gitmişti. Onay veren bir baş sallamamla yatağa doğru yöneldik. Ben yatağın sağ tarafına, yani duvar kenarına hyun ise sol tarafını tercih etmişti. Ben arkamı dönüp komidininin üstünde duran gece lambasını kapatıp uykuya dalacakken, boynumda hafif bir öpücük, ve belimde hyun'un besbelli kemikli ellerini hissediyordum.

F:İyi geceler hyun.

H:Felix bana artık hyun deme. Hoş değil.

F:Peki Hyun (::

H:Deme dedim!

F:Tamam "HYUN"

H:Felix ne yapacağımı tahmin edebiliyorsundur umarım!

F:Tamam be sustum.

Küçük bir kıkırdamalı gülüşmenin sonunda ikimizde uykuya dalıp güzel bir uyku çektik...

***************************************************
Evet hikaye böyle. Amaan sizde idare edin canım. Güzel karma bir Watpadd hikayesi.
395 kelime

-my little baby/Hyunlix-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin