Bir Dava İki Dost

7. Bölüm: Zaman...

Arthur ve Mary Fransa'da gezerken bir yandan dava ile ilgili sonuçlara bakıyorlardı.

- Bu uyuşturucu çok kuvvetliymiş. Eğer içseydik bayıla bilirdik.

- Sence Nills bunu faketmişmidir?

- Bilmiyorum. Ama farketmemişe benziyordu.

- Sanırım öyle.

Bu uyuşturucu ile ilgili şeyler büyüyordu. Ama yapacakları bir plan vardı.

- Mary.

- Efendim Arthur?

- Aklıma bir fikir geldi.

- Nası yani?

- Bir gün boyunca Nills'i diğer günde Hanry'i takip edeceğiz. Belki bir sonuca varırız.

- Haklısın. Ama biz olduğumuzu anlarsa?

- Onu o zaman ayarlayacağız. Şimdi daha önemli işlerimiz var. Şimdi plana odaklanalım.

- Tamam plan ne?

- Geceyi bekleyeceğiz....

Arthur, Mary'e planı anlatırken bir yandan ihtiyaç listesi ayarlıyorlardı.

- Siyah kıyafetler almamız gerekiyor. El feneri, 2 sırt çantası vb...

- Tamam ben bunları almak için markete gideyim.

- Olur bende birkaç analiz yapacağım.

- Peki hadi.

1 Saat Sonra...

Mary gelmiş Arthur ise analizleri bitirmişti.

- Evet analizlerin sonuçları hazır.

- Önce Nills ile başla.

- Tabiki. Nills Porter, 27 yaşında üniversite mezunu. Kimya öğretmenliği okumuş ama babasından miras bu kafede çalışıyormuş. Sicilinde bundan 2 yıl önce 3 ay yatıp çıktığı yazıyor. Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan. Ama kanıtlayıp kendini çıkarttırmış.

- Hala uyuşturucu ticareti yapıyor.

- Evet gizliden bu işleri sürdürüyormuş.

- Peki Hanry'e geçelim.

- Tamam. Hanry Moon. 30 yaşında. Eski bir güvenlik. İşten insanları tehdit ettiği için çıkarılmış. Çıkarıldıktan sonra bu kafede çalışmaya başlamış. Sicili temiz gözüküyor ama uyuşturucu ticareti ve insanları tehdit ettiğinden sorunlu bir tip.

- Hmmm. Bu akşamda kontrol edeceğiz zaten. Nereye gidiyorlar bakalım. Not defteride aldım. Hem not ederiz hem de fotoğraf çekeriz.

- Bu gün kimi takip ediyoruz?

- Hanry'i şüpheli konumunda. Bugün onu yarında Nills'i.

- Tamam birbirimizden uzak durmamız gerekiyor. Diğeri yakalanır veya bir sorun olursa öbürü işe devam eder.

- Peki. Saat tam 19:00 da hava kararınca.

- Olur..

Saat 18:57...

Saat 18:57 olmuştu. Mary kafenin dışında bekliyordu. Arthur ise birazdan kafe açıldığında içeriye girecek ve takibe başlayacaklardı.

Minik kulaklığı kulaklarına takmış bekliyorlardı. Arthur kafenin ilerisindeki yerde bekliyordu.

Saat tam 19'a geldiğinde İnsanlar yavaş yavaş içeri giriyordu. Arthur ise kafenin daha fazla dolmasını bekliyordu.

Birkaç dakika sonra kafe tam işlek hale gelmişti. Arthur içeriye girip gözden kaybolmuştu..